Son yıllarda Türkiye’de meydana gelen siyasi olaylar içinde, anayasa referandumu kadar az ilgimi çeken olmamıştır.
Nedeni çok basit:
Sonucu ne olursa olsun hiçbir şeyi değiştirmeyeceği için.
Sonuç Hayır da olsa, Evet de olsa Erdoğan bildiğini okumaya devam edecek, Türkiye’nin içeride ve dışarıda süratle zayıflamakta olan durumu her iki hâlde de düzelmeyecek, kötüleşmeye devam edecekti.
Nasıl düzelebilir ki?
Türkiye’yi bu duruma Erdoğan ve ekibi getirdi.
Türkiye’yi kötü yönettikleri için Türkiye kötü durumdadır , siyasi sistem kötü olduğu için değil.
Erdoğan’ın duası kabul edildi. Bakalım gülecek mi ağlayacak mı?
AKP’nin ilk döneminde birçok olumlu şey olmuştu: Ekonomi hızla büyümüş, dış dünyada Türkiye’nin saygınlığı görülmemiş bir şekilde yükselmiş, Kürt başkaldırısının sona ermesi için olumlu adımlar atılmış, toplumun farklı kesimleri arasında barış olabileceği umudu doğmuştu.
Erdoğan, Batı’daki en popüler ve saygın Müslüman lider hâline gelmişti. O yolda devam edebilseydi, büyük bir olasılıkla, bugün ne Suriye yıkılır, ne de IŞİD olurdu.
Erdoğan o gün sahip olduğu prestijle Müslümanlarla Hristiyan Batı arasında bir barış köprüsü oluşturabilirdi.
Demek ki iyi yönetmenin, yönetim sistemi ile ilgisi yoktu.
Ama durum kötüleşmeye başlayınca kabahat sisteme yüklendi. Ve AKP anayasa değişikliği için bastırmaya başladı. Ve pazar günü istediğini elde etti.
Şimdi ne olacak?
Türkiye, Orta Doğu bataklığından kendini kurtarabilecek mi? Domatesler Rusya’ya, Rus turistler Türkiye sahillerine akmaya başlayacak mı?
Türkiye’yi bekleyen, daha çok ekonomik durgunluk, daha güçlü sarsıntılar, şiddet ve dış politika şoklarıdır
Avrupa Birliği’nin güveni yeniden kazanılabilecek mi?
Her ay doksan bin kişinin işsizler ordusuna katıldığı ekonomik durgunluk sona erdirilebilecek mi? Kredi notu yükselecek mi?
Kürtlerle barış masasına dönülebilecek mi?
Terör sonlandırılabilecek mi? Hapse tıkılan on binler özgürlüklerine kavuşacak mı?
Bence, bütün bu soruların cevabı hayırdır.
Keyfî başkanlığı yasal hale geldi diye, ne Erdoğan değişir ne de yönetim tarzı. Ne de müttefikleri ve komşuları değişeceğine inanır.
Müslüman Kardeşler dergâhında doğan Erdoğan, Türkiye’yi daha çok Arap ve İslam dünyasına yaklaştıracak. Ekonomi bozuldukça içeride baskıyı artıracak, dış politikada daha saldırganlaşacak.
İdam cezasını geri getirerek AB ile kopuşu resmileştirecek, arkasında uygarlık ve özgürlük rüzgârları esen o kapıyı kapatacak.
Türkiye’yi kötü yönettikleri için Türkiye kötü durumdadır, siyasi sistem kötü olduğu için değil
Türkiye’yi bekleyen, daha çok ekonomik durgunluk, daha güçlü sarsıntılar, şiddet ve dış politika şoklarıdır.
Halkın yarısından fazlasının bunların geleceğini görmüyor olması büyük bir trajedidir.
*
Kabul edilen dualar için akıtılan gözyaşları kabul edilmeyenler için akıtılanlardan fazladır, derler.
Erdoğan’ın duası kabul edildi.
Bakalım gülecek mi ağlayacak mı?