16 Ocak 2024

Pastırma yazı

Galatasaray Kayserispor karşısında istekli oynadı, ama yeterince organize değildi. Buna rağmen zorlansa da üç puana ulaştı. Bu maçta elde edilen galibiyetin Galatasaray’daki yaraların sarılmasına yetip yetmeyeceğini Trabzonspor deplasmanında göreceğiz

1-1 sonuçlanan Sivasspor-Galatasaray maçıyla ilgili analizin başlığı "kanatsız güvercin"di. Bununla Galatasaray'ın hem kanat bekleri üzerinden kanatsız oynadığını ima etmeye çalışmıştım, hem de takımdaki güvercin tedirginliğini. Bu güvercin tedirginliği Kayserispor karşılaşmasında daha da zirveye tırmandı. Öyle ki, tüm maç boyunca sadece bir kere organize hücum yapabilen Kayserispor Galatasaray'ın bu tedirginliği sayesinde bir puanı cebine koymanın eşiğine geldi. Ancak Hasan Ali Kaldırım'ın Kayserispor ceza sahasında Barış Alper Yılmaz'ı formasından çekerek düşürmesi Kayseri ekibinin hayaline son verdi.

Bunu biraz açayım. Maç boyunca Kayserispor Galatasaray kalesine Opta verilerine göre dördü isabetli 10 kez şut attı. Ancak bu şutlardan sadece birisi Kayserispor'un organize atağı sonucunda üretildi. Diğerlerinin ise dökümü şöyle:

  1. Duran top kullanımı sonrasında biri isabetli üç şut.
  2. Galatasaray'ın kaptırdığı toplar sonrasında birisi isabetli (golle sonuçlandı) üç şut.
  3. Fernando Muslera'nın kurtardığı penaltı.
  4. Barış Alper Yılmaz'dan seken uzun topu kazanan Stéphane Bahoken'in bloke edilen şutu.
  5. Kayserispor'un kullandığı taç atışı sonrasında Galatasaray ceza sahasına ortalanan topa Bahoken'in fantastik dokunuşu. (Bu dokunuş sonrasında top Abdülkerim Bardakcı'nın eline çarparak penaltıya dönüştü.)

Buna karşın Galatasaray Kayserispor kalesine sekizi isabetli 29 şut attı. Ancak bu, Galatasaray'ın çok organize bir oyun oynadığı anlamına gelmiyor. Tüm maç boyunca Galatasaray Kayserispor kalesine sadece üç kez organize hücumla şut çekebildi. Geri kalan 26 şut ise ya duran top sonrasında geldi, ya da ön alanda kapılan toplar sonrasında.

Ben bu yazıda maç analizini dört alt başlıkta ele almaya çalışacağım.

  1. Güvercin tedirginliği ya da Galatasaray'ın rakibine hediye ettiği hücum fırsatları.
  2. Hız eksikliği ya da Galatasaray'ın organize geliştirdiği nadir hücumlar.
  3. Ön alan hareketliliği ya da Kerem Aktürkoğlu'nun Galatasaray hücumlarında yeri doldurulamayan ağırlığı.
  4. Tempo sorunu ya da Eyüp Aydın-Berkan Kutlu ikilisinin Galatasaray'a sağladığı hücum ve savunma gücü.

Güvercin tedirginliği

Konyaspor maçında Galatasaray'da bir kimya sorunu yaşanmadığını gözlemlemiştik. Ancak Konyaspor karşılaşmasında ve sonrasında Galatasaray'da bazı şeyler hızla ters gitti.

Önce Barış Alper Yılmaz Konyaspor karşılaşmasında sarı kart görerek Sivasspor maçı için cezalı duruma düştü. Ardından Sacha Boey sağ dizinde ağrı hissettiği gerekçesiyle Sivasspor maçında oynayamayacağını kulübe iletti. Bunu, Kaan Ayhan'ın geçici sakatlığı neticesinde Sivasspor maçı kadrosundan çıkarılması takip etti.

Murphy kuralları malum. Sivasspor maçında "bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir" diyen ikinci Murphy kuralı devreye girdi. Böylece Galatasaray maç sonunda rakibine armağan ettiği penaltıyla beraberliğe yakalandı. Bu yetmezmiş gibi ardından da peş peşe gördüğü iki sarı kartla Kerem Aktürkoğlu'nu kaybetti.

