Politika

AKP Sözcüsü Çelik'ten "Suriye" açıklaması: Esad tarafı kapsayıcı diplomatik tavır göstermede yeteneksizlik gösterdi, her kademede uyardık

04 Aralık 2024 16:21

T24 Politika

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmek istemesi ve Suriye'de son dönemdeki olaylara ilişkin açıklamalarda bulunan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Yayılmacı ve çatışmacı arzu içinde değiliz. Türkiye bu meselenin herhangi bir tahrik edeni değildir. Yakın zamana kadar cumhurbaşkanımızın Esad ile görüşelim iradesi bunun en büyük delilidir. Türkiye'ye dönük olarak tehdit oluşturulmasın. Şu anda en büyük hassasiyetle takip ettiğimiz konu herhangi bir göç dalgasının oluşmaması" diye konuştu.

Çelik, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:

"Türkiye'nin içinde de muhalefetin açıklamaları oluyor. Büyük yanlışların olduğunu gördük bu açıklamalarda. Türkiye politikalarına aykırı yaklaşımlar oldu.

"Özgür Özel başka ülkelere söyleneceklerini Türkiye Cumhuriyeti'ne söylüyor"

Özgür Özel'in konuşmalarını izledik. İfadelerine bir daha bakma ihtiyacı hissettim. Hangi cümleyi söylediğini tekrar değerlendirdik. Türkiye'ye değil de başka ülkelere söyleneceklerini Türkiye Cumhuriyeti'ne söylüyor. Türkiye'nin herhangi bir devleti güçlendirme ya da zayıflatma politikası yok. Oradaki varlığımızın neye dönük olduğunu ifade ettik. Orada herhangi bir grup ya da devlete karşı pozisyonda değiliz. Türkiye çıkarları için oradayız. Belli bir derinliği korumak için harekatları yaptık. Birkaç hattan gidiliyor. Özel'in böyle bir cümlesi büyük sorumsuzluk. Türkiye'nin herhangi bir devleti zayıflatmak ya da güçlendirmek için bulunduğunu söylemek basiretsizliktir.

Şimdiye kadarki duruşumuzu söyledik. Dışarıdaki bazı odaklar belli devletlerin tezi ile Türkiye'yi suçluyor. Özel'in konuşmasında Türkiye'yi suçlayan konuşmalar katalog haline getirilmiş. Uluslararası hukuk zemininde bu faaliyet yürütülüyor. Dışarıdan yapılan açıklamalarda ve Türkiye içinde bunu söylüyorlar. Bu haraketliliği arkasında Türkiye olduğu yönünde. Burada kaynaklanan durum Suriye'nin iç dinamiklerinden kaynaklanmakta.

"Türkiye'nin tahrik ettiği ya da gerçekleştirdiği yönündeki ifadeler tamamen yalan"

Şimdiye kadar İdlib'e çeşitli saldırılar yapıldı. İlke kararları ihlal edildi. Ciddi sivil kayıplar oldu. Buradaki tansiyonun yükseldiğini gördük ve defalarca bu cumhurbaşkanımız tarafından muhataplarına ifade edildi. Nihayetinde böyle bir reaksiyon oluştu. Türkiye'nin tahrik ettiği ya da gerçekleştirdiği yönündeki ifadeler tamamen yalandır. Herhangi bir şekilde çatışmanın ortaya çıkmaması gerektiği, statünün korunması gerektiğini ifade ettik. Bütün taraflara ifade ettik bunu da. Bu ifadelerin muhalefet için cumhurbaşkanımıza dönük kullanılması manidardır. Rejimin ve YPG/PKK'nın saldırıları ile bu tablo ortaya çıktı. Suriye içindeki çatışmaların yükselmesi yönünde bir yaklaşımımız yoktur. Cumhurbaşkanımız ortak çalışma iradesini korumaktadır.

