Piyasaların Fed beklentisiyle yön bulmaya çalıştığı kesin.
Fed'in ekonomiyi destekleyecek adımlar atacağı yönündeki beklentiler ve Çin'de imalat sanayi verisinin beklenenden daha güçlü gelmesinin desteğiyle piyasalar biraz daha umutlanmış durumda.
Finansal türbülansın arttığı Ağustos ayına ait, Avrupa’dan gelen satın alma müdürleri endeksleri korkulduğu kadar sert bir inişe işaret etmezken, Almanya’nın ZEW endeksi sert düşüşler göstermiş oldu. Avrupa’da tüketici güveni ve ABD’de yeni ev satışları, Richmond fed endeksi de beklentilerin altında kaldı.
Diğer taraftan, merkez bankalarının küresel ekonomideki yavaşlamayı önlemede yeterli olamayacağı endişesiyle başlanıyor olması, Jackson Hall toplantısına kadar bu beklentilerin kolaylıkla yön değiştirebileceğini gösteriyor.
Euro-dolar paritesi, Avrupa’dan güçlü gelen PMI verileri ve piyasaların güçlü kalma çabasıyla 1,45’e doğru yaklaşsa da, küresel ekonomiye yönelik devam eden belirsizlikler ve Finlandiya’nın Yunanistan’a yardım için teminatı şart koşmasının borç krizi çözümünde getirdiği rahatsızlıkla 1,44 seviyesinin altına gerilemiş durumda.
Ham petrol fiyatları 84-85 dolar civarında dalgalanırken, altın fiyatları 1.850 dolar civarına hızlı tırmandıktan sonra yeniden 1.808 dolar civarına gerilemiş durumda. Yönü halen yukarı olsa da artık eskisi gibi rahat bir çıkış yapamayacağı belli oldu.
Moody’s’ Japonya’nın kredi notunu düşürdü. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Japonya’nın kredi notunu bir kademe düşürerek, AA2’den AA3 seviyesine indirdi; görünümünü ise durağan olarak belirledi.
Kararda, Japonya'nın düşük büyüme beklentisi, yüksek bütçe açığı ve kamu borçları ile Japonya hükümetinin 2009'daki küresel ekonomik resesyondan bu yana borçlarını daha da artırmasının etkili olduğu belirtilmiş.
Moody's, zayıf büyüme beklentileri nedeniyle Japonya'nın yüksek kamu borçlarını ödemekte zorlanabileceğine dikkati çekerek, Japonya hükümetinin bütçe açığını azaltmak için daha çok çaba göstermesi gerektiğini görüşünde.
Kuruluş ayrıca, yaklaşık son beş yıldır sık sık hükümetin değişmesinin ülkede uzun vadeli ekonomik ve mali stratejilerin uygulanmasını engellediğine işaret etmiş.
11 Martta meydana gelen deprem ve tsunami felaketinin ardından ekonomisi büyük oranda zarar gören Japonya'nın gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYH) geçen yılın son çeyreğinde çeyrek bazda yüzde 0,6, bu yılın ilk çeyreğinde ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,9 daralmış durumda.
Ülke ekonomisi Haziranda sonlanan ikinci çeyrekte de yıllık bazda yüzde 1,3, çeyrek bazda ise yüzde 0,3 oranında daraldı. Teknik olarak resesyona giren Japonya ekonomisi böylece üç çeyrektir üst üste daralmış oldu.
Almanya’da dün açıklanacak IFO endeksleri, evvelki gün beklentilerin oldukça altında kalan ZEW endeksleri karşısında aşağı yönlü risk taşıyor. Diğer taraftan, Avrupa’dan gelecek sanayi siparişleri Haziran ayına ait olduğundan büyüme tarafında destekleyici olabilir.
ABD tarafında ise, Temmuz ayına ait dayanıklı tüketim malları siparişlerinin ulaştırma sektörünün desteğiyle olumlu çıkması beklenirken; ulaştırma dışı sektörde aylık artış rakamı elde edilip edilmeyeceği izlemekte yarar var.