Muhtemelen bu aksilikler ve Sivasspor maçında yaşanan puan kaybı nedeniyle Galatasaraylı futbolcuların Kayserispor karşısında konsantrasyon sorunu yaşadıklarını gördük.

Bu alt başlıkta sözünü ettiğim konsantrasyon eksikliğiyle ilgili üç örnek vermek istiyorum.

Orta saha uyuyor

İlk örnek, dakika 6,19. Lucas Torreira'nın yaptığı pas hatası sonrasında Hasan Ali Kaldırım kendi yarı sahasında topla buluşup sol iç koridordaki Eray Özbek'e oynuyor. Eray Özbek topu hemen sol forvet oyuncusu Ramazan Civelek'e verip ileri doğru hareketleniyor (aşağıdaki fotoğraf).

Kayserispor'un maçtaki ilk ve tek organize hücumuna bakıyoruz. Bu hücumda eşleşmeler doğru gibi görünüyor. Ancak bu tablo, top ayağında olan Ramazan Civelek'in Torreira'nın gerisinde bulunan Eray Özbek'i soldan kaçırmasıyla hızla değişecek. (Kaynak.)

Fotoğrafta da görüldüğü gibi Lucas Torreira Eray Özbek'in önünde. Tanguy Ndombélé de Kayserispor santrforu Stéphane Bahoken'i takip ediyor. Ancak Torreira burada çevre kontrolü yapmadığı için Eray Özbek'in ileri hareketlendiği fark edemiyor. Sonradan bunu fark edip Özbek'in önünü kapamaya çalışacak, ancak bu çabası yetersiz kalacak.

Ndombélé ise takip ettiği Bahoken'i Galatasaray stoperlerine emanet edip yavaşlıyor. Sonrasında o da çevre kontrolü yapmadığı için Kayserisporlu Ali Karimi'nin Galatasaray ceza sahasına yaptığı koşuyu görmeyecek, bu nedenle de onu marke edemeyecek (aşağıdaki fotoğraf).

Dört saniye sonrası. Torreira önünde olduğu Eray Özbek'i gözden kaçırınca Özbek topla Galatasaray ceza sahasına yaklaşıyor. Çevre kontrolü yapmayan Ndombélé ise Ali Karimi'nin Galatasaray kalesine doğru koştuğunu fark edemiyor. (Kaynak.)

Eray Özbek kendini önlemeye çalışan Torreira'ya rağmen yüzü Galatasaray kalesine dönük olarak ceza sahasına giren Ali Karimi'ye kilit pas vermeyi başarıyor. Karimi'nin bu şutunu Abdülkerim Bardakcı bloke ediyor (aşağıdaki fotoğraf).

İki saniye sonrası. Torreira Eray Özbek'in Ali Karimi'ye kilit pas vermesini önleyemiyor. Karimi'nin Galatasaray kalesine yönelen şutu Bardakcı'ya çarpıyor. Böylece Kayserispor bir golden oluyor. (Kaynak.)

Kolayca anlaşılabileceği gibi burada Galatasaray orta saha futbolcuları Torreira ve Ndombélé Kayserispor'un iki orta saha futbolcusu Eray Özbek ve Ali Karimi'yi takip ve marke etmekte sorun yaşıyorlar. Ayrıca yine yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi Mertens de marke etmesi gerektiği Yaw Ackah'a çok uzak kalıyor.

Ali Karimi'nin şutuyla sonuçlanan bu hücum, Kayserispor'un ikiden fazla pas (beş pas) gerçekleştirdiği tek organize atak olarak geçiyor maç kayıtlarına.

Taç atışıyla gelen penaltı

İkinci örnek, dakika 41.00. Kayserispor üçüncü bölgede Hasan Ali Kaldırım'la soldan taç atışı kullanıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Kayserispor'un kazandığı penaltının üç saniye öncesine bakıyoruz. Hasan Ali Kaldırım taç atışını takım arkadaşı Eray Özbek'e oynamış durumda. Özbek topu yeniden Kaldırım'a verecek, o da Galatasaray ceza sahasına ortalayacak. Bu pozisyonda Tetê Kaldırım'a çok uzak kalmış durumda. Keza Boey de Özbek'e. (Kaynak.)

