Reyhanlı'da 53 kişinin yaşamını yitirdiği katliamda yer aldığı gerekçesiyle 3 milyon lira ödülle aranan Ercan Bayat'ın yakalanmasıyla ilgili zanlıyı yakalayan A.K. ile İçişleri Bakanlığı arasındaki ikramiye kavgasını cuma günkü Büyüteç'te duyurmuştum. 

Kaldığım yerden devam ediyorum. 

Yayladağlı A.K. ile İçişleri Bakanlığı arasında süregelen ikramiye kavgasına konu olan dosyada bazı önemli deliller yer aldı. 

Kendisine eksik ikramiye ödendiği gerekçesiyle mahkemeye giden A.K.'nin avukatı Orhan Gür, mavi liste kapsamında aranan zanlı Ercan Bayat'ın A.K. tarafından nasıl yakalandığını gösteren fotoğraflara dosyada yer verdi. 

İstihbaratçı polislerin teklifi sonrasında sınırının öteki yanında yaşadığı bilinen Bayat'ı getirmek için beraberinde arkadaşlarından oluşan ekiple Suriye'ye geçen A.K., bölgedeki bağlantıları sayesinde zanlıyı yakaladı. 

Bu fotoğraflar, Bayat'ın yakalanma anı ve sonrasında yaşananları anlatan görüntüler. 

Aynı zamanda Ankara 9. İdare Mahkemesi'nde devam eden yargı dosyasına giren fotoğraflar. 

"Ercan Bayat ve arkadaşları, para karşılığında Türkiye'ye yasa dışı olarak mülteci getiriyordu. Adam başı bin dolar alıyorlardı. Özellikle Suriyeli çocukları Türkiye'ye sokuyordu. Bu çocukların canlı bomba olarak yetiştirileceği bilgisi vardı. Zaten yakaladığımızda da yanında iki Suriyeli çocuk vardı. Bayat'ın yakalanmasını sağlayan A.K. ile telefonla görüştüm. Halen Yayladağı'nda yaşamaya devam eden A.K. süreci şöyle anlattı:

Altı arkadaşımla birlikte Yayladağ'ın sınırın arka tarafında kalan Kesep'e geçtik. İki kilometre kadar girdik. Orman içine pusu kurduk. Suriye topraklarında ormana gelen Ercan Bayat'ı yakaladık. Yakaladığımız yerin 300 metre ötesinde Suriye'nin askeri birliği vardı. 

Biz, tam dört saat dere yatağından tepeye tırmandık. Bir ara elleri arkadan bağlı olan Ercan Bayat kendisini taşlığa attı. Yüzü gözü kan oldu. Bu arada Suriye askerleri peşimizden geldi. Yaklaşık 25 dakika çatışma sürdü. Ben atletimi çıkarıp salladım. Arapça konuştum, askerler gitti. Ölümden döndük. Sonra bizi sınırda bekleyen polislere Ercan Bayat'ı arkadaşlarımla teslim ettim."

Önceki yazıda da aktarmıştım; A.K. kaçakçılık yapması nedeniyle bölgeyi iyi bilen bir kişi. 

Tüm girişimlerine karşın, Bayat'ın yakalanmasına karşılık konulan ödülü tam alabilmiş değil. 

İçişleri Bakanlığı ne diyor?

Bu arada İçişleri Bakanlığı da A.K.'nin avukatının açtığı idari davaya savunma yaptı. 

Bakanlık, öncelikle hukuksuz ve haksız olarak açıldığını öne sürdüğü davanın reddedilmesini mahkemeden talep etti. 

Hukuk Müşavirliği'nce yapılan savunmada, Bayat'ın yakalanması çerçevesinde 8 Eylül 2020 günü ALO 140 hattına yapılan ihbarla dava konusunun farklı olduğuna dikkat çekildi. Savunmada; "ödül yönetmeliğinden yararlanmak isteyen ihbarcının beyanına göre, 'Hatay / Reyhanlı patlamasının faili Ercan Bayat'ın Yayladağı Denizgören mevkiinde ormanlık alanda gördüğünü, güvenlik güçlerinin kendisini aradığında yardımcı olacağını söylediği' beyanının bulunduğu ifade edildi. 

Bakanlık savunmasında ihbarcı A.K.'nın verdiği ödül talep dilekçesinde ALO 140 Terör İhbar Hattı'nın aradığı ve "… ben ihbarda bulunduktan kısa bir süre sonra Hatay Terörle Mücadele Şube Müdürü beni telefonla aradı. Ben de kendisine Ercan Bayat'ın Yayladağı mevkiinde olduğunu, gelecek görevlilere yardımcı olacağımı söyledim. Görüşme sonrası gelen sivil polislere Ercan Bayat'ın yerini gösterdim ve polisler Ercan Bayat'ı yakaladı" şeklindeki açıklamasına yer verdi. 

Yakalanan kişilerle ilgili yürürlükteki mevzuat hükümleri anlatılan savunmada, "ilan edilen ödül miktarları azami ödül miktarlarıdır" değerlendirmesi yapıldı. 

Terörden arananların yer aldığı internet sitesindeki ödül miktarlarında en üst limitin ilan edildiği ancak ödül miktarı ile ilgili nihai kararın yine yönetmelik kapsamında değerlendirildiği açıklandı. 

Özetle İçişleri Bakanlığı, ödül miktarı ne olursa olsun, ihbarcıya ödenecek miktarın yine bakanlıkça belirleneceğini kaydetti. Ayrıca, Bayat'ın yakalanarak ülkeye getirilmesi karşılığında takdir edilen 150 bin liranın yeterli olduğu vurgulandı. 

İhbarcı A.K., üç milyonun peşinde. Bakanlık ise, 150 bin liranın uygun olduğunda ısrarlı.