12 Ağustos 2011

Cari açıkta sürpriz yok

Merkez Bankası’nın cari açığı Haziran ayında 7,55 milyar dolar ile beklentilere paralel bir şekilde gerçekleşti...

Merkez Bankası’nın cari açığı Haziran ayında 7,55 milyar dolar ile beklentilere paralel bir şekilde gerçekleşti. İç talep ve dış açıkta yavaşlamanın ancak ikinci yarıdan itibaren belirginleşmesi beklendiğinden açığın yüksek seviyesi şaşırtıcı olmadı. 
Böylece, 12 aylık açıktaki artış 72,5 milyar dolara ulaşarak devam etti. Üçüncü çeyrekte de 74-75 milyar dolar civarında tepe yaptıktan sonra, son çeyrekten itibaren düşüş trendine girmesini bekliyoruz. Yılsonu açık tahminimiz 70,8 milyar dolar. Ekonomi yönetiminin de son tahminlerinde 70-72 milyar dolar seviyesinde olduğunu biliyoruz. 
Sermaye hareketleri tarafında ise, kısa vadeli ağırlıklı finansman tablosu korunuyor. Kaynağı bilinmeyen döviz girişlerinin katkısı ise sürüyor. Haziran ayında da 2,2 milyar dolarlık giriş söz konusu. İlk altı ayda bu kanalla toplam giriş 9,8 milyar dolar. 
Uzun vadeli finansman tarafında ise, reel sektör bu yıl net borçlanabilir pozisyona dönmüş olsa da, bunun sınırlı seviyelerde kaldığını izliyoruz. 
Diğer taraftan, global konjonktürdeki dalgalanmalara karşın, doğrudan yatırımlar kanalıyla altı aylık dönemde 6,2 milyar dolarlık giriş sağlanmış olması kısmen rahatlatıcı. 
Sonuç olarak, ilk altı aydaki 45 milyar dolarlık açığa karşın, resmi rezervlerin 9,8 milyar dolar arttığını görüyoruz.
Bu hafta başında yapılan Ekonomi değerlendirme toplantısında da gündeme geldiği üzere, cari açığı aşağı çekecek yapısal reformlar üzerindeki çalışmaların devam ettiğini biliyoruz. Eylül ortası gibi orta vadeli programla birlikte daha fazla detay görmeyi bekliyoruz. Bu konuda tatmin edici bir program sunulmadığı sürece de, dış açık kırılganlığının iç dinamikler üzerindeki baskısı devam edecektir.

Fed desteği belirsizliği ve AB’nin  yavaşlığı sürüyor

Küresel piyasalarda yaşanan  son türbülans sonrasında daha da kritik hale gelen Fed’in faiz  toplantısından, düşük faiz ortamının iki yıla yakın devam edebileceği  sinyalinin gelmesi ilk aşamada riskli varlıklara yönelimin tekrar başlama  çabasını destekliyor.. 
Avrupa merkez bankasının devam eden tahvil  alımları, İsviçre merkez bankasının güçlü para birimi karşısında müdahaleleri  ve İtalya’nın ihalelerinde düşen borçlanma maliyetleri de piyasaları  destekleyen unsurlar arasında. 
Ancak, Fed’in düşük faiz ortamının belli  bir tarih vererek süreceğini söylemiş olmasına karşın ek destek paketi ile  ilgili net bir sinyal vermemiş olması, Avrupa tarafında kurtarma fonu ile  ilgili adımların gecikmeye devam etmesi piyasalarda beklediğimiz kar  satışlarının gelmesine ve daha sonra Fransa’nın kredi notuna ve  bankalarına ilişkin endişelerle satış eğiliminin hızlanmasının asıl sebebi.
3A kredi notuna sahip olan ülkelerle ilgili  endişeler devam ederken, gün içinde kredi notu indirilebileceğine yönelik  spekülasyona maruz kalan Fransa ile ilgili kredi kuruluşları Moody’s ve  Fitch’in kredi notunu teyid ettiğine ilişkin açıklamaları ise çok  etkili değil.  
Euro-dolar paritesi, ABD’de düşük  faiz ortamının uzun dönem devam edeceği ve yeni bir niceliksel genişleme  sürecinin gelebileceği beklentisiyle gün içinde 1,44’e doğru yükseliş  çabası içinde görünse de, Fed’in aslında yeni destek planıyla ilgili  net bir şey söylememiş olması ve AB’nin borç sorunu çözümünde  sıkıntıların tekrar baş göstermesiyle geri dönmüş durumda. 
Büyüme görünümü ve Fed’in desteğiyle  ilgili belirsizlikler emtialarda aşağı yönlü baskıların korunmasına neden  olurken, ham petrol fiyatları rezervlerdeki azalmanın desteğiyle 82 dolar  civarında seyrini devam edecek gözüküyor..  
Altın, 1,800 $/ons’un üzerinde üst üste üçüncü rekoruna ulaştı ve 2008 yılından beri kaydettiği en büyük yükselişi yaşadı.  Bu yükselişte Fransız banka hisselerindeki düşüşün endişeli finansal piyasalarda yeni sorunlar yaratması oldukça etkili. % 2.5’tan fazla yükselen altının dört günlük yükselişi de yaklaşık % 8.5. 
Piyasadaki gerginlik Fed’in iki yıl boyunca sıfıra yakın faiz, sürdürme politikasını da gölge de bırakmış durumda.
Ekonomik görünüm ve para politikasına  ilişkin belirsizlikler altın fiyatlarının yukarı yönünü korumasını sağlıyor. Deutsche Bank yorumunda altına talebi değiştirecek bir gelişme görmediklerini ve gelecek yıl fiyatların 2,000 $/ons’a ulaşmasını beklediğini belirtmekte. Piyasalarda  da beklenti 2000 dolar olsa da fiyatın aşırı şiştiğini düşünenlerde az değil. 
ABD’de haftalık işsizlik  başvuruları, son iki haftadır 400.000 kritik seviyesinin biraz üzerinde veya  altında ama yakın düzeyde gerçekleşiyor. Bu hafta da bu seviyelerde kalması  bekleniyor. Çok yüksek çıkmayacak bir rakam, Fed üzerinde ek genişlemeyle ilgili  baskıların kontrol altında kalmasını sağlayabilir. Ancak olumsuz bir veri,  detayların henüz belli olmadığı yeni önlem paketiyle ilgili bekleme dönemi  üzerindeki baskıları artırabilir.  
S&P’nin Fransa’nın 3A  notunun tehlike altında olmadığı ve ülkenin mali akışı ile bütçe açığı  görünümünde ABD’den daha iyi konumda olduğu açıklaması, Çin merkez  bankasının faiz artırımı için uygun zamanda bulunulmadığı vurgusu,  Japonya’nın yeni önlemlerinin hazırlığı içinde olması gibi gelişmelerin  desteğiyle beklenen olumlu açılışların, AB’den gelecek açıklamalar ve  ABD istihdam verisiyle korunup korunamayacağı takip edilecek. 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Altın fiyatları baskı altında

Almanya ve Fransa’nın 2 trilyon Euro’luk fonda anlaştıkları haberi küresel...

Altında güçlü bir hareket beklenmiyor

Küresel piyasalar büyüme endişeleri, Avrupa borç krizi ve Yunanistan

Altında 1500 dolar eşiği kritik

Bu ayın başlarında 1,920.30 $/ons ile rekor seviyeleri gören altın bu...

"
"