Gastronomide yılın olayı: Festival, konferans ve ödül enflasyonu
Değerli kültür adamlarımızdan yazar, şair ve eleştirmen Ahmet Oktay 2000’lerin başlarındaki “tarihî roman” furyasına isyan etmiş, her zamanki zarif üslûbuyla “Tarihin tacizine bir son verilmelidir” demişti. Gerçekten de o günlerde bu tür romanlara ilginin artması üzerine işin suyu çıkmış, ortalığı hüzünlü sultanlardan efendilerine âşık cariyelere, bıyık buran yeniçeri ağalarından entrikacı vezirlere kartondan kahramanların fink attığı kitaplar kaplamıştı.
2024 yılında yaşanan gastronomi temalı festival, konferans ve ödül töreni furyasına bakınca, insanın içinden bu kez “Gastronominin tacizine bir son verilmelidir” demek geliyor. Bir tane bile özel yemeği olmayan kentlerin düzenlediği lezzet festivalleri, aynı figürlerin TV’lerdeki “konuşan kafalar” gibi nöbetçi uzman olarak sahneye çıktıkları paneller, milyonlara malolan ama yılda üç gün açılan gastronomi merkezleri, nisbeten saygın ödüllerin yanında uçan kuşa plaket dağıtan “uluslararası” ödüller, yeme-içme dünyamızı 2024 boyunca işgal etti. Şefler bu sirkin en önemli figüranlarıydı, bazıları oradan oraya koşuşturmaktan mutfaklarında yemek yapmaya fırsat bulamadı. Bir büyükşehir belediyemizin kurduğu gastronomi merkezine açılışı bile yapılmadan 25 milyon liralık et alması, daha da tuhafı bu merkeze mutfak yapmayı unutup dışarıdan yemek getirtmesi, bu alandaki yozlaşmanın ulaştığı noktayı gösteriyordu.
Gastronomi festivalleri mutfak kültürüne katkıları olmayan büyük açıkbüfelere dönüştü
* * *
Şarapta yılın olayı: Avrupa’da Türk şatoları
2024 yılında şarap dünyamızdaki en önemli gelişme, Türk yatırımcıların Fransa ve İtalya’nın en iddialı şarap bölgelerinde bağlar ve şaraphaneler satın almalarıydı. Gerçi bu konudaki öncülüğü sekiz yıl önce Kavaklıdere yapmış, Castillon bölgesinde iki şatoyu bünyesine katmıştı ama 2024’te yeni yatırımlar da devreye girdi. Bunların en büyük boyutlusu İzmir vergi rekortmeni ünlü armatör Lucien Arkas’ın Toskana’ya yaptığı yatırımdı. Arkas, aile köklerinin bulunduğu Arezzo yakınlarında bin 150 dönümlük bir çiftlik aldı. Montepulciano bölgesindeki Tenuta Aliotti’de faal bir şaraphane, geniş bağlar ve turistik amaçla kullanılacak villalar vardı. Restorasyonların ardından turizme açılacak tesisi Arkas’ın eşi Merve Arkas’ın yöneteceği belirtildi, Arkas ailesinin büyüklerinin adlarını taşıyan yeni etiketli ilk şaraplar da Türkiye’ye doğru yola çıktı. Diğer bir büyük yatırım da 7 Bilgeler Şarapları’nın sahipleri Bilge ve Gülgün Yamen çifti tarafından yine Bordo-Castillon’a yapıldı, 120 dönümlük Haut-Bajac şatosunun adı Château des Vu olarak değiştirtildi. “des Vu”, “Ben bunu daha önce görmüştüm” anlamına gelen “deja Vu”nun tam tersi, “Bu ân, kısa bir süre sonra bir anı olacak” anlamına gelen bir Fransızca deyimdi. Ressam İsmail Acar’ın soyadını verdiği Château Acar de Bedou'su, Fransa’nın dondurulmuş patates kralı Maraşlı İmam Şahin’in Château Les Chaumes’u ve eski bankacı Gökhan Toker’in Château Lacarel’i de Avrupa bağlarındaki toplamı 2 bin dönümü aşan diğer Türk yatırımlarıydı.
