“Hocanın söylediğini yap, yaptığını yapma”, demişler.
Geçenlerde, demokrasinin beşiği olan Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron, “Ben, 40 bin feet’teki bir uçaktan demokrasi atılacağına inanan saf bir neocon değilim”, demişti!

WIN/Gallup’a bağlı İngiliz anket şirketi ORB International Suriye’de yaptığı anketlerde tekrar tekrar aynı sonuca varıyor. 2015 Haziran tarihli son ankete göre Suriyelilerin yüzde 79’u Esad dönemindeki hayatını şimdiki hayatına tercih ediyor.
Anket sonuçları özetle şöyle:

Yüzde 82 Katılıyorum “IŞİD, ABD ve müttefiklerinin yarattığı bir gruptur.” 
Yüzde 79 Katılıyorum “Yabancı savaşçılar, savaşı daha da kötü hale getirdi.”
Yüzde 70 Katılıyorum “Ülkenin bölünmesine karşıyım.”
Yüzde 65 Katılıyorum “Suriyeliler tekrar birlikte yaşayabilir.”
Yüzde 64 Katılıyorum “Diplomatik çözüm mümkündür.”
Yüzde 57 Katılıyorum “Durum kötüleşmektedir.”
Yüzde 51 Katılıyorum “Siyasi çözüm en iyi cevaptır.”
Yüzde 49 Katılıyorum “ABD’nin hava saldırılarına karşıyım”
Yüzde 78 Katılmıyorum “IŞİD’in pozitif etkisi var.”
Yüzde 79 Katılmıyorum “Şimdiki hayatımı, Esad rejimindeki hayatıma tercih ederim.”

Katar, Suriye’de ABD ve müttefikleri arasında yer alan bir ülkedir. Daha önce de söz ettiğimiz gibi Katar Emiri Suriye’ye askeri müdahale çağrısı yapmıştır. Suriye iç savaşının başlangıcından bir yıl kadar sonra (2012) “Doha Debates” tarafından yaptırılan ve sonuçları The Guardian’da çıkan bir başka ankete göre Suriyelilerin yüzde 55’i Esad’ın kalmasından yana.

Rusya ve müttefikleri “Esad’ın geleceğine Suriye halkı karar vermelidir”, diyor. İçlerinde Türkiye’nin de olduğu ABD müttefiki ülkeler ise “Esad’ın gitmesi ön şarttır”, diyor.

ABD ve müttefiklerinin istediği şey şu:
Esad gitsin, Suriye’de İslami kurallara uygun bir anayasa hazırlansın, Müslüman Kardeşlere yakın bir Sünni yönetim iş başına gelsin, Katar doğal gaz boru hattı Suriye üzerinden TANAP’a bağlansın, AB’nin Rusya’ya enerji bağımlılığı azalsın.

Anket sonuçları günceldir, değildir, doğrudur ya da yanlıştır, onu bilemeyiz; ama Rusya ve müttefiklerinin asıl derdinin de Suriye’de demokrasi olmadığını tespit ederek, şu gerçeğin altını çizmemiz lazım:
ABD ve müttefikleri geçiş döneminden, sivil, yeni ve laik bir anayasadan, sonrasında yapılacak adil ve hür bir seçimden yana değiller!

Peki neden?
Neden kimse ülkenin mevcut durumu ve geleceğiyle ilgili olarak Suriye halkının ne düşündüğünü ve ne istediğini dikkate almıyor?

Cevabı size bırakıp, bir hatırlatmayla bitirelim:
"Demokrasi, sandıkta başlar ve sandıkta tecelli eder. Her zaman ifade ediyorum; sandık namustur.”