Çok büyük bir ihtimalle EVET!
Başlamadan önce bu kolesterolün çok fazla bilinmeyen diğer yönleri hakkında bir yazı ve doymuş hayvansal yağ derken, kırmızı et, tereyağı, peynir, süt ve yoğurtta, ayrıca yumurtada bolca bulunan kolesterolü kastediyorum.
Bol miktarda bilimsel çalışma, hayvansal yağ tüketimi ile LDL kolesterol yüksekliği arasındaki ilişkinin kesinleştiğini gösteriyor. Tam beslenmemizde bu yiyecekleri azaltmak üzereydik çünkü yüksek miktarda hayvansal yiyecek tüketmenin tehlikelerini gösteren fazlasıyla bilimsel bulgu ortaya çıkmıştı. Ancak, süt ve et endüstrisinin şüpheli ve kendi ürünlerini aklayan çalışmaları sürekli ön plana çıkarıp, ürünlerinin reklamını yapıp, medya ortaklığı ile halkın kafasını karıştırmaya başladılar. Hayvansal ürünlerin tehlikelerini gösteren çok sayıda çalışmaya ve erken ölüm riskini arttırdığı gerçeğine rağmen, bu yiyecekleri tüketerek zeyıf ve sağlıklı olacağımız söyleyip duran Atkins, Dukan, Taş Devri, Karatay gibi popüler diyet programları doymuş yağın sorun olmadığını ve bu şekilde yemezsek hastalıklardan başka türlü korunamayacağımızı iddia ediyorlar. Hatta meyve, baklagil ve tahıllardan uzak durmamız gerektiğini, bu yiyeceklerin vücudumuza zehir olduğunu söylüyorlar. Doymuş yağ içeren kolesterol zengini yiyeceklerden korkmaya gerek olmadığını ve zaten vücudumuzda kolesterol olduğunu, bunun o kadar zararlı birşey olsaydı bizde de olmayacağını söyleyerek ikna etmeye çalışıyorlar. Ve bunları bol bol yersek kalp hastalığından ve diyabetten korkmaya gerek kalmayacağını söyleyerek sınırsızca tüketmeye yönlendiriyorlar. Hatta daha ileri gidip ot yemenin şişmanlattığını söyleyenler bile var. Kabul etmek gerekirse oldukça da ikna ediciler değil mi?
Fakat size bir de madalyonun pek de parlak olmayan öbür yüzünü göstermek istiyorum. Kolesterolle ilgili tek problem kalp hastalığı riski değil ve artık taş devrinde değiliz, mamutlar da yaşamıyor, inekler ve tavuklar da otlamıyor değil mi? Dünya çok değişti, artık bir bölgede yerleşik yaşayan insanlar sadece o yörede üretilen yiyecekleri ve etleri yemiyor. Yiyecek sektöründe endüstrileşme noktasına gelinen günümüzde, çok miktarda, verimli, az maliyetli üretim yapmak için son derece sağlıksız et ve süt ürünleri üretimi yapılıyor. Biz de bunları yiyoruz tamam mı? Herkesi doyuracak akdar organik et, süt, peynir, yumurta yok!
Organik et, peynir, yumurta üretimi bu şartlarda mümkün değilken ve ülkemizde organik olmayanını bile alamayan insanların olduğunu görmezden gelmek ve onların hastalıkları için çözüm üretmemek; hem gerçekçi olmayan bir hayal, hem de saygısızlık gibi geliyor bana. Çoğunluk medya ve yazarları sürekli bu tarz beslenmenin reklamını yapıyor ve bunları yemenin bizi hastalıklardan koruyacak tek beslenme şekli olduğunu söyleyip duruyor. Doymuş yağdan bağımsız olarak, doymuş yağı çok miktarda içeren kırmızı etler, peynir, yumurta, en sağlıklı ve en zayıflatan beslenme tarzı buymuş gibi bir algı yaratılarak pazarlanıyor.
Yemek programları ve sabah programları o yiyecekleri alamadığı için hastalanacağını veya ne kadar şanssız olduğunu düşünecek milyonlarca insan tarafından seyrediliyor.
Size kimsenin söylemediği bir şey söyleyeyim. Bugünün şartlarında üretilen bütün o yiyecekler sağlıklı değiller ve hastalıklardan korumazlar. Sağlıklısını bulun demek tüm toplumun binde bilmen ne kadarının bile yapması zor olan bir tavsiyedir. Bu yiyeceklerin zayıflatıyor olmaları sağlıklı olduklarını göstermiyor. Sadece vücutta bir hile ile zayıflama sağlıyorlar.
Ve yine size kimsenin söylemediği birşey söyleyeyim. Onlara inanıp bu şekilde beslendiğiniz zaman daha pek çok riskle beraber kalp damar hastalıkları ve kanser riskinizi de arttırmış oluyorsunuz. Yüksek miktarda kolesterol içeren bu yiyeceklerin tek sakıncası kolesterolü yükseltmeleri değil, aynı zamanda kanser riskini de arttırmalarıdır. Bu çalışmalara bugüne kadar dikkat edilmedi ancak doymuş hayvansal yağla, meme kanseri arasındaki ilişki, bilimsel çalışmalarla güçlenmeye devam ediyor. Doymuş yağ (kolesterol) tüketmenin sağlıksızlığını gösteren bilgi birikimine eklenen iki yeni çalışmadan bahsetmek istiyorum.
