Ulusal Varlık Fonları (Sovereign Wealth Funds-SWF) uluslararası finans piyasalarında son yıllarda en çok tartışılan konulardan birisi. SWF’ler yüksek döviz rezervine sahip ülkelerin altın, döviz ve SDR gibi klasik yatırım araçlarının dışında tahvil, bono, hisse senedi ve gayrimenkul gibi nispeten riskli alanlara yatırım yapma amacıyla oluşturdukları fonlar. Fonların büyüklüğü arttıkça piyasaları etkileme oranı da aynı şekilde arttığı için, uluslararası finans piyasalarını dolayısıyla uluslararası ekonomiyi etkileyebilecek-yönlendirebilecek durumdalar. Bu durum, haliyle piyasaları manipüle etme olanağına da fırsat yaratılabilmesi anlamı taşımakta.
Sovereign Wealth Fund Institute ulusal varlık fonları konusunda araştırmalar yapan bir kuruluş. Yaptığı araştırmalar ciddiye alınır ve bolca referans gösterilir. Enstitünün yaptığı araştırmalarından çıkan verilere göre, dünyada halen 36 farklı ülkeye ait 50 ulusal varlık fonu bulunmakta. 2010 yılı Haziran ayı itibarıyla toplam fon büyüklüğü 3.9 trilyon dolar.
Körfez ülkelerinin fonlardaki gücü
SWF’lerin 1.4 trilyon dolarlık bölümü; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Umman ve Bahreyn’den müteşekkil Körfez ülkeleri tarafından yönetilmekte.
Petrol fiyatlarındaki artışla ortaya çıkan likidite bolluğu, varlıklarını SWF çatısı altında değerlendirmeyen Katar ve Bahreyn’i de ulusal varlık fonu kurmaya teşvik etmiş. Katarlılar 2005’te Katar Yatırım Otoritesini (Qatar Invest ment Authority) hayata geçirirken, Bahreynliler hemen ertesi yıl Mumtalakat Holding Şirketini (Mumtalakat Holding Company) kurarak fon dünyasına ilk adımını atmış. Ulusal varlık fonlarını daha önce kuran BAE, Suudi Arabistan ve Umman ise yeni fonlar oluşturma yoluna gitmiş. 2000 yılında sadece 5 fona ev sahipliği yapan Körfez bölgesi; aradan geçen sekiz yılda fon sayısını 14’e, 900 milyar dolar olan varlıklarını da yüzde yüzlük artışla 1,7 trilyon dolara çıkarmayı başarmış.
Körfez Bölgesi sahip olduğu 14 fon ile sayısal üstünlüğü elinde bulundurmanın yanı sıra dünyanın en büyük ulusal varlık fonu olan Abu Dhabi Yatırım Otoritesine de (Abu Dhabi Investment Authority) ev sahipliği yapmakta. 627 milyar dolarlık aktif büyüklüğe sahip olan Abu Dhabi Yatırım Otoritesi izlediği yatırım stratejileri ile finansal sistemde büyük etki meydana getirmekte.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Körfez ülkeleri içinde en fazla fonu barındıran ülke olarak dikkat çekerken sahip olduğu yedi fon ile bu alanda dünya rekorunu da elinde bulundurmakta. Bu yedi fondan ikisinin -Emirlik Yatırım Oto-Petrol zengini bir diğer Körfez ülkesi Kuveyt tarihte bilinen ilk ulusal varlık fonunun kurucusu. 2.7 milyon nüfusa sahip olan Kuveyt’in kasasında 203 milyar dolar bulunmakta. 13 Kuveyt Yatırım Otoritesi kararlı yatırımlarıyla sadece sermaye piyasalarına değil, dünyanın önde gelen sanayi kuruluşlarına da yön vermekte.
