04 Mayıs 2023

Güncel sözceler

Bu yazıda dikkat çekmek istediğim son günlerin bazı sözceleri. Biraz Tanıl Bora'nın Zamanın Kelimeleri adlı kitabındakiler gibi

"Sözce", dilbilimcilerin Türkçeye kazandırdığı güzel sözcüklerden biri. Kavramın İngilizcesi "utterance", eski adı "ifade". Fakat "ifade"nin ve bir başka karşılık olan "anlatım"ın iş yükü o kadar ağır ki, bir başına dolaşan "sözce" gerçekten imdada yetişiyor.

Bu yazıda dikkat çekmek istediğim de son günlerin bazı sözceleri. Biraz Tanıl Bora'nın Zamanın Kelimeleri adlı kitabındakiler gibi. Tanıl Bora, kitabının Sunuş'unda, Alman dilci Victor Klemperer'in 1947 tarihli Nasyonal Sosyalizmin Dili adlı çalışmasından esinlendiğini belirtiyordu. Andığı bir başka çalışma da, Baskın Bıçakçı ile Alper Aslandaş'ın 1995 tarihli Popüler Siyasî Deyimler Sözlüğü'ydü. Bu tür sözlükler daha çok kendi -yakın- zamanlarını aydınlatır, dolayısıyla hem o zamanları hem de günümüzdeki uzantılarını anlamakta işe yarar. Benim zaman zaman yazdığım "söylem bilmeceleri"nde yapmaya çalıştığım da benzer bir şeydir.

Aşağıda yeni bilmecelerden ve yorumlanası sözcelerden birkaçını sıralıyorum. Bir bölümü örtmece türünden.

* * *

Soru: "Girdiği her seçimi kaybetmiş..."

Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastederek söze böyle başlayanlar neyi örtmeye çalışıyor?

Elcevap: Kılıçdaroğlu'nun, öne çıkardığı adaylarla birlikte son yerel seçimlerde ve şimdiki ittifak çabasında elde ettiği başarıları. Toplumsal ortaklaşma ve adalet şampiyonu oluşunu.

* * *

Soru: "Girdiği her seçimi kazanmış..."

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek böyle diyenler neyi örtmeye çalışıyor?

Elcevap: 2015 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamayıp ardından koalisyon da kuramayınca kasım ayına kadar ortalığı kasıp kavurduğunu.

* * *

Soru: "Sağ seçmenin eli CHP'ye oy basmaz" diyenler neyi örtmeye çalışıyor peki?

Elcevap: CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in 1973 ve özellikle 1977 seçimlerinde kazandığı başarıyı.

* * *

Süleyman Demirel, "benim işçim, benim köylüm" demesiyle ünlüydü, bir sahip çıkma bağlamı yaratarak.

Turgut Özal, "Benim memurum işini bilir" diyerek, sahip çıktığı kesimi biraz da şaibeli bir bağlama yerleştirmişti. "Anayasa'yı bir kez delmekle bir şey olmaz" sözcesi de ona aittir.

Soru: Anayasa kaçıncı kez delindi, var mı sayan?

Elcevap: Mesele şu ki, şimdilerde Recep Tayyip Erdoğan, "benim Adalet Bakanım" diyor. Herhalde neyi kastediyorsa onu söylüyor.

* * *

Soru: "Böyle bir şey olabilir mi?" Anaakım muhalefetin başlıca itiraz cümlesi. Şaşırma anlatan bir ünlem. Şaşırıyorlar, çünkü genellikle söz konusu olan, bilinene, bilimsele, ilkesele, hukuki olana, hatta yasaya ve Anayasa'ya aykırı edimlerdir. Şaşırmakta haklılar. Fakat soru da bu haliyle fazlaca havada değil mi? "Böyle bir şey olabilir mi?"

Elcevap: Olmuş işte ki sözünü ediyorsunuz. Her gün olanların adını somut terimlerle koymak gerek: dolandırıcılık, kayırmacılık, sorumsuzluk, aldatmaca, örtmece, ihlâl, yetki aşımı, her neyse o.

* * *

Soru: Biz "Türkiye" olduk mu yoksa olacak mıyız?

Erdoğan hâlâ kalabalıklara, "Hep birlikte, Türkiye olacağız" diye tekrar ettiriyor. Demek kendisine göre henüz Türkiye olmamışız. "Olacağız" sözü bir hedef ya da program gibi. Gerçi bizler Türkiye'yi "Cumhuriyet" olarak 1923'te kuruldu diye biliyorduk. Zaten yüzüncü yılımızı kutluyorsak, o yıl kurulduğumuz, var olduğumuz içindir, öyle değil mi? Karışık işler.

* * *

İktidar partisinin 2023'le başlayan yüzyıla vermek istediği ad: "Türkiye Yüzyılı".

Gerçekten, soralım: "Türkiye Yüzyılı" sözcesi hangi bağlama ait olabilir?