Çalışmalardan birinde değişik tipteki yağların, değişik alt tipteki meme kanserleri üzerindeki etkisi araştırılıyor (meme kanserleri kendi aralarında tümörün östrojen ve progesteron alıcısı içerip içermediğine bakılarak alt tiplere ayrılır). Avrupa’da 10 değişik ülkeden 300 bin kadının beslenme bilgileri toplanıyor. Bu kadınlar 11,5 yıl boyunca izleniyorlar. Çok miktarda hayvansal yağ tüketen kadınlarda, meme kanserinin ER + PR+ (östrojen pozitif ve progesterone pozitif) ve HER2 – (HER 2 negatif) olan iki alt tipi daha sık görülüyor. Bu çalışmanın sonuçları akla doymuş hayvansal yağ tüketiminin etkisiyle HER2(-) ve ER+PR+ meme kanseri gelişiyor olabileceğini akla getiriyor. (Meme kanserlerinin %80’inde österojen reseptörü pozitif, ve bunların da %65’inde progesteron reseptörü de pozitiftir.)
İkinci çalışma ise Nurses Health Study II çalışmasında toplanan beslenme bilgilerinin kullanıldığı, 26-45 yaş aralığındaki kadınların 20 yıl takip edilmesi ile yapılan bir çalışmadır. Bunda da benzer olarak bilgiler doymuş hayvansal yağ, özellikle kırmızı et olarak tüketildiği zaman meme kanseri riskinin arttığını gösteriyor.
Bu sonuçlar 35 bilimsel çalışmanın meta-analiz yöntemiyle çalışıldığı 2003 tarihli bir bilimsel çalışmanın sonuçları ile örtüşüyor. Bu çalışmada fazla miktarda doymuş hayvansal yağ tüketildiğinde meme kanseri riski %19 artıyor ve özellikle kırmızı et bundan sorumlu görünüyor.
Bu sonuçlar şöyle bir soru doğuruyor. Doymuş yağ, kanser gelişmesini teşvik mi ediyor? Yoksa doymuş yağ sadece, kanser riskini arttıran yiyeceklerde bulunan bir şey mi? Doymuş yağın sadece kendisinin kanser riskini arttırdığına ilişkin kısıtlı sayıda kanıt var. Fakat doymuş yağdan zengin bir beslenme tarzı insülin direncini arttırarak kanser gelişiminde katkıda bulunuyor olabilir. Ancak çalışmalar doymuş yağ kaynağı kırmızı et olduğunda kanser riskinin daha fazla arttığını gösteriyor. Aşağıda listelenen sebepler kanser riskinden sorumlu olabilir.
Kolesterole ek olarak kırmızı ve işlenmiş etlerde belirgin olarak fazla miktard Araşidonik Asit(AA) bulunur(meme kanseri ve kalp damar hastalığı gelişiminde rol oynayan inflamasyonu ortaya çıkaran bir omega 6 yağ türü). AA’in hayvan deneylerinde meme kanserine neden olduğu gösterilmiştir.
Karnitin (kırmızı ette bol miktarda bulunur) ve Kolin (yumurta, süt ürünleri ve etlerde bulunur) barsak bakterileri tarafından metabolize edilerek pro-inflamatuar bir madde olan TMAO (trimetilamin-N-oksit) adlı bir pro inflamatuar bir bileşen oluşmasına sebep olarak yine kanser gelişimi riskini arttırır.
Kırmızı et yerken kanserojen N-Nitrözamin ve Heterosiklik Amin’lere maruz kalınıyor. Bu da kanser riskini arttıran bir faktördür.
Fazla demirin hücrede oksidatif stres yarattığı bilindiğinden beri, etteki hem adlı demir bileşiği de problem olabilir.
Son olarak hayvansal protein, kanda dolaşan IGF-1 (insülin benzeri büyüme faktörü) miktarını arttırarak tümör hücresinin büyümesini ve buna bağlı olarak kanser rikini arttırır.
Gördüğünüz gibi bu kadar tartışmalı ve hatalandırıcı kanıtlar olan yiyeceklerin sırf kolesterole dayanarak sağlıklı diye sunulmaları yanlıştır.
Yeşil sebzelerin, nohut, mercimek, kuru fasulye gibi kuru baklagillerin , soğanın, sarımsağın, çilek gibi meyvelerin, kuruyemişlerin, ay çekirdeği ve kabak çekirdeğinin hastalıklardan ve kanserden koruduğunu gösteren binlerce bilimsel kanıt vardır. Bunların tüketilmesi ile hem sağlıklı bir şekilde zayıflama hem de mümkün olan en üst düzeyde, yaygın görülen hastalıklardan korunmak mümkündür. Ayrıca toplumun alım gücü daha düşük kesimlerini de hastalıklardan ve obeziteden koruyacak tek yol olduğu budur. Buna ilaveten hayvansal gıdaları mümkün olan en az düzeyde yemek, sağlığınız için çok daha iyidir. Böylece kalp damar hastalıkları, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kanserlerden maksimum korunmayı sağlayabilirsiniz.
