19 Ocak 2014

Bir tatlının o kadar da tatlı olmayan öyküsü : Yüksek fruktozlu mısır şurubu

Çok uzak olmayan bir zamanda, Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu (YFMŞ) haberleri ve zararlarına dair uyarılar sürekli medyada yayınlanıyordu

 

Çok uzak olmayan bir zamanda, Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu (YFMŞ) haberleri ve zararlarına dair uyarılar sürekli medyada yayınlanıyordu. Karşıt görüş olarak da ılımlı dozlarda tüketildiği zaman güvenli olduğuna dair haberler yayınlandı. Sonuç olarak dünyada yüksek fruktozlu mısır şurubu üretiminin azaldığını ve dolayısıyla tüketiminizin azaldığını düşünüyor olabilirsiniz. Bende bu konuda bilgilerinizi tazelemek isterim.

 

Yüksek fruktozlu mısır şurubu gerçekleri

 

Yüksek fruktozlu mısır şurubu, şeker yerine tatlandırıcı olarak çok fazla yiyecek ve üründe kullanılıyor. İşlenmiş yiyeceklerde , ekmeklerde, kahvaltılık gevreklerde, enerji barlarında, şekerlerde, tatlılarda, neredeyse her şeyde.
Yüksek fruktozlu mısır şurubunun (YFMŞ) yaygın olarak kullanılan iki türü var:

1. YFMŞ 42- En yayın olarak kullanılan bu formunda %42 YFMŞ ve %53 glukoz var. Geri kalanı sudan oluşuyor. Paketlenmiş yiyeceklerde, konserve ve pişirilmiş yiyeceklerde kullanılıyor.

2. YFMŞ 55- Bu formu %55 fruktoz ve %42 glukozdan oluşuyor. Çoğunlukla içeceklerde kullanılıyor.

Hastalık Koruma ve Korunma Merkezi, Centers for Disease Control  and Prevention (CDC) YFMŞ’nun tehlikelerini ilk kez açıkladıkları zaman obezite ve total früktoz tüketimi arasındaki güçlü  ilişkiye dikkat çektiler. CDC elbette obezitenin tek nedeninin  fruktoz olduğunu söylemiyor. Ancak obeziteye katkıda bulunduğu ve arttırdığını gösteren çok sayıda yayın var . Obezite dışında nelerle bağlantılı bulunduğunu öğrenmek  istiyorsanız okumaya devam edin.

 

İşlenmiş früktoz yağ metabolizmasını bozuyor

 

Glukozun tersine, işlenmiş fruktoz karaciğerde yağa çevirilir. Çok miktarda ve uzun süre tüketildiği zaman kanda  özellikle trigliseridler artar ve insülin hassasiyeti bozulur. Yakın bir çalışmada 2 hafta boyunca günlük enerji ihtiyacının %25’ini YFMŞ içeren içeceklerden karşılayan 48 erişkinde, glukoz tüketenlerle kıyaslandığında daha yüksek kalp damar hastalığı riski olduğu görüldü.

Fruktoz tüketimi sonucu kan yağlarındaki değişiklikler, kan damarlarında plak oluşumu ve daralma sonucunda  hem kalp krizi hem de felç riski artar.

Früktoz normalde meyvelerde bulunan bir şekerdir. Ancak meyvelerdeki früktoz trigliseridi arttırmak ve insülin direnci oluşturmaktan çok uzaktır ve burada söz konusu olan früktoz, meyvelerde olan değildir.

Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubunun diğer sağlık etkileri:

YFMŞ tüketimi ile bağlantılandırılmış sağlık sorunlarının bazıları şunlardır:

  • İnsülin direnci
  • Tip 2 diyabet
  • Metabolik sendrom
  • Alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı
  • Gut

YFMŞ’dan korunmak amacıyla yapabilecekleriniz:

Açıkçası YFMŞ’undan tamamen korunmak çok mümkün olmayabilir. YFMŞ dolu işlenmiş yiyecek ve içecekleri mümkün olduğu kadar tüketmemeye çalışın.

  • Ön pişirme yapılmış ürünler
  • Paketlenmiş pastane ürünleri
  • Krakerler ve benzeri atıştırmalıklar
  • Meyve suları
  • Bazı kahveli içecekler (ör. Frapuççino)
  • Enerji içecekleri
  • Kola
  • Konserve meyve ve suları
  • Konserve sebzeler
  • Şekerler ve kurabiyeler
  • Ketçap
  • İşlenmiş peynirler
  • Reçel ve jöleler

Birde sağlıklı olduğunu düşündüğümüz ama fruktoz içerebilen yiyeceklere dikkat edin:

  • Düşük yağlı yoğurt
  • Düşük yağlı salata sosları
  • Düşük yağlı dondurmalar
  • Düşük kalorili atıştırmalıklar

Sağlık tesadüf değildir. Bu konularda bilinçli olmanız önemlidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Eksozom: Hücresiz hücresel tedavi

Tedavi amacına yönelik olarak olağanüstü yenileyici özelliklerinden dolayı Mezenkimal Kök Hücre kaynaklı eksozom çeşitli hastalıkları tedavi etmede tercih edilmektedir

Beyin sağlığı, Omega 3 ve BDNF

Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir

Zombi hücreler

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım

"
"