Dünya

Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat’a girdi: 'Sırada Münbiç var' iddiası

PYD/DSG, Suriye'nin kuzeydoğusunda genel seferberlik ilan etti

01 Aralık 2024 21:10

Cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) gruplarının Halep’i Suriye ordusundan ele geçirmesi sonrası “Özgürlük Şafağı Operasyonu” adı altında Suriye’nin kuzeyinde PYD/DSG'ye yönelik saldırı başlatan Suriye Milli Ordusu (SMO) grupları, akşam saatlerinde Tel Rıfat’a girdi. SMO güçlerinin, PYD/DSG’nin kontrolündeki Münbiç’e yönelik kapsamlı harekat yapmak için hazırlık yaptığı ileri sürüldü.

Tank ve ağır sibah desteğinde Tel Rıfat’a kuşatma uygulayan SMO güçleri, şiddetli çatışmaların ardından stratejik önemdeki Minnağ havaalanını ele geçirdi. Ardından Tel Rıfat’a ilerleyen gruplar, akşam saatlerinde Tel Rıfat kasabasına girdi. Kasabaya giriş yapan silahlı grupların, tekbir getirip silah sıkarak kutlaması yapması görüntülere yansıdı.

SMO Afrin bölgesinde saldırıya geçti, Tel Rıfat’ın giriş kapısına ulaştı; PYD/DSG cepheleri ateş altına alınıyor

Silahlı gruplar, Ming kasabası ve askeri havaalanı ile Ain Daqna, Shaghara, Al-Malikiyah, Marenaz,  ve Deir Jamal köyleri de dahil olmak üzere Tel Rıfat civarındaki birçok önemli yeri ele geçirdi. Silahlı grupların bölgedeki saldırıları devam ediyor. Silahlı gruplar, saldırılarını Gaziantep’in Suriye sınırına kadar genişleterek, bu bölgedeki zırhlı araçlar ve silahları ele geçirdi.

HTŞ’ye bağlı Askeri Operasyon Odası tarafından SDG silahlı gruplarına yapılan çağrıda, Halep’in Eşrefiye ve Şeyh Maksut mahallelerini terk etmelerini istedi. Teklifin Kabul edilmesi halinde silahlı güçlerin güvenli bir şekilde kentten ayrılıp Rakka yoluna çıkarılacağı belirtildi. Henüz doğrulanmayan bilgiye göre, teklifin PYD/DSG grupları tarafından değerlendirildiği ve görüşmelerin devam ettiği ileri sürüldü.

PYD/DSG Suriye'nin kuzeydoğusunda genel seferberlik ilan etti

PYD/DSG, HTŞ ve SMO gruplarının İdlib, Halep ve Hama kırsalında ilerlemesi ve SMO gruplarının Kuzey Suriye’de saldırıya geçmesi sonrası kontrolündeki Kuzeydoğu Suriye’de genel seferberlik ilan etti. Suriye Ordusu Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Abdulkerim Mahmut ise Hama'nın kuzeyindeki askeri operasyonları yönetmek için Kamhana kasabasına geldiği bildirildi. Genelkurmay Başkanı Mahmud’un orduyu toparlamak ve HTŞ’ye yönelik karşı saldırı başlatmak için bölgede hazırlık yaptığı ifade edildi.

Kuzeybatı Suriye’de şiddetli çatışmalar: Harita değiştiren operasyonda Batı Halep’e yoğun bombardıman

HTŞ liderliğindeki gruplar bir kez daha şehrin kapılarına dayandı; Halep’e 5 kilometre yaklaştılar 

HTŞ liderliğindeki gruplar Halep’in dış mahallelerine girdi, merkeze ilerliyor: Şam-Halep karayolu da kontrollerine girdi

Rus savaş uçakları Halep'i vurdu: HTŞ destekli gruplar, YPG’nin kontrolündeki havaalanına saldırı hazırlığı yapıyor

İdlib tamamen HTŞ liderliğindeki silahlı grupların kontrolüne girdi, istikamet Hama: Gruplar kente girmeye başladı

SMO, Tel Rıfat ve Afrin bölgesinde saldırıya geçti; PYD/DSG cepheleri ateş altına alınıyor


Halep'te neler oluyor?

Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşanıyor. Harekâta Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığına göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek veriyor. 

Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı.

Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor.

Bölgede silahlı gruplarla Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden aktarılan bilgilere göre söz konusu silahlı gruplar, ilk 48 saatte 20 kilometreye yakın mesafe kat etti. 29 Kasım'da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep'in kalbine girdiği iddia edildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hem silahlı gruplardan hem de Suriye ordusundan çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Gözlemevi'ne göre ilk iki günde 120'den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesi öldü, Suriye ordusu da 60'tan fazla kayıp verdi.

Türkiye temkinli ama Şam'ı işaret ediyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'nın, silahlı grupların saldırısını "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak gördüğünü açıkladı. Peskov, "Biz Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an önce düzen getirmesinden ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesinden yanayız” dedi. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep'te yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamasında "İdlib'e yönelik son dönemdeki saldırıların" altını çizdi ve "son günlerde yaşanan çatışmaların bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırdığına" dikkat çekti. "Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir" diyen Keçeli, "Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Kritik önemdeki M5 yolu hedefte

Resmî kaynaklara göre, silahlı gruplar, Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu kavşağı olan M5'in bir bölümünü kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye'nin Ürdün sınırı yakınlarında başlayan ve Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep'e kadar uzanan otoyol. 

İdlib vilayetini boydan boya kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki yol, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, Şam, Humus, Hama ve Halep'i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye'nin ekonomik arterlerinden biri olan M5, ülkenin sanayi merkezlerinden Halep'i de besliyor.

Uzmanlar otoyol aracılığıyla yapılan ticari işlemlerin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol Suriye'nin doğusu ve kuzeyinden ülkenin geri kalan kesimlerine buğday ve pamuk taşımacılığı için kullanılıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden yapılıyor.

Bölgede hangi güçler bulunuyor?

Suriye, Rusya ve İran; yeni saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep'in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe ediyor.

İran Devrim Muhafızları'nın önemli komutanlarından Kioumar Pourashemi'nin Halep'teki çatışmaların ilk saatlerinde öldürüldüğü bildirilirken, Rus hava saldırıları özellikle Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal'da yoğunlaştı.

Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve eskiden "Kaplan Kuvvetleri" olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni'ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından konuşlandırılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ve T-72'nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor.

Yıllardır İdlib'i kontrol eden ve eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor. 

Türkiye-Suriye normalleşme çabaları

Saldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hızlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğinin dile getirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Suriye ile Türkiye arasındaki terör yapılarını yok etmemiz gerekiyor. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın temeli var. Bunu sağlamak için atılacak adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barış ve huzurun kapılarını açacağına inanıyoruz" demişti. 

Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık mı var?

Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor fakat Astana ortaklığı Moskova'nın Ankara'yı açıktan bu şekilde tanımlamaktan uzak durmasını sağlıyordu.