02 Aralık 2024 16:19
El Kaide’nin Suriye kolu Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve bağlı gruplar ile Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı silahlı grupların Suriye ordusu ile PYD/DSG’ye yönelik geçen hafta başlattığı saldırılar devam ediyor. HTŞ grupları, Halep ve Hama bölgesinde ilerleyişini sürdürürken Hama dışında mevzilenen Suriye ordusu, saldırıya karşı koymak için hazırlanıyor. Fırat’ın batısında Şehba olarak adlandırılan bölgeyi kontrol eden PYD/DSG’ye bağlı “Afrin Kurtuluş Güçleri (HRE)", bir açıklama yaparak bölgeden çekilmeye başladığını duyurdu. Çekilme kararı ile Tel Rıfat’ın yanı sıra Menbiç’ten, Fırat’ın doğusunda yaşayan binlerce sivil, Fırat’ın doğusundaki Kobani (Ayn el Arap), Rakka ve diğer bölgelere yöneldi. Rus savaş uçakları ise İdlib kent merkezine yönelik saldırılarını arttırdı. Kent merkezinde birçok nokta vurulurken çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.
HTŞ’ye bağlı silahlı gruplar, Halep’in büyük bölümünde kontrolü sağlayarak kırsal kesimlere doğru ilerleyişini sürdürüyor. Suriye ordusunun Hama’dan çekilmesinden sonra kent merkezine giren silahlı gruplar, kırsalda birçok köy ile uluslararası karayolunu kontrol altına aldı. Hama’dan Humus yönüne ilerleyen silahlı grupları durdurmak amacıyla Suriye ordusu Hama çevresinde güçlerini takviye etti. Irak’tan Suriye’ye girdiği ileri sürülen yeni İran milis grubunun bölgeye ulaşması ile Hama’ya yönelik karşı saldırı hazırlığı yapıldığı ileri sürüldü. HTŞ destekli silahlı grupların sabah saatlerinde başlattığı harekât kapsamında Halep’in Neyrab Havaalanı yakınında bulunan Tel Hasel bölgesindeki Hava Savunma Taburu Merkezi’ni ele geçirdi. HTŞ grupları, saldırılarda intihar dronlarını da etkili kullanmaya başladı. Dün ve bugün Suriye ordusu üslerine, “Şahin Birlikleri” adını verdiği patlayıcı dronlarla saldırılar yapıldı. Suriye ordusunun geride bıraktığı ağır silah, özel harp silahları, tank ve zırhlı araçlar, HTŞ ve SMO tarafından güvenli bölgelere çekiliyor.
Rusya, Suriye ordusuna bağlı savaş uçakları ise HTŞ’nin kontrolündeki İdlib bölgesine yönelik hava saldırılarını arttırdı. Hava saldırıları bugün kent merkezinde yoğunlaştı. 22 uçağın katıldığı saldırıda İdlib kent merkezindeki birçok nokta vuruldu. Bugüne kadar gerçekleştirilen saldırılarda sivillerin de içinde yer aldığı 60’ı aşkın kişi yaşamını yitirirken 300’a yakın kişinin yaralandığı bildirildi. Hava saldırıları bugün öğleden sonra devam etti.
HTŞ’nin Halep’i ele geçirmesi sonrası Batı Fırat bölgesinde kalan ve Afrin, Tel Rıfat ve Menbiç’in de içinde yer aldığı Şehba bölgesini kontrol eden PYD/DSG’ye bağlı “Afrin Kurtuluş Güçleri (HRE)" grubuna yönelik Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından ağır zırhlı birliklerin de desteği ile başlatılan harekât kapsamında bölgeye uygulanan kuşatma devam ediyor. Yoğun saldırıların etkili olması sonrası HRE, dün Tel Rıfat’tan çekildi. Kasaba dün akşam saatlerinde SMO güçlerinin kontrolüne geçti. Bölgede silahlı gruplar arasında yer yer çatışmalar sürerken HRE, bölgeyi boşaltma kararı aldığını duyurdu. Açıklamada, kuşatma altındaki bölgelerde yaşayan sivillerin yaşamlarını korumak için bölgeyi tahliye etme kararı alındığı belirtildi.
Açıklama sonrası Afrin’den göç edenlerin sığındığı sığınmacı kampları dahil bölgeden binlerce kişi ayrılarak yönünü Kobani, Tabka, Rakka ve Fırat’ın doğusuna çevirdi. Bölgeden göç eden Yaklaşık 200 bin kişinin Tabka ve Rakka’ya yerleştirilmesi için hazırlık yapılıyor.
