10 Ağustos 2011

Fransa notunu hak etti

ABD’nin kredi notundaki indiriminin finansal piyasalar üzerindeki etkisini...


ABD’nin  kredi notundaki indiriminin finansal piyasalar üzerindeki etkisini azaltmak  için haftanın ilk gününde, merkez bankaları ve küresel güçlerin koordineli  olarak hareket ederek önlem ve açıklamalarda bulunduğunu izledik.
G7 finansal istikrar ve büyüme için gereken  desteği vereceğini vurgularken, Avrupa merkez bankası İspanya ve İtalya gibi  son dönemde risklerin daha fazla sorgulandığı ülkelerin tahvillerini alım  müdahalesini başlattı.
Ancak, ABD’de kredi notu görünümünün  hala “negatif”te olması, dolayısıyla politika yapıcılarının bütçe  planının uygulanmasında izleyeceği yaklaşımın oldukça kritik olduğu bir  dönemin başlamış olması önlem ve açıklamalara karşı temkinli bir yaklaşımı  getirdi. S&P’nin, bütçe açıklarını azaltma planının uygulanması ve  Bush sonrası dönemde uygulanan vergi avantajlarının kaldırılması halinde,  ABD’nin kredi notunun “durağan”a çekilebileceğine yönelik  açıklaması da “yakından izleme” döneminin başladığının açık bir  işareti oldu.  
Ayrıca, AB kurtarma fonunun işlerlik  kazanması ve gerekli değişiklikler için hala net bir adımın atılmamış olması  da borç kriziyle ilgili endişelerin devam etmesine neden oldu.
ABD’den sonra “AAA” kredi  notuna sahip başka bir ülkede daha indirim olabileceği endişesine karşın,  S&P’nin Fransa’nın notunu hak ettiğine ilişkin açıklaması  sınırlı bir etki yaptı. 
Fed politika faiz oranlarını % 0,0-0,25  bandında tuttuğu faiz toplantısında, büyüme görünümü açısından daha karamsar  bir senaryoya geçtiğinin işaretlerini açık bir şekilde verdi.
İşgücü piyasasında son dönemde gözlenen  kötüleşme, işsizlik oranındaki artış, hane halkı harcamalarındaki yatay seyir,  konut sektöründeki devam eden zayıflıklar büyümede azalan iyimserlik için ön  plana çıkarılan unsurlar.
Ayrıca, emtialarda önceden yaşanan ralli ve  Japonya depreminin, büyümedeki yavaşlamada rolü daha az önemli olarak  görülüyor.
Önümüzdeki dönem için, büyüme hızı önceki  toplantıya göre daha düşük seviyede öngörülürken; genel görünümdeki aşağı  yönlü risklerin arttığı düşünülüyor.
Emtialardaki son düzeltme hareketi  sonrasında, enflasyonda tarafında daha güvenli bir duruş söz konusu.
Dolayısıyla, faizlerin olağanüstü düşük  seviyelerinin 2013 ortası gibi bir tarih de verilerek devam edeceği  belirtiliyor.
Ancak, anapara ödemesi gelen tahvillerin  yenilenmesi dışında ek bir genişleme süreciyle ilgili bir ifade yok. Sadece,  ekonomik toparlanmayı destekleyici birçok politika aracının tartışıldığı ve  ekonominin gidişatına göre uygun olanların uygulanabileceği dile getiriliyor.  
Ekonomi ve finansal piyasalardan alınan  sinyallere göre, 25 Ağustos’taki Jackson Hole toplantısı bu önlemlere  yönelik daha net işaretlerin alınmasına imkan tanıyabilir. Bilindiği üzere,  bu toplantılarda merkez bankaları gelecek dönem politikaları ile ilgili  kritik değerlendirmelerde bulunuyor. Geçen yılki toplantıda da Fed, ikinci  genişleme sürecinin işaretlerini vermişti. 
Hem yeni bir genişleme süreciyle ilgii  olarak aceleci davranılmamış olması, hem de Avrupa merkez bankasının  önümüzdeki dönemde parasal sıkılaşmada daha yavaş davranacağı beklentisinin  ağırlık kazanıyor olması ve mevcut risk algılaması düşünüldüğünde, Euro-dolar  paritesinde aşağı yönlü baskıların biraz daha ön plana çıkabileceğini gösteriyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Altın fiyatları baskı altında

Almanya ve Fransa’nın 2 trilyon Euro’luk fonda anlaştıkları haberi küresel...

Altında güçlü bir hareket beklenmiyor

Küresel piyasalar büyüme endişeleri, Avrupa borç krizi ve Yunanistan

Altında 1500 dolar eşiği kritik

Bu ayın başlarında 1,920.30 $/ons ile rekor seviyeleri gören altın bu...

"
"