05 Eylül 2011

AB borç sorunu ne olacak ?

Bu hafta AB borç sorunu ve ABD bankalarına ilişkin gelişmelere odaklı piyasalar...

Bu hafta AB borç sorunu ve ABD bankalarına ilişkin  gelişmelere odaklı piyasalar.
Yunanistan’da  incelemede olan IMF ve AB heyetinin görüşmelere 10 gün ara vermesi, Eylül  ortası gibi serbest bırakılması beklenen kredi dilimiyle ilgili endişeleri  artırıyor. Yunanistan maliye bakanının söz konusu aranın verilerin teknik  seviyede incelenmesiyle ilgili olduğunu söylemesine karşın endişeleri ortadan  kaldırmak için yeterli gelmediği gözleniyor. Beklenti, Yunanistan ekonomisinin  bu yıl % 5 civarında daralabileceği; gelecek yıl da pozitif büyüme rakamının  riskli bir projeksiyon olabileceği yönünde.
Diğer sorunlu birlik üyesi olan  İtalya’da kabul edilen maliye politikası önlem paketinin, servet  vergisine dayalı olması ve harcamalarda kesinti veya KDV artışı gibi kararlar  içermemesi de kamu borcuna ilişkin endişelerin sürmesine neden oldu.
Avrupa’daki bankaların 200 milyar  Euro civarında sermaye ihtiyacı olduğu haberi de borç sorunu endişelerini  artırmış durumda.
ABD’de Federal Konut Finansman  Ajansı’nın (FHFA), konut balonunun patladığı sırada sattıkları mortgage  kredilerinin kalitesini yanlış sunmak iddiasıyla 17 bankaya dava açmaya  hazırlanması piyasalardaki endişeli bekleyişi artırmış durumda.
Kritik ABD istihdam verisi öncesinde hakim  olan temkinlilik, zayıf veri sonrasında belirginleşen satış eğilimine  dönüştü. Euro-dolar paritesi, Euro bölgesine ilişkin  endişeler ve risk algılamasının olumsuz tarafta yer almasıyla 1,42’nni  altına geriledi.
Zayıf istihdam verisi sonrası büyümede  aşağı yönlü risklerin ön plana geçmesiyle, ham petrol fiyatları 85 dolar  civarına gerilemiş oldu.
Borç endişeleri ve büyümede aşağı yönlü  riskler karşısında, altın fiyatları 1.880 dolar civarına yükseldi.
Ekonomiye destek konusunda  hükümet ve merkez bankalarından gelecek sinyaller oldukça önemli.
Küresel ekonomide  yaşanan sıkıntılar karşısında, hükümet ve merkez bankalarından beklenen  destekle ilgili sinyaller açısından önemli bir haftaya giriyoruz.
ABD Başkanı Obama Perşembe günü yeni iş  alanları yaratılması konusunda uzun zamandır merakla beklenen planını  açıklayacak. Son çıkan zayıf istihdam verisi ve % 9,1 seviyesinde kalan  yüksek işsizlik oranı, hükümetten beklenen desteğin önemini artırıyor. 2012  seçimleri de düşünüldüğünde, hükümetin maliye politikası araçlarını  kullanmada cesur davranmak isteyebileceği; ancak teşviklerin, borçlanma  limitlerinin artırılması için gerekli olan tasarruf paketi çerçevesinde  kalabileceği düşünülüyor.
Ekonomilere destek konusunda, maliye  politikalarını para politikalarının yalnız bırakmaması bekleniyor. Bu  anlamda, bu hafta Avrupa ve Japonya merkez bankalarından gelecek sinyaller  yakından takip etmek gerekiyor.
Japonya’da deprem sonrası beklenen toparlanma hareketinin,  küresel piyasalarda yaşanan türbulans nedeniyle belirsizlikler içerdiği  görülüyor. Merkez bankasından bu haftaki toplantıda ekonomiye destek  konusunda ek önlem sinyali gelip gelmeyeceğine bakılacak. Ayrıca, parasal  gevşeme adımlarının artırılmasının güçlü Yen sıkıntısına karşı da etkili  olabileceği düşünülüyor.
Avrupa merkez bankasının da, enflasyon  riskleri ve faiz politikasındaki şahin duruşunu yumuşatması bekleniyor.  Özellikle, Euro bölgesine ilişkin son dönemde gelen zayıflama sinyalleri,  enflasyonda daha güvenli seviyelere doğru düşüş hareketi ve işsizlik oranının  % 10’larda kalması para politikasında gevşeme yönünde eğilimleri ön  plana çıkarabilir. Her ne kadar bu haftaki toplantıda bir faiz değişikliği  beklenmese de, önümüzdeki döneme yönelik faiz düşüş sinyali verilebilir.
Şu anda % 1,5 olan politika faizinin altı  aylık bir dönemde 50 puanlık düşüşle % 1 seviyesine çekilebileceğine yönünde  beklentiler oluşmuş durumda. İlk faiz indiriminin bu yıl sonunda, ikincisinin  ise gelecek yılın ilk çeyreğinde olabileceği tahmin ediliyor.
Ekonomik veriler cephesinde ise, Salı günü  ABD’de ISM hizmetler endeksinin imalat verisi gibi iyimser bölgede  kalıp kalmayacağı takip edilecek. Hafta başında Euro bölgesine yönelik  açıklanacak Ağustos hizmet endeksleri ve Temmuz perakende satışlar verisi ise  büyüme endişelerini artırıcı yönde etki yapabilir.