Taç atışını Eray Özbek'e oynadıktan sonra topu yeniden alan Kaldırım, Galatasaray ceza sahasına bir orta yapıyor. Bahoken bu topa fantastik bir vuruş yapıyor, kaleye yönelen yumuşak topa Bardakcı eliyle müdahale ederek penaltıya neden oluyor.

Bu hücumda göze çarpan belirgin bir şey var. Galatasaraylı futbolcular konsantrasyon nedeniyle marke etmeleri gereken rakiplerinin oldukça uzağındalar. Tetê taç atışına geç kaldığı için marke etmesi gerektiği Hasan Ali Kaldırım'a uzak kalmış durumda. Boey ise hangi oyuncuyu marke etmesi gerektiği konusunda tereddüt yaşıyor; arkasındaki Aylton Boa Morte'yle önündeki Eray Özbek arasında kalmış.

Normalde Torreira'nın taç atışı yapılacak bölgeye yanaşarak Ali Karimi'yi, Ndombélé'nin de kayma yaparak Eray Özbek'i marke etmesi gerekiyor, Boey'nin ise sol kanat forvet Boa Morte'yi alması. Ancak burada Ndombélé dışında rakip oyuncuyu marke eden hiçbir futbolcu yok. Bu sayede Kaldırım kolayca taç atışı kullandıktan sonra topu geri alıyor ve hiç tehdit edilmeden Galatasaray ceza sahasına kolayca orta yapabiliyor.

Kayserispor'un golünün asisti Torreira'dan

Son örnek; dakika 56,34. Kayserispor kalecisi Bilal Bayazıt eliyle topu oyuna sokuyor ve solundaki stoper Arif Kocaman'a oynuyor. O dikine pasla derinde bekleyen Eray Özbek'e pas veriyor, Özbek de gelişine sol çizgideki Hasan Ali Kaldırım'a. Kaldırım topu yukarı doğru havalandırıyor.

Yüksekten inen bu topa Boey kafa vurmaya çalışıyor, ancak zamanlaması yanlış. Bu nedenle top ileriye gitmek yerine havalanıyor. Bu kez kadraja Bardakcı giriyor bu topu göğsüyle önüne indirip Tetê'ye oynuyor. Yüksek gelen bu topu Tetê kafayla geriye doğru oynuyor. Bardakcı hamle yapmasına rağmen bu topa dokunamıyor. Sonra kadraja Torreira ve Victor Nelsson giriyor. Topa önce Torreira dokunmaya çalışıyor, sonra da Nelsson. Ama ikisi de topun kontrolünü sağlayamıyor. En son Torreira topu kendi kalesine doğru oynuyor, ama bu pas Boa Morte'ye asist oluyor (aşağıdaki fotoğraf).

Kayserispor'un golünün üç saniye öncesine bakıyoruz. Karambolde topa en son Torreira (kırmızı daire içinde) dokunuyor. Ancak kendi kalesine doğru vermek istediği pas Boa Morte'ye (beyaz dikdörtgen) asist oluyor. Topu biraz süren Morte Muslera'yla karşı karşıya kaldıktan sonra golle sonuçlanacak şutunu çekecek. (Kaynak.)

Bu pozisyonda topla oynayan tüm Galatasaraylı futbolcular ardı ardına ölümcül hatalar yapıyorlar. Önce Boey, ardından Tetê, sonra sırasıyla Bardakcı, Nelsson ve nihayet Torreira. Bu hatalar sayesinde Kayserispor neredeyse hiç emek harcamadan beraberliğe ulaşıyor.

Hız eksikliği

Bu köşede daha önce sıkça vurgulandı; Galatasaray'ın set hücumlarında en büyük silahı hücumun belirli bir fazında blok kıran paslar üzerinden rakibini eksik bırakması. Galatasaray görebildiğim kadarıyla bu açıdan sezonun en kısır futbolunu oynadı ve tüm maç boyunca sadece üç kez organize ve hızlı hücum gerçekleştirebildi. (Bu rakam deplasmandaki Sivasspor maçında dörttü.)

Bu üç hücumu aşağıya ekliyorum.

İlk hücum, dakika 11,26. Torreira orta saha civarında Barış Alper Yılmaz'a yapılan faul atışıyla topu hareketlendirip gerideki Bardakcı'ya oynuyor. Beş hazırlık pası sonrasında top yeniden Bardakcı'ya geliyor. Bardakçı sol çizgideki Wilfried Zaha'ya uzun oynuyor. Topu kontrol eden Zaha Mertens'e pas veriyor.

