Geçen haftanın yoğun satış eğiliminden sonra, iç piyasaların küresel piyasalardaki büyüme ve borç endişelerine karşı daha dayanıklı durdu.
Merkez Bankası’nın bu ayın ikinci dönem anketinde, yılsonu cari açık tahminlerinin 57 milyar dolardan 61 milyar dolara çıkardı. Beklentilerin oldukça üzerinde çıkan Mart cari açık rakamının ve para politikası önlemlerinin etkinliğiyle ilgili belirsizliklerin etkili olduğu anlaşılıyor.
Bizim yıl sonu açık tahminimiz 64,7 milyar dolar.
İmalat sanayi kapasite kullanım oranının Mayıs ayında % 75,2’ye yükseliş göstermesine karşın, yükselişin tamamen mevsimsel faktörlerden kaynaklandığı görülüyor. Nitekim, mevsimsel unsurlar dışlandığında, kapasite kullanımında geçen aya göre 1 puanlık bir düşüşle % 74,8’e gerileme dikkat çekiyor.
Düzeltilmiş verilere göre, kapasite kullanımı geçen yılın Kasım ayından sonra en düşük seviyede.
Kriz öncesi dönemde karşılaşılan % 80’li seviyelerin ise hala altında. Dolayısıyla, üretim açığının kapandığı ya da mevcut kapasite seviyelerinin enflasyonist baskı yaratabileceği öngörülerine karşı rahatlatıcı bir tablo sunduğunu söylemek mümkün.
Kapasite kullanımı ile birlikte üretim, siparişler, yatırım planları gibi reel sektörün gelecek dönem projeksiyonlarına baktığımızda da, ekonomik aktiviteyle ilgili yavaşlama sinyalleri alıyoruz.
Özellikle gelecek üç aydaki üretim hacmi, iç piyasa ve ihracat siparişlerinde, yıl başından itibaren ilk defa düşüş yönünde hareketler gözleniyor. Geçen yılın Ağustos ayından itibaren yükseliş trendinde olan gelecek 12 aya ait yatırım eğiliminde de gerileme dikkat çekiyor. Genel gidişatla ilgili olarak da iyimser beklentilerde bir azalış söz konusu.
Sonuç olarak, para politikasında alınan önlemlerin ekonomide yaratması beklenen yavaşlamanın ikinci çeyrek itibariyle gözlenmeye başladığı izleniyor.
Yavaşlama belirtilerinin krediler bacağına da sirayet etmesi halinde, para politikası ile ilgili endişeler yatışabilir.