11 Kasım 2010

Altın bu yıl % 30 kazanırdı

AB endişelerinin kısmen yatışması; Avrupa ve ABD ekonomilerinden bilanço ve birleşme-satın almalarla ilgili olumlu

AB endişelerinin kısmen yatışması; Avrupa ve ABD ekonomilerinden bilanço ve birleşme-satın almalarla ilgili olumlu  sonuçlar, piyasalarda toparlanma eğilimini yükseltiyor.
ABD kasım IBD ekonomik iyimserlik endeksinin önceki aya göre sınırlı da olsa yükselmesi, Eylül toptan stokların beklenenin üzerinde artması gibi olumlu veriler de risk iştahını destekliyor.  Ancak, ek parasal gevşemeye yönelik oluşan belirsizlikler satış eğilimini arttırmakta piyasalarda.

Altının bu yıl ki değer artışı yaklaşık % 30 

Dikkat edenler fark edecektir, altın fiyatları yükselmek için her haberi bahane olarak kullanmaya başladı. Altının bu yılki değer artışı yaklaşık % 30 kadar ve  piyasalarında rekor seviyeye ulaşarak dört gündür arka arkaya rekorunu yenilemiş oldu. 
Geçen hafta Fed’in 600 milyar $ hazine bonosu alacağını açıklamasından sonra başlangıçta dolar zayıflamış ve emtia fiyatları da yükselmişti. Bu hafta 11/12 Kasım tarihlerindeki G20 zirvesi de piyasanın gündeminde. 20’ler Grubu, dünya nüfusunun üçte ikisini, dünya ticari gücünün de yüzde 90’ını ve dünya ticaretinin de beşte dördünü temsil ediyor. 
Almanya, Brezilya, Çin ve Güney Afrika’dan yetkililer Fed’in politikasının doları zayıflatabileceği ve emtia fiyatlarını yükseltebileceği yönünde endişelerini açıkça belirtiyor. G20’nin global gerginlikleri dindirmeyi başaramaması durumunda bunun politika yapıcıların daha da ayrılmaya yöneldikleri algısını güçlendirecektir mutlaka. Bu ise politikacıların dünya ekonomisini kırılgan durumda bıraktıklarına dair yatırımcı endişelerini daha da arttıracaktır.
İrlanda ve Yunanistan gibi Euro bölgesi ülkelerinin kamu borcuna dair endişeler ve enflasyon baskılarına bağlı yeniden beliren endişeler, altına destek vererek fiyatların dört gündür yükseltiyor.  
Diğer taraftan Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick’in önde gelen ekonomilerin modifiye edilmiş bir altın standardını uygulamaları gerektiği yolundaki açıklamaları kıymetli madene karşı ilginin yeniden artmasına neden oldu.
Likiditenin bol olduğu  piyasada, ABD hükümetinin borç yükümlülüklerinden kurtulmasının bir yolu olarak da doların değerinin düşürmekte olduğu konuşuluyor.
Piyasadaki dolar bolluğu, sağlam varlıkların bu durumdan faydalanmasına da olanak sağlıyor. Bu yüzden kıymetli maden fiyatlarının  yükseliş trendini koruması  güçlü olasılık.
Piyasada genel kanısı, altın fiyatların gelecek üç hafta içerisinde 1,475 $/ons hatta 1,500 $/ons’u hedefini göreceği. 
Geçen hafta Çarşamba günü Fed’in 600 milyar $’lık Hazine Bonosu alma planlarını açıklamasından beri altın % 5, gümüş ise % 13 değer kazanmış. Son birkaç aydır altından daha iyi performans gösteren gümüşün COMEX’teki teminatlarının 5,000 $’dan 6.500 $’a yükseltilmesinin bir düzeltme yapması beklenen piyasada satışa yol açtığı görüldü.


Çin’in dış ticaret verilerindeki yüksek artış,  bir taraftan büyüme momentumunun devam ettiğine işaret ederken, diğer taraftan sıcak sermaye girişini yavaşlatmaya yönelik kararları tekrar ön plana çıkarabilir. Nitekim,  bu sabah  bankacılık sisteminin döviz rezervlerini artırması gerektiğine yönelik açıklamaların gündemde yer aldığı gözleniyor. 
Küresel risk iştahında yön bulma çabalarının bugün başlayacak G-20 zirvesi öncesinde net bir trend çizemeden devam etmesi beklenebilir. Bu hafta daha sakin bir görünüm sunan ekonomik veri gündeminin de bu anlamda çok yardımcı olamayacağı anlaşılıyor. 

Yazarın Diğer Yazıları

Altın fiyatları baskı altında

Almanya ve Fransa’nın 2 trilyon Euro’luk fonda anlaştıkları haberi küresel...

Altında güçlü bir hareket beklenmiyor

Küresel piyasalar büyüme endişeleri, Avrupa borç krizi ve Yunanistan

Altında 1500 dolar eşiği kritik

Bu ayın başlarında 1,920.30 $/ons ile rekor seviyeleri gören altın bu...

"
"