Küresel ekonomideki toparlanma süreci devam ettikçe emtia fiyatlarında da genel yukarı trend korunuyor. Ancak, ekonomilerdeki canlanma hareketinin enflasyonda yarattığı baskı karşısında faiz artışlarının gündeme gelmesi, bu yukarı hareketin sürekliliği konusunda dikkatli olmayı gerektiriyor.
Özellikle, Çin’deki faiz artırım sürecinin hangi hızla devam edeceği emtia fiyatlarının seyri açısından oldukça kritik.
Bilindiği gibi Çin Merkez Bankası bu hafta, politika faiz oranlarını 25 baz puan artırarak % 3 düzeyine çıkardı. İlk açıklanma etkisi sürpriz olarak karşılansa da, gelecek hafta açıklanacak ve muhtemelen yıllık enflasyonun tekrar % 5’in üzerine çıkmasına neden olacak.
Ocak enflasyonundan önce böyle bir karar alınması şok bir etki yaratmadı. Hatta, yılbaşındaki beklentilerin ilk çeyrekte toplam 75 baz puanlık bir artırım şeklinde olduğu düşülecek olursa, para politikasında “kademeli sıkılaşma” eğiliminin korunması açısından emtialar üzerinde çok ciddi bir baskısı gözlenmedi.
Ancak, bu ılımlı görünümün devam etmesi için, haftaya açıklanacak enflasyon rakamının beklentiler sınırında kalması oldukça önemli.
Hatırlanacağı üzere, yıllık enflasyon Kasım 2010’daki % 5,1’lik tepe noktasından Aralık ayında % 4,6’ya gerileyerek endişeleri yatıştırır bir görüntü vermişti. Bu harekette, gıda fiyatlarının artış hızındaki yavaşlamanın yanı sıra, baz avantajı etkili olmuştu. Ancak, bu seviye bile, 1994-2010 dönemi ortalama enflasyon rakamı olan % 4,25’in üzerinde kaldığından ve enflasyondaki düşüş hareketi geçici olarak düşünüldüğünden, geçen yılın sonuna doğru bir faiz artırımı gerçekleşmişti.
Bu haftaki faiz artışında da, gelecek hafta açıklanacak Ocak enflasyon rakamlarında yıllık oranın % 5,3’e çıkacağı beklentisinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Ancak, enflasyon rakamında bunun ötesinde bir hızlanma görülmesi halinde, yeni bir faiz artırımı beklentisi güçlenecek ve bu da emtialar üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturabilecek.
Dolayısıyla, 15 Şubat’ta açıklanacak Çin enflasyon rakamlarının, faiz politikasının piyasalara ve emtialara daha belirgin yansıma riski açısından oldukça kritik bir rolü bulunuyor.
Japonya’nın kredi notuna indirim uyarısı
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, mali reformda başarılı olunamaması durumunda Japonya’nın kredi notunda indirim sinyali verdi. Hatırlanacağı gibi, S&P geçen ay, dokuz yıldır ilk kez Japonya’nın kredi notunu bir basamak düşürerek ''AA-'' yapmıştı.
Ülkenin yüksek borç yükü en önemli risk unsuru.