Glenlivet'taki 200. yıl kutlaması imbiklerin gölgesinde yapıldı
İskoçya’nın hayli kuzeyindeki Spey ırmağının yakınlarında, yaylaların koynundaki The Glenlivet damıtımevinde 26 Eylül akşamı hiç görülmedik bir kalabalık vardı. Onlarca otomobil park yerlerini doldurmuş, erkeklerin “kilt” denilen ekose etekler giydiği, kadınların da omuzlarına yine ekose desenli şallar attığı konuklar kuyruk olmuştu. İki gaydacı tulumlarını son nefeslerine kadar üflüyor, kahramanlık marşlarının hamasi notaları tüyleri hafifçe ürpertiyordu. Viskinin Türkiye’deki kanaat önderlerinden oluşan ekibimizle yukarı çıktık ve dev bir salonda görkemli bakır imbiklerin ortasına kurulan upuzun bir masayla karşılaştık.
Yemeğin startı verilmediği için bardan içkilerimizi alıp kadehlerimizi yarılamıştık ki, Glenlivet’ın “kurumsal rengi” yeşil tonlarda giyinmiş bir İskoç tiyatro sanatçısının sahneye fırlamasıyla irkildik. Gecenin anlam ve önemini anlatmak için mikrofonu alan konuşmacı, “İskoç viskisi hayatına ‘resmen’ bu bölgede, tam 200 yıl önce başladı. Ve ne mutlu ki serüven devam ediyor” dedi.
1824'te lisans alan George Smith İskoçya'nın ilk yasal viski üreticisiydi
Gerçekten de, kayıtlara ilk kez 1494’de Keltçede “Hayat suyu” anlamına gelen “Uisge Beatha” deyimiyle geçen, zamanla “Uisge”ye, giderek de “Whisky”ye dönüşen bu içki, asırlar boyu tıpkı bizim boğma rakımız gibi kaçak-göçek damıtılmış, 1823’te Kral George vergileri makûl oranlara çekince de kayıt altına girmişti. Samanlıkların kuytu köşelerine saklanan imbiklerini günyüzüne çıkarıp üretim lisansı alan ilk öncü de, George Smith olmuştu. Smith viskisine yöresinin, İskoç dilinde “Livet nehri” anlamına gelen Glenlivet’ın adını vermişti.
Doğanın koynundaki Glenlivet damıtımevinde yılda 21 milyon litre viski üretiliyor
Malt viskide dünya ikincisi
Elbette o yıllardan bu yana köprülerin altından çok sular akmıştı. İlk yıllarında küçük atölyelerde imal edilen bu yerel içki, 1830’larda modern sürekli damıtma sisteminin icadıyla fabrikasyon üretilen tahıl viskileriyle harmanlanmış, böylece miktarı artarken fiyatları düşmüş ve ölçek ekonomisi yaratılmıştı. Ancak harman viskiler onları karıştıranlardan aldığı Chivas Regal, Johnnie Walker, Ballantine’s, Dewar’s gibi isimlerle dünyayı fethederken, Glenlivet gibi “single malt” viskiler geri planda kalmıştı. 1980’lerin küreselleşme ve ekonomik refah ortamında ise bu yöresel viskiler kendi adlarıyla yeniden ortaya çıktı, büyük ilgi gördü. İşte Glenlivet da dünyanın en çok satılan ikinci single malt viskisi olarak bunların en önlerinde yer aldı ve yumuşak içimiyle ilk kez malt viski içeceklere önerilen bir “başlangıç viskisi” olarak tanındı.
Küreselleşme ve borsalara açılma bu iyi satılan viskilerin de sık sık el değiştirmesine yol açtı, nitekim 1975’e kadar Smith ailesince yönetilen Glenlivet da 2001 yılında harmanlarına hayat verdiği Chivas Regal ile birlikte Fransız içki devi Pernod Ricard’ın oldu.