HER 2: Human epidermal growth factor receptor 2
Reseptör: Hücrede bulunan ve belirli bir hormon veya maddenin alıcısı olan yapı
Referanslar
1. Hodson L, Skeaff CM, Chisholm WA: The effect of replacing dietary saturated fat with polyunsaturated or monounsaturated fat on plasma lipids in free-living young adults. Eur J Clin Nutr 2001;55:908-915.
2. Abbey M, Noakes M, Belling GB, et al: Partial replacement of saturated fatty acids with almonds or walnuts lowers total plasma cholesterol and low-density-lipoprotein cholesterol. Am J Clin Nutr 1994;59:995-999.
3. Barr SL, Ramakrishnan R, Johnson C, et al: Reducing total dietary fat without reducing saturated fatty acids does not significantly lower total plasma cholesterol concentrations in normal males. Am J Clin Nutr 1992;55:675-681.
4. Ginsberg HN, Kris-Etherton P, Dennis B, et al: Effects of reducing dietary saturated fatty acids on plasma lipids and lipoproteins in healthy subjects: the DELTA Study, protocol 1. Arterioscler Thromb Vasc Biol 1998;18:441-449.
5. Siri-Tarino PW, Sun Q, Hu FB, et al: Saturated fatty acids and risk of coronary heart disease: modulation by replacement nutrients. Curr Atheroscler Rep 2010;12:384-390.
6. Sieri S, Chiodini P, Agnoli C, et al: Dietary Fat Intake and Development of Specific Breast Cancer Subtypes. J Natl Cancer Inst 2014.
7. Breastcancer.org: How to Read Hormone Receptor Test Results
8. Farvid MS, Cho E, Chen WY, et al: Premenopausal dietary fat in relation to pre- and post-menopausal breast cancer. Breast Cancer Res Treat 2014;145:255-265.
9. Boyd NF, Stone J, Vogt KN, et al: Dietary fat and breast cancer risk revisited: a meta-analysis of the published literature. Br J Cancer 2003;89:1672-1685.
10. Riccardi G, Giacco R, Rivellese AA: Dietary fat, insulin sensitivity and the metabolic syndrome. Clin Nutr 2004;23:447-456.
11. National Cancer Institute: Food Sources of Arachidonic Acid [http://appliedresearch.cancer.gov/diet/foodsources/fatty_acids/table4.html]
12. Wynder EL, Rose DP, Cohen LA: Diet and breast cancer in causation and therapy. Cancer 1986;58:1804-1813.
13. Makarem N, Chandran U, Bandera EV, et al: Dietary fat in breast cancer survival. Annu Rev Nutr 2013;33:319-348.
14. de Lorgeril M, Salen P: New insights into the health effects of dietary saturated and omega-6 and omega-3 polyunsaturated fatty acids. BMC Med 2012;10:50.
15. Tang WH, Wang Z, Levison BS, et al: Intestinal microbial metabolism of phosphatidylcholine and cardiovascular risk. N Engl J Med 2013;368:1575-1584.
16. Wang Z, Klipfell E, Bennett BJ, et al: Gut flora metabolism of phosphatidylcholine promotes cardiovascular disease. Nature 2011;472:57-63.
17. Richman EL, Kenfield SA, Stampfer MJ, et al: Choline intake and risk of lethal prostate cancer: incidence and survival. Am J Clin Nutr 2012;96:855-863.
18. WCRF/AICR Expert Report, Food, Nutrition, Physical Activity and the Prevention of Cancer: a Global Perspective.: World Cancer Research Fund; 2007.
19. Lunn JC, Kuhnle G, Mai V, et al: The effect of haem in red and processed meat on the endogenous formation of N-nitroso compounds in the upper gastrointestinal tract. Carcinogenesis 2007;28:685-690.
20. Kuhnle GG, Story GW, Reda T, et al: Diet-induced endogenous formation of nitroso compounds in the GI tract. Free Radic Biol Med 2007;43:1040-1047.
21. Zheng W, Lee S-A: Well-Done Meat Intake, Heterocyclic Amine Exposure, and Cancer Risk. Nutr Cancer 2009;61:437-446.
22. Brewer GJ: Iron and copper toxicity in diseases of aging, particularly atherosclerosis and Alzheimer's disease. Exp Biol Med 2007;232:323-335.
23. Brewer GJ: Risks of copper and iron toxicity during aging in humans. Chem Res Toxicol 2010;23:319-326.
24. Thissen JP, Ketelslegers JM, Underwood LE: Nutritional regulation of the insulin-like growth factors. Endocr Rev 1994;15:80-101.
25. Kaaks R: Nutrition, insulin, IGF-1 metabolism and cancer risk: a summary of epidemiological evidence. Novartis Found Symp 2004;262:247-260; discussion 260-268.