Mertens'in karşısına Kayserispor'un sağ beki Gökhan Sazdağı dikiliyor. Mertens biraz da şansının yardımıyla Sazdağı'yla girdiği ikili mücadele sonrasında topu önünde buluyor. Ceza sahasına girmesinin ardından topu Halil Dervişoğlu'na ulaştırmayı başarıyor. O da Tetê'yi şut pası veriyor. Tetê'nin vuruşunda top yandan ve yukarıdan dışarı çıkıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Galatasaray'ın ilk organize ve hızlı hücumuna bakıyoruz. Zaha'nın pasıyla ceza sahasına giren Mertens Halil Dervişoğlu'nu, o da uygun durumdaki Tetê'yi (dikdörtgen içinde) görüyor. Tetê'nin şutu dışarı çıkıyor. (Kaynak.)

Bu hücumda topu hızlandıran iki isim Mertens ve Halil Dervişoğlu oldu.  Sazdağı'nın bacaklarının arasından geçen top Mertens'in önünde kalınca Galatasaray rakip ceza sahasına girmiş oldu. Dervişoğlu da topu geriye doğru kontrol ederek Tetê'ye kolayca şut atabileceği çok değerli bir zamanı kazandırdı.

Barış Alper Yılmaz'ın şut pası

İkinci örnek, dakika 15,58. Soldan Barış Alper Yılmaz taç atışıyla topu hareketlendiriyor. Sekizinci pasta top Galatasaray yarı sahasında bulunan Torreira'ya geliyor. O da sol iç koridorda bulunan Barış Alper Yılmaz'a dikine oynuyor. İki Kayserisporlu oyuncu arasında bulunan Barış Alper Yılmaz, Kayserispor'un önliberosu Ackah'dan sıyrılıp yüzünü rakip kaleye çeviriyor, ardından da öne boş koşu gösteren Mertens'i görüyor. Mertens topu biraz sürdükten sonra Kayserispor kalesine gönderiyor (aşağıdaki fotoğraf). Ancak bu şut yakın direğin yanından dışarı çıkıyor.

Galatasaray'ın ikinci organize ve hızlı hücumuna bakıyoruz. Barış Alper Yılmaz'ın pasıyla rakip ceza sahasına giren Mertens (dikdörtgen içinde) şutunu atıyor. Bu şut yandan dışarı çıkacak. (Kaynak.)

Bu hücumda hızı sağlayan Barış Alper Yılmaz'ın Ackah'dan sıyrıldıktan sonra Mertens'e verdiği dikine pas.

Son organize ve hızlı hücum

Üçüncü ve son örnek, dakika 67,19. Kayserispor hücumunda Kerem Demirbay Galatasaray ceza sahasında Boa Morte'den topu söküyor ve soldaki Kaan Ayhan'a yüksek oynuyor. Kayserisporlu iki futbolcunun basmaya çalıştığı Kaan Ayhan bu topu kafayla ikinci bölgedeki Mertens'in önüne indiriyor. Mertens yine Kaan Ayhan'a oynuyor, o da orta dairedeki Kerem Demirbay'a.

Demirbay topu sağ kanatta bekleyen Tetê'ye oynayarak Galatasaray'ı hücuma çıkarıyor. Tetê bir süre topu sürdükten sonra çizgiden bindiren Boey'yi görüyor. Onun ortasında Mertens gelen topa gelişine voleyi yapıştırıyor (aşağıdaki fotoğraf). Ancak bu şut yandan dışarı çıkıyor.

Galatasaray'ın son organize ve hızlı hücumuna bakıyoruz. Sağ koridordan Boey'nin (daire içinde) yaptığı ortaya Mertens (dikdörtgen içinde) voleyi yapıştırıyor. Ancak bu şut yandan dışarı çıkacak. (Kaynak.)

Hızı önleyen faktörler

Görüldüğü gibi hızlı hücum anlamında Galatasaray Kayserispor karşısında iyi bir sınav vermedi. Bunun üç nedeni vardı.

  1. Galatasaray'da Zaha'nın ilk yarıda sürekli çizgide kalması, Tetê ve Boey'nin ise pek işbirliği içinde olmamaları nedeniyle kanat hücumlarının zenginleşememesi. Bu nedenle Galatasaray ilk yarıda ağırlıklı olarak merkezden hücum etmek zorunda kaldı (yüzde 39,8). İlk yarıda merkezi yüzde 36,2'yle sağ kanat takip etti. Sol kanat ise yüzde 24'te kaldı.

