Rüya gibi geçen sezonun sonunda bir kova buz gibi suyla uyandı Atletico Madrid… Radamel Falcao’nun gidişiyle mali açıdan kemer sıkma dönemi başlangıcını ilan eden Atleti, Simeone’nin oturmuş takımı ve sistemiyle LA Liga şampiyonluğunun ardından Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu da kazanmak istedi fakat olmadı.

Uzatmalar sonunda 4-1 ile gülen Real Madrid içinse durum farklıydı. Real Madrid Başkanı Perez, kupayı kazanamaması halinde istifası verecek ve yanında Carlo Ancelotti’yi de götürecekti. Sergio Ramos bütün bu senaryoyu değiştiren golü attı ve Real Madrid futbol temelinde hak ettiği Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı.

Atletico Madrid’i sezonun genelinde buraya getiren en önemli faktör bana göre zihinsel açıdan yıkılmaz bir takım olmasıydı. 90 dakikanın 70 dakikasında bunu gördüğümü söyleyebilirim. İşler biraz Raul Garcia’nın çıkmasından sonra değişti. Gabi, Tiago ve Koke’yi orta alan savunması ve presinde yalnız bırakan Jose Sosa değişikliğinin hatasını 90+2’de değerlendirmeyi başaran Real Madrid’in de beklenilenin çok altında kaldığını belirtmek gerek. Kendisine denk güçteki takımlar karşısında hızlı hücumlardan bulduğu gollerle hayat bulan Real’in bugün buna pek imkanı olmadı. Bana göre sahanın Atletico adına en adına en iyisi olan Gabi’nin varlığı buna en büyük engeldi. Orta alanda top kaybını minimuma indiren Gabi’nin yeteneklerinin birazı Tiago’da olsaydı maç 1-0’lık skorda kalmazdı.

Atletico haketmedi

Atletico Madrid’in sahada futbol adına çok bir şey yaptığını söylemek güç. Real kalesine en fazla şut çeken oyuncu 3 ile Godin olurken bunların hepsi isabetli oldu ve hepsi de kafa vuruşuydu. Atletico’nun kaleyi bulan başka şutu yok.  Benim futbol görüşüm özelinde söyleyebilirim ki bu seviyede 120 dakikada 261 isabetli pas yapan bir takımın sahadan galibiyetle ayrılma şansı da yok. Bunların sebebi de bana göre Arda Turan’ın olmamasıdır.

Açıklayarak bitirelim.

Türkiye’de önemsiz olduğu düşünülen Arda Turan ve Atletico’daki rolü bugün tam olarak ortaya çıktı.

Arda Turan, Atletico Madrid için bir köprüdür. Bunu fark edebilmek için biraz arabalara değil de köprülere, mimarilerine ve köprünün ayaklarına bakmak gerekir. Biz bunu yapmadığımız için Atletico’nun futbolunu, Arda Turan’ı ve Arda Turan’ın bu oyundaki yerini anlayamadık. Bana göre Avrupa’nın Selçuk Şahinlerinden biri olan Tiago’yu sezon boyunca bu kadar istikrarlı hale getiren oyun sistemini anlamamız gerek.

Sonuçta Real Madrid gibi milyon Eurolarımız yok.

Bu Şampiyonlar Ligi sezonundan bana kalan Atletico Madrid’in finale kadarki oyunu oldu.

Keşke o oyun finalde de devam edebilseydi…