"Tel Rıfat ve Münbiç'ten terör örgütünün çıkarılmaması Türkiye'ye tehdittir"

Daha önce varbeklendi ılan mutabakatlarda birinci beklendi Tel Rıfat ve Münbiç'ten terör örgütünün çıkarılmasıydı. Bu yerine getirilmedi. Terör unsurları oradan çıkarılmadı. Türkiye'ye bir tehdittir bu durum. Rejim terk ettiği yerlere terör örgütünü davet edip onlara teslim etmektedir. Bu da rejim ile terör örgütlerin iş birliğini gözler önüne sermekte. Tel Rıfat ve Münbiç'te terör örgütlerini görmek istemiyoruz.

İkinci mesele de 30 km derinlik meselesi. bu bizim kırmızı çizgimizdir. Ülkemize dönük tehditlerde bu tehditlerin sınır dışına atılması konusunda beyanımız bildirildi. Bu iş birliklerinin fotoğrafını net şekilde çekiyoruz.

Erdoğan'ın Esad'a çağrısı

Cumhurbaşkanımız yakın zamanda pek çok ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanımız Esad ile bir araya gelerek normalleşmeyi başlatmak gerektiğini, meseleleri kendi kendimize çözmemiz gerektiğini ifade etti. Bugünkü noktaya gelene kadar "muhaliflerle bir araya gelsin, kapsayıcı hükümetle Suriye birlik içinde yoluna devam etsin" denildi. Yayılmacı ve çatışmacı arzu içinde değiliz. Kapsayıcı devlet modeli yollarına devam etsinler.

Türkiye'ye dönük olarak tehdit oluşturulmasın. Şu anda en büyük hassasiyetle takip ettiğimiz konu herhangi bir göç dalgasının oluşmaması. Cumhurbaşkanımızın çağrısı bugün de geçerli.

Cumhurbaşkanımız muhataplarına bu mesajları veriyor ve Astana süreci formatında dışişleri bakanlarının ve istihbarat başkanlarının bir araya gelmesi konusunda irade ortaya koydu. Bu son derece önemlidir. Esad tarafı bu konuda ağır kaldı. Kapsayıcı diplomatik tavır göstermek konusunda yeteneksizlik gösterdi. Muhataplarımız her kademede uyarıldı. Şimdiye kadarki çaba meselenin bu boyuta gelmemesi içindi. Bu yorumları muhalefet partiler tarafından ifade edilmesi son derece yanlış. Esad kapsayıcı hükümet modeli oluşturursa çatışmalar biter.

"Muhalefetinki gerçek bir siyasi idraksızlık"

Cumhurbaşkanımızın belirttiği hassasiyetlerimizden biri de terör tehdidinin bertaraf edilmesi konusunda kararlılığımızdır. 'Türkiye burada birtakım grupları tahrik edip Suriye'nin zayıflamasına yol açıyor bu da İsrail'in işine yarıyor' diyor muhalefet. Bu gerçek bir siyasi idraksızlık.

Türkiye bu meselenin herhangi bir tahrik edeni değildir. Yakın zamana kadar cumhurbaşkanımızın Esad ile görüşelim iradesi bunun en büyük delilidir. Esad tarafı bu konuda ağır kaldı. Kapsayıcı diplomatik tavır göstermek konusunda yeteneksizlik gösterdi. Muhataplarımız her kademede uyarıldı.

Halep'te neler oluyor?

Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşanıyor. Harekâta Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığına göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek veriyor. 

Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı.

Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor.

Bölgede silahlı gruplarla Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden aktarılan bilgilere göre söz konusu silahlı gruplar, ilk 48 saatte 20 kilometreye yakın mesafe kat etti. 29 Kasım'da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep'in kalbine girdiği iddia edildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hem silahlı gruplardan hem de Suriye ordusundan çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Gözlemevi'ne göre ilk iki günde 120'den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesi öldü, Suriye ordusu da 60'tan fazla kayıp verdi.

