Enflasyonda Mart ayında beklediğimiz olumlu sürpriz gerçekleşti.
Aylık TÜFE artışı % 0,42’de kalarak, yıllık enflasyonun % 3,99’e inmesini sağladı. Bu 1970’lerden bu yana görülen en düşük enflasyon rakamı. Mart ayına ilişkin beklentiler % 0,77 seviyesinde oluşurken, bizim beklentimiz % 0,35 ile en düşük tahmini oluşturuyordu.
Gıda fiyatlarındaki yavaşlama, düşük aylık enflasyon rakamındaki en önemli etken. İşlenmemiş gıda fiyatlarında % 1,3 civarında bir aylık gerileme gerçekleştiğini hesaplıyoruz.
Bu grupta yıllık enflasyon rakamı da % 0,6 gibi oldukça düşük bir seviyeye geriliyor. Ancak, işlenmemiş gıda fiyatlarının oldukça dalgalı bir seyir izlediğini, dolayısıyla gelecek dönem enflasyon trendiyle ilgili tam bir güven oluşturmakta yeterli bir faktör olmadığını da söylemek gerekir.
Ancak, daha istikrarlı bir görünüm arz eden işlenmiş gıda fiyatlarında da iyimser bir görünümün oluşması biraz daha güven verici. Bu grupta aylık artışın % 0,4, yıllık rakamın da % 6 civarında kaldığını hesaplıyoruz.
Bu durumda, gıda fiyatlarıyla ilgili risk unsuru, küresel olarak yükselen gıda fiyatlarının içeriye nasıl yansıyacağı oluyor.
Gıda dışı enflasyon dinamiklerine bakıldığında, kur etkisini özellikle ev eşyası, haberleşme cihazları, eğlence araç ve malzemelerinde izliyoruz.
İç talebin güçlü seyrini sürdürmesi etkili olmaya başlamış görünüyor. Son dönemde kurda gözlenen değerlenme bu anlamda rahatlatıcı olabilir.
Çekirdek enflasyon tarafına bakıldığında ise, yıllık rakamdaki yükselişe ara verilmiş görünüyor. Buradaki ılımlı seyir, orta vadeli görünüm açısından rahatlatıcı diğer bir unsur.
Diğer taraftan, petrol fiyatlarının doğrudan etkisi gözlenmeye devam ediyor. Petrol fiyatlarının yüksek seyrini koruduğu gözönüne alınacak olursa, enflasyona bu taraftan gelecek baskı devam edecek gibi görünüyor. Ancak asıl tehdit, ikincil etkilerin boyutu olacaktır.
Sonuç olarak, orta vadeli enflasyon görünümündeki riskler kontrol altında kalmaya devam etmekle birlikte, dışsal baskı unsurların neden olduğu tehdit korunuyor. Yıl sonu tahminimizi % 6,8 düzeyinde tutmaya devam ediyoruz.
Orta vadeli risklerin kontrol altında kalması ise, özellikle önlemlerin etkinliğine yönelik endişeler karşısında para politikasına destek açısından oldukça önemli. Kısa vadede piyasalar açısından rahatlatıcı olacaktır.