Bu sene yüzmeye nisanda başlamayı planlıyordum ama işte haziranın sonuna geldik ve daha bir defa yüzdüm.
Kızgın güneş altında öğleye doğru olan bu yüzme sonrasında pişik oldum ve esrarengiz bir şekilde başım kaşınmaya başladı.
Pişik, teri vücudun dışına atmaya yarayan kanalların tıkanması sonucunda, terin derinin altında hapis olması olayıdır. Kabarcıklara, kızarıklığa ve kaşınmaya neden olabilir.
Ender hâller dışında, deriyi birkaç gün serin tutmak ve terlemekten kaçınmak, pişiğin kendiliğinden geçmesi için yeterlidir. Hava sıcak ise gölgede veya klimalı ortamda kalmak veya bir vantilatör aracılığıyla hava sirkülasyonunu sağlamak gerekir.
Çarçabuk iyileşeceğimi umuyordum ama olmadı. Benimki ender hâllerden biri olduğu için doktora gitmek zorunda kaldım ve temmuzun kapısına dayanmış olmamıza rağmen hâlâ ilaç kullanıyorum.
Parlak mavi suyu görünce cildimin güneşe karşı hassaslaştığını unutmuştum. Ve boynumu korumayı ihmal ederek bedelini bir türlü bozamadığım bir yüzme orucuyla ödedim.
Yüzmemenin eksikliğini vücudumda enerjisizlik ve çeviklik eksikliği ve bazı eklem yerlerimin garç garç etmesi olarak hissediyorum, fena hâlde.
Karada tenha yerlerde yürümek ne ise (koşmak veya jogging ayrıdır ve bana göre değildir) denizde yüzmek odur: Vücut ve ruh ve beyin için başka yerden elde edilmesi mümkün olmayan bir besin.
Bugün tesadüfen okuduğum bir yazısında Iris Murdoch (1919-1999) yüzmek hakkında şunları söylüyor:
"Yüzmenin ilginç özelliklerinden biri şudur ki yüzen kişi kendini bütün hastalıklardan ve memnuniyetsizliklerden iyileşmiş hissedebilir ve arzuladığı şeylerden arınmış. Yüzmek sanki ölmek gibi bütün sorunları hâlleder ama sonunda sağ kalırsınız."
Feylesof ve ünlü bir romancı olan Murdoch hayatta iken İngiltere’nin nehirlerinde yüzmeye bayılırmış.
Murdoch hayatının son iki yılını Alzheimer’lı olarak geçirdi. Hastalığında ona eşi John Bayley (1925-2015) baktı. Bayley, Murdoch’a dair hatıratında, onu ara sıra sağlıklı yıllarında yüzdükleri bir nehre götürdüğünü ve suya girdiğinde kadının yüzünde beliren memnuniyet ifadesini anlatır.
Murdoch yüzmekle ilgili yazısında kendisi gibi nehir yüzücüsü olan Alman feyleseof Ludwing Wittgenstein’ın (1889-1951) yüzmekle düşünmeyi karşılaştıran bir gözlemine de yer vermiş:
Yüzerken "insan vücudunun doğal eğilimi yüzeye doğrudur ve derine inmek için gayret sarf etmek gerekir -düşünürken de aynıdır."
Bugün pazartesi. Sabah aynaya baktığımda pişiklerimin geçmek üzere olduğunu gördüm. Bu hafta artık muhakkak yüzmeye başlarım. Ve yüzerken belki derin derin, derin düşünmek için ne kadar gayret gerektiğini düşünürüm.