Belirli bir iç bağlama özel olarak işaret edilmediğine göre, bu sözcenin bağlamı dünya olmalı. "Türkiye Yüzyılı" bir başına alındığında, yeri dünya demektir. Bu durumda sözün net olabilmesi için, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, NATO ve benzeri uluslararası kuruluşlar tarafından "Türkiye Yüzyılı" mottosunun kabul ve ilân edilmiş olması gerekir. Şimdilik böyle bir durumun olmadığını biliyoruz. İktidar belki bu kabulü kendi önüne bir hedef/ program olarak koyuyordur. Dünya şampiyonluğu iddialı bir hedef. Ancak, iddialı olduğunuz noktayı ya da noktaları net olarak belirtmediğiniz sürece, içi boş, ciddiye alınması zor bir sözce olarak kalma tehlikesi aynı derecede büyük.

2023'le başlayan yüzyıla muhalefetin verdiği ad ise "İkinci Yüzyıl".

Buradaki "İkinci" sıfatı, herhangi bir bulanıklığa yer bırakmaksızın cumhuriyete işaret ediyor. "İkinci Yüzyıl", 29 Ekim 1923'te ilan edilen cumhuriyete dolaysız, net, tartışma götürmez bir biçimde sahip çıkan bir ad. Bir programın adı, özellikle de "Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız" sözcesiyle birlikte söylendiğinde. Laf olarak kalma tehlikesi düşük, çünkü somut bir konuda halka verilmiş bir söz niteliğinde. Örtmece yok.

* * *

 Soru: "Öldürmek" fiili için kullanılan örtmecelerde yenilik var mı?

Haberlerden edindiğim izlenim, "etkisiz hale getirildi" örtmecesini daha çok asker ya da eski asker yetkililerin, "ölü ele geçirildi"yi ise asker olmayan İçişleri yetkililerinin kullandığı yönünde. Gerçekte bir hukuk terimi olan "infaz etmek" fiili ise örtmece olarak hâlâ devlet dışı, halktan kimselerce kullanılıyor.

Son haberlerde "gömmek" fiilinin tehlikeli kullanımlarına da rastlandı bu arada. Mecaz olan ve olmayan kullanımlarına rastlandı.

Necmiye Alpay kimdir?

Çalışmaları dil üzerinde yoğunlaşan Necmiye Alpay 1946 yılında doğdu. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni (Mülkiye) bitirdi.

1978'de Paris-Nanterre Üniversitesi'nden uluslararası iktisat alanında doktora derecesi aldı. Mülkiye'deki öğretim üyeliği 12 Eylül 1980 darbesi ile başlayan süreçte sona erdi. İzleyen yıllarda akademide ‘Türkçe' ve ‘Yaratıcı Yazarlık' alanlarında dersler verdi.

2011 yılından itibaren uzun süre Radikal gazetesinde Dil Meseleleri üzerine yazdı.  2016 yılında İsviçre'nin Almanca PEN Merkezi tarafından onur üyeliğine seçildi. 

Kitapları

- Türkçe Sorunları Kılavuzu (Metis Yayınları)

- Dilimiz, Dillerimiz / Uygulama Üzerine Yazılar (Metis Yayınları)

- Dil Meseleleri / Uygulama Üzerine Yazılar II (Metis Yayınları)

- Yaklaşma Çabası (Kanat Yayınları)

- Beklediler Gitmedik (Edebi Şeyler Yayıncılık)

Çevirileri

-  Kültür ve Emperyalizm (Edward Said, Hil Yayınları)

- Tarihsel Kapitalizm (I. Wallerstein, Metis Yayınları)


- Aydın Kesimi Üstüne (Vladimir İ. Lenin, Başak Yayınları)


- Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları (Madeline C. Zilfi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları)


- Şiddet ve Kutsal (Rene Girard, (Kanat Yayınları)
- Freud ve Felsefe (Paul Ricoeur, Metis Yayınları)


- Bilge Sokrates'in Ölümü (Jean Paul Mongin, Metis Yayınları / Küçük Filozoflar Dizisi)


- Martin Heidegger'in Böceği (Jan Marchand, Metis Yayınları Küçük Filozoflar Dizisi)


- Diyojen Köpek Adam (Jan Marchand, Metis Yayınları Küçük Filozoflar Dizisi)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Taşın altında ne var?

Bahçeli’nin el sıkarak başlattığı Öcalan çıkışı AKP Genel Başkanı’nı zorladı. RTE her zorlukta yaptığı gibi önce uzun uzun sustu, sonra Bahçeli’yi “bilge” mevkiine oturtup överek “elini, hatta gövdesini taşın altına koymak” konusunu değerlendirdi. Belli ki her iki siyasetçi de birbirlerinden kopmayı göze alabilecek durumda değildiler

Trump ve Trevor Noah

Küreselleşmenin sıfır numara emperyal boyutunu Rosa Luxemburg ve Lenin anlatmışlardı. Trevor Noah da bir başka yolu hem içeriden hem dışarıdan aydınlatıyor

Ve melezler

Gaël Faye melezmiş. Annesi Ruandalı, babası Fransız. Eh! Gerçi her halinden Afrikalılık bilinci akıyor ama, yine de... Her durumda insana bir Ruandalı görmek iyi geliyor

"
"