Yüzölçümü bakımından Ortadoğu’nun en küçük devletlerinden birisi olan Katar, sahip olduğu zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarını gelecek nesiller adına değerlendirmek için 2005 yılında Katar Yatırım Otoritesini kurmuş. 65 milyar dolarlık aktif büyüklüğü ile dünyanın önde gelen fonlarından birisi olan Katar Ulusal Varlık Fonu, Avrupa ülkelerine -özellikle de İngiltere’ye- yaptığı yatırımlarla dikkat çekmekte.
Bölgenin bir diğer ülkesi Umman’ın iki ulusal varlık fonu bulunmakta. Devlet Rezerv Fonu ve Umman Yatırım Fonu adını taşıyan bu iki fonun 10 milyar doların üzerinde bir tutarı yönettiği tahmin edilmekte. Varlıklarını daha çok bölgesel yatırımların finansmanında kullanan fon bu stratejisiyle bölgedeki diğer fonlardan farklılık arz etmekte.
Körfez bölgesinin en küçük ülkesi olan Bahreyn, petrolden elde ettiği kazançları değerlendirmek amacıyla 2006 yılında Mumtalakat Holding adını taşıyan bir ulusal varlık fonu kurmuş. 2010 Eylül ayı itibarıyla 9.1 milyar dolarlık büyüklüğe erişen bu fonun yatırım stratejisi 730 bin nüfuslu ülke için büyük önem taşımakta.
Körfez Bölgesindeki Ulusal Varlık Fonları
Kaynak: Sovereign Wealth Fund Instıtute,
http://www.swfinstitute.org Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Umman ve Bahreyn’den müteşekkil Körfez ülkeleri SWF’lerin 1.4 trilyon dolarlık bölümünü yönetmekte.
SWF’lerin 1.4 trilyon dolarlık bölümüne yani yüzde 35’ine kaynaklık eden Körfez merkezli varlık fonlarının mevcut oranlarını muhafaza etmeleri durumunda 2012 sonunda 1.7, 2015 sonunda ise 4.2 trilyon dolara ulaşması beklenmekte.
Avrupa’nın rahatsızlığı ne?
Rakamın büyüklüğü ve fonun körfez ülkelere tarafından yönetiliyor olması bir çok ülke için rahatsızlık konusu. Rahatsızlık ağırlıklı kısmı Avrupa ülkeleri.
Rahatsızlığın temeli milyarlarca dolara hükmeden dev fonların devletlerin kontrolünde olması.
Sorun; bu fonların uluslararası politik araç haline getirilebileceğine kuşkusu.
Dev fonların yatırımlarını stratejik sektörler olarak görülen bankacılık, telekom, havacılık, savunma ve enerji alanına yoğunlaştırmaları resmi otoriteler için tedirginlik sebebi. Fonların son üç yıldır ağır sanayi şirketlerine odaklanmaları kaygıları daha da arttırıyor. Zira binlerce kişiye iş olanağı sağlayan dev sanayi işletmelerinde meydana gelebilecek olası bir iflas veya finansal kriz hükümetleri sadece ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da zora sokabilecek durumda.
Tüm bu nedenler ötürü başta Almanya olmak üzere Fransa ve birçok ülke, SWF’ler konusunda ciddi endişeli. Hatta Fransız lider Sarkozy stratejik sektörlerin kriz döneminde yabancı yatırımcı ve fonların elinde geçmesini engellemek için 2008 yılında Stratejik Yatırım Fonu (Fonds stratégique d’investissement) adını taşıyan bu yeni ulusal varlık fonu bile kurmuş.
Endişe duymalarında haklılık payı var mı?
Kesinlikle var tabii…
Bu kadar büyük bir fonu yönetiyorsanız, herhangi bir şekilde baskı aracı olarak kullanma seçeneği çok önemli bir güç haline gelecektir kuşkusuz. Ayrıca, ticari ilişkilerin sınırları aştığı piyasalarda, güçlü fonların alacağı pozisyonların kontrol edilemez büyüklükte olma olasılığı, ayrı bir ‘’güç’’ anlamı taşımaktadır.
Bu durumda elindeki gücü kim kullanmak istemez ki?
Bir de bu güç size manipüle etme imkanı veriyorsa…