İskoçya'nın ilk yasal viskisinin 200. yılını yerinde kutladık
55 bin dolarlık kutlama viskisi
Tertemiz İskoç sahillerinin avuç içini dolduracak irilikteki deniztaraklarını viskiler eşliğinde tadarken, elbette aklımızdan bunlar geçmiyordu. Dünyanın dört yanından onlarca konuğun merakı, damıtımevinin 200. Yılını nasıl bir ikramla kutlayacağıydı. Tabağında altın yaldızla kaplanmış 200 rakamının göz aldığı çikolatalı tatlımızı yerken, sahnede bir film oynamaya başladı ve sürpriz ortaya çıktı: Tesisin şimdiye kadar imza attığı en yaşlı viski olan 55 yıllığı… Mimar Michael Hansmeyer’in tasarladığı pembe altınla kaplı kaidenin üzerindeki tombul karaf, boynundaki zümrüt renkli taşlarla adeta yakuttan devasa bir top gibiydi. Şişe sahneye çıkarılırken, konuklara da barın gerisinden birer iri yudumluk porsiyon servis edildi. Damıtımevinin başharmancısı Sandy Hyslop sadece 100 şişelik bu 200. yıl rezervi için henüz fiyat belirlenmediğini söylüyordu. Badem ezmesi, hindistan cevizi, sandal ağacı, vanilya, pastacı kreması, pişmiş armut ve beyaz çikolata gibi koku ve tatların belirgin olduğu bu yarım küsur asırlık viski bence Glenlivet ürün paletinin en iyisi olmasa da, elbette en nadiri ve sükselisiydi.
55 yıllık viskiye biçilen senaryoyu Türkiye’ye dönünce öğrendik: Glenlivet’ın en önemli pazarı olan ABD’de 55 bin dolara satılacak, İngiltere’nin ünlü Sotheby’s müzayede evinde 22 Ekim’de 35 ila 70 bin pound muhammen bedelle arttırmaya çıkacaktı. Elbette gerisi gelmeyecek “tek atımlık” bir parti olduğu için arttırmada daha da astronomik rakamlara ulaşacaktı.
Çift tabancayla gezen George Smith düşmanlarından bu silahlarla korunmuş
Çift tabancalı viskici
Glenlivetlı George Smith tüm meslektaşları viskiyi gizli gizli damıtırken lisans alıp bolca düşman kazanmış, “Seni tesisinle birlikte yakacağız” diyenlerin tehditlerine karşı hep çift tabanca ile gezmişti. Hatta bir gece handa uyurken basılmış, kaçak viskicilerin reisi kasap bıçağını kalbine saplamak üzereyken çarşafın altından çıkardığı tabancaların birini alnına dayamış, diğerini de şömineye doğru ateşlemişti. Bir keresinde de viski fıçılarıyla dolu kamyonunun önünü kesip mallarını isteyenlere silah çekmiş, “Viskim için son kurşunuma dek çarpışırım. Çekilin yolumdan” diyerek çeteyi püskürtmüştü. Canını kurtardıktan sonra da yine malı için mücadele etmiş, kendi viskilerinin adının yanına tire ile Glenlivet ibaresini ekleyen yöre damıtımevleriyle baş edemeyince oğlu John markayı “The Glenlivet” olarak tescil etmişti.
Bu çileli yollardan geçen George Smith, haftada 800 litre üretimle attığı temelin yılda 21 milyon litre viski üreten dev bir markaya dönüşeceğini tahmin edemezdi eminim.
Bu satırları 200. yılını evinde kutladıktan, duvarda asılı piştovlarına bakarken zaman tünelinde adeta o günlere gittikten sonra yazıyorum. Ve viskisiyle dolu kadehimi bu öncü insan ile onun açtığı yoldan ilerleyenlere, bir kilo arpayı bir şişe viskiye dönüştürüp “arpadan altın yapanlar”a kaldırıyorum…
Mehmet Yalçın kimdir?
Türkiye'nin ilk "içki yazarı" Mehmet Yalçın, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 1984'ten itibaren haber ajansı ve dergilerde muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine uzanan görevlerde bulundu.
1997'de modern yaşam tarzı dergisi Gurme'yi, 2001'de de Türkiye'nin ilk içki kültürü dergisi Gusto'yu çıkardı. Sabah ve Milliyet gazetesinin Pazar eklerinde 17 yıl gastronomi alanında köşe yazarlığı yaptı.
"A'dan Z'ye Viski", "A'dan Z'ye Şarap" ve "A'dan Z'ye Bira" kitaplarını yazdı.
Dünyanın dört yanında sayısız şarap ve sert içki tadım ve eğitimine katılan Yalçın, danışmanlık ve eğitmenliklerini sürdürüyor, her hafta Türkiye'nin en çok okunan bağımsız internet gazetesi T24'te yazıyor.
|