Ancak ikinci yarıda bu tablo değişti. (Okan Buruk maç sonundaki basın toplantısında devre arasında Zaha'yı çizgiden iç koridora girmesi konusunda uyardığını söyledi.) Bu değişiklik sonrasında maç sonunda hücum yönü oranları şöyle gerçekleşti:

Merkez     Yüzde 34,7

Sol kanat   Yüzde 32,9

Sağ kanat  Yüzde 32,4[1]

Aktürkoğlu'nun eksikliği

  1. Galatasaray'ın Kayserispor karşısında hızlı hücum edememesinin ikinci nedenini Aktürkoğlu'nun eksikliği oluşturdu. Ön alan hareketliliği Türkiye ortalamasının çok üzerinde olan Aktürkoğlu'nun cezası nedeniyle takımda yer almaması hız anlamında Galatasaray'ı olumsuz etkiledi.

Galatasaray'da Aktürkoğlu tahmin ve takip edilemeyen ön alan koşuları sayesinde rakip defansların dengesini bozan birincil faktör durumunda. Onun bu hareketliliği hem kendisinin, hem de diğer takım arkadaşlarının daha fazla boş koridor bulmasına yol açıyor. Bu da hücum sekanslarında Galatasaraylı oyuncuların hızlı pas verme olasılığını otomatik olarak artırıyor.

  1. Galatasaray'ın Kayserispor karşısında hızlı hücum edememesinin üçüncü nedenini merkez orta sahasında yer alan iki futbolcunun, Torreira ve Ndombélé'nin temposuz oyunlarıydı.

EAS (Eyüp Aydın'dan sonra)

Bu hipotezimi kanıtlamak amacıyla Eyüp Aydın'ın oyuna dahil olmasından sonra Galatasaray'ın merkez orta sahasında yer alan iki futbolcunun, Eyüp Aydın-Berkan Kutlu ikilisinin neler yaptığını hızlı çekimle ele almak istiyorum.

  1. Eyüp Aydın dakika 86,49'da penaltı golünü atan Mertens'in yerine oyuna dahil oldu. Dakika 87,02. Galatasaray'ın oyuna dahil olan forvet oyuncusu Baran Demiroğlu önde baskı yaparak Kayserispor stoperi Arif Kocaman'dan önce topa ayağını sokuyor. Bu topu Eyüp Aydın kazanıyor ve hemen sol iç koridordaki Zaha'ya oynuyor. Bu sırada Berkan Kutlu hızla sol koridora koşuyor. Zaha da onun bu koşusunu ödüllendiriyor. Berkan Kutlu da topu hemen ceza sahasında bulunan Eyüp Aydın'a oynuyor. Aydın topu kontrolüne aldıktan sonra soluyla şutunu atıyor, ancak vuruşunda top yukarıdan dışarı çıkıyor.
Maçın son dakikalarında Berkan Kutlu-Eyüp Aydın ikilisinin yarattığı tehlikeye bakıyoruz. Zaha'nın pasıyla buluşan Kutlu (daire içinde) topu hemen ceza sahasındaki Eyüp Aydın'a (dikdörtgen içinde) oynuyor. Eyüp Aydın topu kontrolüne aldıktan sonra soluyla şutunu atıyor. Ancak bu şut yukarıdan dışarı çıkacak. (Kaynak.)
  1. Dakika 87,56. Demiroğlu bu kez Kayserisporlu Baran Gezek'e orta sahada baskı yaparak onu bozuyor. Bu topu yine Eyüp Aydın kazanıyor ve solundaki Berkan Kutlu'ya oynuyor, o da gelişine ceza sahasındaki Baran Demiroğlu'na. Demiroğlu'nun vuruşu rakip savunma tarafından bloke ediliyor.
  2. Dakika 88,09. Kerem Demirbay korner atışı sonrasında Kayserispor defansının uzaklaştırdığı topu yakalayıp hemen Eyüp Aydın'a oynuyor. Eyüp Aydın rakip ceza sahasına girip şut açısı arıyor. Ancak topu iyi kontrol edemediği için bu açıyı bulamıyor, hemen gerisindeki Barış Alper Yılmaz'a veriyor topu. Onun orta-şut karışımında kaleye gönderdiği topa Bardakcı dokunamıyor.
  3. Dakika 91,43. Kaan Ayhan'ın kaybettiği top Galatasaray yarı sahasında sol koridora açılıyor. Kayserisporlu Hayrullah Erkip topu kontrol edip çizgi boyunca ilerliyor. Onu Eyüp Aydın ve Berkan Kutlu karşılıyor. Erkip Galatasaray ceza sahasına giriyor ve aut çizgisinde ilerlerken Eyüp Aydın topu kornere atmayı başarıyor.

