23 Ağustos 2010

Petrole bağımlılık azalıyor mu?

Petrol bağımlılığımızı sıfıra indirmemiz mümkün olmasa da bağımlılığı kabul edilebilir...

Geçtiğimiz hafta sonu ABD'nin ekonomiye ilişkin verilerin kötü çıkması, petrol fiyatlarını düşürse de, asıl etkiyi küresel ekonominin toparlanmasına ilişkin verilerin iyi olmaması yarattı. Açıklanan veriler, ABD'de Philadelphia Fed Endeksi'nin doğu Pennsylvania, güney New Jersey ve Delaware'den oluşan bölgede üretim faaliyetinin azaldığını gösteriyor. 
Önceki hafta açıklanan verilerde ise, işsizlik maaşı başvurularının beklentilerin çok  üzerinde çıkması piyasaları negatif etkiledi. Son iki haftanın verileri, piyasaların dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'nin petrol talebini gerileteceği kaygılarını güçlendiriyor. ABD’nin petrol talebindeki azalma, fiyatları aşağı çektiği gibi Avrupa borsalarını da olumsuz etkiledi.
Geçen haftanın borsalara yansıyan rakamları şöyle: İngiltere'de Londra Borsası'nda FTSE 100 Endeksi (yüzde 1,7) 91 puan azalarak, 5.211 puandan kapandı. FTSE 100 Endeksi böylece 20 Temmuz'dan bu yana en düşük seviyesini gördü. 
Almanya'da Frankfurt Borsası'nda DAX Endeksi (yüzde 1,80) 111 puan değer kaybederek 6.075 puana, Fransa'da Paris Borsası'nda CAC-40 Endeksi (yüzde 2,07) 75 puan azalarak 3.572 puana geriledi. Avrupa'da ayrıca Zürih Borsası yüzde 1,28, Milano Borsası yüzde 1,92, Brüksel Borsası yüzde 1,53 ve Madrid Borsası yüzde 1,47 değer kaybetti.

Petrol fiyatlarındaki gerileme

ABD'de ekonomiye ilişkin verilerin kötü çıkması, ham petrolün eylül ayı teslimi varil fiyatını 1,15 dolar değer kaybetmesine yol açarak 74,27 dolara geriletti.  Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 1,24 dolar azalarak 75,23 dolara indi. Aslında petrol fiyatını gerileten etkenler arasında sadece ekonomiye ait kötü veriler yok. ABD’nin petrol stokları 1990 yılından bu yana en yüksek seviyelere çıkmış bulunuyor: 1 milyar 13 milyon varil.

Dünyada ekonomik büyümenin petrole bağımlılığı azalıyor
Petrol fiyatlarının geleceği hakkında iki ayrı yaklaşım söz konusu uzmanlarda. Bunlardan birincisi;  Çin  ve Hindistan  ekonomilerindeki  büyüme etkisi ile oluşacak talebin  fiyatları yukarı çekeceği.  İkincisi ise; petrol fiyatlarının artması ile daha karlı olmayan sahaların yeni teknolojilerle devreye sokulması ve güneş enerjisi, nükleer enerji, rüzgar enerjisi gibi kaynakların da daha fazla devreye sokulması ile fiyatların daha fazla yukarıya gidemeyeceği. 
Son yapılan hesaplamalar dünyada ekonomik büyümenin petrole bağımlılığı azalttığını gösteriyor. Petrol talebinin büyümeye bölünmesiyle hesaplanan küresel petrol yoğunluğu, son 10 yıllık dönemde yılda yaklaşık yüzde 2 düşmüş. Bu düşüşün en önemli sebebi; artan petrol fiyatları ve küresel ısınmanın etkisiyle alternatif yakıt kaynaklarına yönelim olarak değerlendiriliyor. Ham petrol fiyatları 2008 yılında varil başına 150 dolar seviyesine ulaşarak rekor kırmıştı. Fiyatların normal seyri 80 dolar seviyelerinde geziyor. Petrole bağımlılığın azalması uluslararası uzmanlarca da destekleniyor.
Uluslararası Enerji Ajansı(IEA) Petrol Endüstrisi ve Piyasa Bölümü Başkanı David Fyfe, fiyat kontrolleri ile Çin’in canlandırma paketlerinin petrol talebinin artmasına yardım edeceğini ancak “yakıt ekonomisi standartları, yakıt çeşitliliğinin artması ve ikamesi göz önüne alındığında petrol yoğunluğu düşüşünün gelecek 5-6 yılda yıllık yüzde 2.5’in altında azalacağını” ifade ediyor.
IEA’nin petrol talebi analisti Eduardo Lopez ise, “Petrol yoğunluğu oranındaki düşüş artacak. Bu yapısal değişimi kesin olarak ölçmek kolay değil, ancak yakıt yakmaya olan talebin artık eskisi gibi olmadığını söylemek mümkün” demiş.
Gelişmiş ülkelerdeki alternatif enerji arayışlarında yol alınması petrole olan bağımlılığın azalmasına olanak sağlasa da, bu durum gelişmekte olan ülkelerde içler acısı durumda ve gün geçtikçe bağımlılık artıyor.
Bildiğiniz gibi Türkiye ekonomisinin petrolde dışa bağımlılığı ülke ekonomisinin en büyük gider kalemlerinden. Haliyle dolar bazlı yaptığımız petrol alımının, Amerikan Doları-TL paritesindeki dalgalanmalar ve dalgalı petrol fiyatları nedeniyle ekonomide yarattığı belirsizlik, önemli rahatsızlıklarından biri. Aslında önemli güvenlik tehditlerinden de bir tanesi.
Petrol fiyatlarındaki 1 dolarlık fiyat artışı milli ekonomimize 175 milyon dolarlık ekstra yük getiriyor. Petrol bağımlılığımızı sıfıra indirmemiz mümkün olmasa da bağımlılığı kabul edilebilir asgari bir seviyeye çekme hedefi çok önemli. 
Enerji konusunda atılması gereken önemli adımlardan birisi, güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, hidro-elektrik ve ethanol gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına  temel strateji konumunda iyi yönetmek. Yerli ve yabancı yatırımcılar için yenilenebilir enerji, vergi ve yatırım kolaylıkları ile teşvik edilmesi de önemli bir karar.

Yazarın Diğer Yazıları

Altın fiyatları baskı altında

Almanya ve Fransa’nın 2 trilyon Euro’luk fonda anlaştıkları haberi küresel...

Altında güçlü bir hareket beklenmiyor

Küresel piyasalar büyüme endişeleri, Avrupa borç krizi ve Yunanistan

Altında 1500 dolar eşiği kritik

Bu ayın başlarında 1,920.30 $/ons ile rekor seviyeleri gören altın bu...

"
"