HRE’nin “Şehba bölgesinden çekiliyoruz” açıklaması sonrası bölgeden çıkmak için araçlarıyla ve yürüyerek bölgeden çıkmaya çalışan binlerce kişi yollara dökülürken bölgeden silahlı güçlerin de çıkıp çıkmayacağı belirsizliğini koruyor. Tel Rıfat’ın alınması sonrası SMO silahlı gruplarının ikinci hedefinin Menbiç olacağı belirtiliyor. Bu kapsamda bölgede ağır silah desteğinde binlerce silahlı SMO grubunun hareket halinde olduğu gözlendi. PYD/DSG destekli HRE güçlerinin bölgeyi terk edip etmeyeceğinin önümüzdeki saatlerde netleşmesi bekleniyor.
Halep’in HTŞ’nin kontrolüne geçmesi sonrası Halep Uluslararası Havaalanı’nı kontrol eden ancak kısa süre sonra havaalanından çekilen PYD/DSG gruplarının kent merkezindeki Eşrefiye, Şeyh Maksut ve kontrolündeki bazı mahallelerden çekilip çekilmeyeceği belirsizliğini koruyor. HTŞ ile PYD/DSG grupları arasında görüşmelerin devam ettiği bildiriliyor. Bölgedeki HTŞ kaynakları, Halep’teki PYD/DSG’ye bağlı YPG’li silahlı grupların mahallelerden güvenli çekilerek Rakka’ya gitmeleri için çok sayıda otobüsün Halep’e hareket ettiğini ileri sürdü.
Halep'te neler oluyor?Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşanıyor. Harekâta Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığına göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek veriyor. Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı. Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor. Bölgede silahlı gruplarla Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden aktarılan bilgilere göre söz konusu silahlı gruplar, ilk 48 saatte 20 kilometreye yakın mesafe kat etti. 29 Kasım'da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep'in kalbine girdiği iddia edildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hem silahlı gruplardan hem de Suriye ordusundan çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Gözlemevi'ne göre ilk iki günde 120'den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesi öldü, Suriye ordusu da 60'tan fazla kayıp verdi. Türkiye temkinli ama Şam'ı işaret ediyorKremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'nın, silahlı grupların saldırısını "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak gördüğünü açıkladı. Peskov, "Biz Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an önce düzen getirmesinden ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesinden yanayız” dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep'te yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamasında "İdlib'e yönelik son dönemdeki saldırıların" altını çizdi ve "son günlerde yaşanan çatışmaların bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırdığına" dikkat çekti. "Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir" diyen Keçeli, "Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kritik önemdeki M5 yolu hedefteResmî kaynaklara göre, silahlı gruplar, Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu kavşağı olan M5'in bir bölümünü kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye'nin Ürdün sınırı yakınlarında başlayan ve Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep'e kadar uzanan otoyol. İdlib vilayetini boydan boya kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki yol, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, Şam, Humus, Hama ve Halep'i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye'nin ekonomik arterlerinden biri olan M5, ülkenin sanayi merkezlerinden Halep'i de besliyor. Uzmanlar otoyol aracılığıyla yapılan ticari işlemlerin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol Suriye'nin doğusu ve kuzeyinden ülkenin geri kalan kesimlerine buğday ve pamuk taşımacılığı için kullanılıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden yapılıyor. Bölgede hangi güçler bulunuyor?Suriye, Rusya ve İran; yeni saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep'in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe ediyor. İran Devrim Muhafızları'nın önemli komutanlarından Kioumar Pourashemi'nin Halep'teki çatışmaların ilk saatlerinde öldürüldüğü bildirilirken, Rus hava saldırıları özellikle Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal'da yoğunlaştı. Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve eskiden "Kaplan Kuvvetleri" olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni'ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından konuşlandırılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ve T-72'nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor. Yıllardır İdlib'i kontrol eden ve eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor. Türkiye-Suriye normalleşme çabalarıSaldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hızlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğinin dile getirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Suriye ile Türkiye arasındaki terör yapılarını yok etmemiz gerekiyor. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın temeli var. Bunu sağlamak için atılacak adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barış ve huzurun kapılarını açacağına inanıyoruz" demişti. Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık mı var?Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor fakat Astana ortaklığı Moskova'nın Ankara'yı açıktan bu şekilde tanımlamaktan uzak durmasını sağlıyordu. |
© Tüm hakları saklıdır.