Sadece şu birkaç dakikalık sekans bile Eyüp Aydın'ın tempo ve topla oynadığı geniş alan açısından (box to box) ideal ve önü açık bir orta saha oyuncusu olduğunu gösteriyor bize. Keza Berkan Kutlu'nun da tempo açısından Türkiye standardının üzerinde bir orta saha futbolcusunu biliyoruz. Kutlu'nun yukarıda özetlediğim birkaç dakikalık küçük sekans içinde iki kere şut pası vermesi bu yüksek temposunun ürünü. (Berkan Kutlu beş dakikalık sekans içinde iki kilit pas verirken Torreira-Ndombélé ikilisi oyunda kaldıkları 142 dakikada bir kere kilit pas verebildiler.)

Sonuç

Galatasaray her zaman olduğu gibi 0-0'ı iyi oynayarak 1-0 öne geçmeyi başardı. Ancak bu kez Sivasspor karşısında olduğu gibi skor üstünlüğünü eline geçirdikten sonra iştahsız bir oyun oynamadı. Tam tersine iştahlı oyununu sürdürdü. Ne var ki bu iştahlı oyun, beraberliğe yakalanmasını önleyemedi. 1-1'den sonra bir tür kaos futboluna yönelen Galatasaray bitime beş dakika kala yeniden öne geçti. İştahlı oyununu sürdürerek galibiyetini korumayı başardı.

Galatasaray açısından Kayserispor karşılaşmasında elde edilen galibiyetin önemini pazar günü Trabzonspor deplasmanında test edebileceğiz. O gün Galatasaray sahaya ya yaralarının önemli bir bölümünü sarmış biçimde galibiyet hırsıyla çıkacak. Ya da Kayserispor galibiyetinin sonbahar ortasında görülen pastırma yazı olduğu belgelenecek. Bekleyip göreceğiz.


[1] Opta'nın bu verilerini yayıncı kuruluştan aldım.

Melih Şabanoğlu kimdir?

Melih Şabanoğlu, Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu.

Okur, yazar, merak eder. Çocukluktan itibaren her yaş döneminde ve değişik sektörlerde çalışırken spor ve futbol, amatör tutkusu oldu hep.

Futbolun matematiğini anlamaya çalıştı. Sabahtan akşama dek muhtelif maçlar izleyerek geçireceği günlerin hayalini kurdu.

Ana ilgi ve uğraş alanı ise Osmanlı modernleşmesi ve geç Osmanlı döneminde spor tarihi.

Bu konuda Kuruluş: Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Spor Kulübü'ne Türkiye'de Futbolun Erken Çağı (1904-1907) başlıklı bir kitabı var.

Önümüzdeki dönemlerde bu çalışmanın diğer ciltlerini çıkarmayı umuyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Bam bam bam…

Galatasaray, çoğu taraftarının stres içinde beklediği Konyaspor virajını, rakibine hiçbir şans tanımadan oynadığı kararlı bir futbolla 3-1 önde tamamlayarak 2023-2024 sezonu şampiyonu oldu

Galatasaray sıfır, Fenerbahçe bir

Fenerbahçe deplasmanda Galatasaray'ı 1-0 yenerek son haftaya az da olsa ümitli girmeyi başardı. Galatasaray ise kenar yönetiminden oyuncularına, maç hazırlığından zihinsel donanıma kadar sıfırdı

Yıldızın parladığı anlar

Galatasaray'ın son dönemdeki iyi futbolu ve sert savunması Fatih Karagümrük karşısında birden bire söndü. Galatasaray maçı Berkan Kutlu'nun beklenmeyen şutunun yanı sıra iki yıldızının, Barış Alper Yılmaz ve Dries Mertens'in zaman zaman parlaması sayesinde kazandı