Türkiye temkinli ama Şam'ı işaret ediyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'nın, silahlı grupların saldırısını "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak gördüğünü açıkladı. Peskov, "Biz Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an önce düzen getirmesinden ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesinden yanayız” dedi. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep'te yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamasında "İdlib'e yönelik son dönemdeki saldırıların" altını çizdi ve "son günlerde yaşanan çatışmaların bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırdığına" dikkat çekti. "Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir" diyen Keçeli, "Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Kritik önemdeki M5 yolu hedefte

Resmî kaynaklara göre, silahlı gruplar, Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu kavşağı olan M5'in bir bölümünü kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye'nin Ürdün sınırı yakınlarında başlayan ve Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep'e kadar uzanan otoyol. 

İdlib vilayetini boydan boya kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki yol, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, Şam, Humus, Hama ve Halep'i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye'nin ekonomik arterlerinden biri olan M5, ülkenin sanayi merkezlerinden Halep'i de besliyor.

Uzmanlar otoyol aracılığıyla yapılan ticari işlemlerin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol Suriye'nin doğusu ve kuzeyinden ülkenin geri kalan kesimlerine buğday ve pamuk taşımacılığı için kullanılıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden yapılıyor.

Bölgede hangi güçler bulunuyor?

Suriye, Rusya ve İran; yeni saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep'in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe ediyor.

İran Devrim Muhafızları'nın önemli komutanlarından Kioumar Pourashemi'nin Halep'teki çatışmaların ilk saatlerinde öldürüldüğü bildirilirken, Rus hava saldırıları özellikle Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal'da yoğunlaştı.

Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve eskiden "Kaplan Kuvvetleri" olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni'ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından konuşlandırılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ve T-72'nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor.

Yıllardır İdlib'i kontrol eden ve eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor. 

Türkiye-Suriye normalleşme çabaları

Saldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hızlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğinin dile getirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Suriye ile Türkiye arasındaki terör yapılarını yok etmemiz gerekiyor. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın temeli var. Bunu sağlamak için atılacak adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barış ve huzurun kapılarını açacağına inanıyoruz" demişti. 

Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık mı var?

Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor fakat Astana ortaklığı Moskova'nın Ankara'yı açıktan bu şekilde tanımlamaktan uzak durmasını sağlıyordu. 


NAMIK DURUKAN YAZDI

Münbiç’e büyük saldırı için hazırlık yapılıyor, SMO güçleri Münbiç’e büyük sevkiyat yaptı: Sabah harekat beklentisi

HTŞ, Hama’ya 5 kilometre yaklaştı; birçok ilçe, köy ve askerî tesis HTŞ’nin kontrolüne geçti: Hedefteki Humus alınırsa Şam’ın önü açılacak

PYD/YPG, Fırat’ın batısını boşaltıyor: Tel Rıfat’tan sonra Menbiç’ten de çekiliyorlar

Kuzeybatı Suriye’de şiddetli çatışmalar: Harita değiştiren operasyonda Batı Halep’e yoğun bombardıman

HTŞ liderliğindeki gruplar bir kez daha şehrin kapılarına dayandı; Halep’e 5 kilometre yaklaştılar 

HTŞ liderliğindeki gruplar Halep’in dış mahallelerine girdi, merkeze ilerliyor: Şam-Halep karayolu da kontrollerine girdi

Rus savaş uçakları Halep'i vurdu: HTŞ destekli gruplar, YPG’nin kontrolündeki havaalanına saldırı hazırlığı yapıyor

İdlib tamamen HTŞ liderliğindeki silahlı grupların kontrolüne girdi, istikamet Hama: Gruplar kente girmeye başladı

SMO, Tel Rıfat ve Afrin bölgesinde saldırıya geçti; PYD/DSG cepheleri ateş altına alınıyor

Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat’a girdi: 'Sırada Münbiç var' iddiası

Fırat’ın batısını boşaltıyorlar: ABD destekli PYD/DSG, Deyrizor’da İran milislerine sınırlı harekât başlatacak iddiası