İç Piyasalar :  Tüketici güveninde sert düşüş var

Bayram tatili boyunca kapalı olan İMKB,  tatil sonrası açılışında hem dış piyasaların haftanın genelinde kaydettiği  kazancı, hem de Türkiye’ye yönelik belirginleşen olumlu ayrışma  desteğini yansıtarak hızlı bir yükseliş kaydetti. Zayıf ABD istihdam  verisiyle kazançlarının bir kısmını vermesine karşın, İMKB 100 endeksi %  2,65’lik artışla 55.375 puanda kapandı.
Tüketici güveninde sert düşüş yaşandı. CNBC-e  endekslerine göre tüketici güveni, Ağustos ayında % 9,37’lik düşüşle  Ekim 2008’den beri en sert gerilemeyi gösterdi. Endeks değeri de,  Aralık 2009’dan beri en düşük değere işaret etti.
Tüketim eğilimindeki aylık düşüş %  19,48’e ulaşırken; yıl başından bu yana toplam düşüş % 45,56 olarak  gerçekleşti.
Tüketici güven ve tüketim eğilim ortamında  geçen ay gözlenen sert gerilemede hem iç hem de dış faktörler etkili oldu.  Dışarıda, Avrupa’nın borç sorunları ve ABD’de borçlanma  limitlerinin artırılması çerçevesinde yaşanan belirsizlikler; içeride de  artan cari açık ve büyümede zayıflama endişeleri çerçevesinde finansal  piyasalarda yaşanan türbulansın kurda yarattığı baskılar ve Ramazan ayının  yavaşlatıcı etkisi sayılabilir.
Tüm bu göstergeler, para politikasındaki  gevşeme eğilimini desteklediğinden Merkez Bankası’nın kararlarının  güvenilirliği açısından destekleyici görünüyor.
Yıllık enflasyonda sınırlı  artış..Bugün açıklanacak Ağustos enflasyonu, tüketici fiyatlarında % 0,43 düzeyinde  bekleniyor. Bizim beklentimiz % 0,58 ile biraz daha yüksek bir seviyede.  İşlenmemiş gıda fiyatlarında yukarı yönlü düzeltme, altın fiyatlarının yüksek  seyri ve kur etkisinin kısmi yansıması enflasyondaki artış beklentimizin  arkasındaki temel etkenler.
Diğer taraftan, geçen yılın aynı ayında %  0,40’lık aylık enflasyon oranı düşünüldüğünde, yıllık enflasyondaki  artışın sınırlı kalabileceği izlenimi doğuyor.
Enflasyonun ılımlı seyrini koruması, Merkez  Bankası’nın finansal istikrarı gözeten para politikası duruşunu  desteklemesi açısından güven sağlayıcı olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları

Altın fiyatları baskı altında

Almanya ve Fransa’nın 2 trilyon Euro’luk fonda anlaştıkları haberi küresel...

Altında güçlü bir hareket beklenmiyor

Küresel piyasalar büyüme endişeleri, Avrupa borç krizi ve Yunanistan

Altında 1500 dolar eşiği kritik

Bu ayın başlarında 1,920.30 $/ons ile rekor seviyeleri gören altın bu...

"
"