2024 elbette sadece dış yatırımlara sahne olmadı, Türkiye içinde de yeni coğrafyalarda şarap yatırımları arttı. Bir zamanlar önemli bir bağ bölgesi olan ve ünlü Kilis şarabına hayat veren ilimizde uzun yıllar sonra yeniden bağlar dikildi, Ni&Ce markasıyla ilk şarapları da piyasaya çıktı. Tutucu olarak tanınan Konya’nın ilk şarabı da Beyşehir Göller Bölgesi bağlarından üretilerek Mistia markasıyla raflarda yerini aldı.
Toskana'daki 1.150 dönümlük Tenuta Aliotti Türklerin yurtdışındaki en büyük bağ yatırımı oldu
* * *
İçkide yılın olayı: Dünyayı fetheden Türkler
Yasal engeller yüzünden butik içki üretmenin imkânsız olması, içki kültürünün giderek geliştiği Türkiye’nin bu alana hevesli girişimcilerini yurtdışına yöneltti ve pek çok Türk dünyanın dört yanında içki üretimine girişti. İngiltere’de cin yapan ünlü fotoğrafçı Mert Alaş ve ortağı Nevbahar Koç, ABD’de burbon viski yapan emlakçı Sarper Beyazyürek, Hollanda’da cin üreten barmen Osman Özdemir, Viyana’da rakı üreten Mehmet Uysal, İskoçya’da viski şişeleyen Selim Evin, İtalya’da vermut yapan Birkan Kayadibi, yine İskoçya’da cin damıtan Cihangir Dursun ve Efe Sarıçiçek ile Almanya’da votka üreten Vural Koca, bu yatırımcıların başlarında geliyordu. Bazıları Türkiye’ye de ithal edilen bu içkilerin kalitesi ve başarısı, yeni bir içki üretmek isteyene 1 milyon litre kapasiteli büyük tesis kurma zorunluluğu getiren Türk yasalarının artık gevşemesi gerektiğini de gösteriyordu. Zira bu kota yüzünden yatırımlar dışarı kaçıyor, tarıma dayalı içki sektörü için hammadde cenneti olan Türkiye’nin malzemeleri değerlenemiyor, ülke önemi bir gelir kaynağından mahrum kalıyordu.
Ünlü fotoğrafçı Mert Alaş Türkiye’de partilerle tanıttığı lüks cini Seventy One'ı İngiltere'de üretiyor
Viskiye dönük ilginin muazzam ölçüde artması ve Türkiye’nin dünyanın en önemli viski pazarlarından biri olması sayesinde Chivas Regal’in tarihindeki ilk isli viskisini önce Türk piyasasına sürme jesti de içki dünyasında yılın olayları arasındaydı. İskoçya’nın gelmiş geçmiş en değerli, yaşlı ve pahalı viski koleksiyonu olan House of Hazelwood viskilerinin astronomik fiyatlarıyla da olsa ithal edilmesi, bu alanda yılın bir diğer önemli olayıydı.
* * *
Yılın kayıpları: Yerleri doldurulamayacak değerler
2024 yılında yeme, içme, turizm ve servis dünyamız açısından yeri kolay doldurulamayacak isimleri kaybettik. Denizli’nin Güney ilçesinin Türk şarapçılığının en önemli teruarı olmasını sağlayan Pamukkale Şarapları’nın lideri Yasin Tokat, erken sayılacak yaşta aramızdan ayrıldı. Bir dönemin efsanesi Çiçek Bar’ın kurucusu Arif Keskiner, nam-ı diğer Çiçek Arif de Türk bar kültürünün en önemli figürlerinden biri olarak sosyal hayatımıza damga vurmuştu, 2024 onu da aramızdan aldı. Daha çok politik yazılarıyla tanınsa da Bekri Çeşnici takma adıyla gastronomi yazıları da yazan Ali Sirmen’in ölümü, damak tadı tutkunları için bir başka önemli kayıptı. Basın dünyasından turizm sektörünün duayen yazarı Fehmi Köfteoğlu ile Denizli bağcılığını her daim destekleyen doğa ve tarih âşığı Denizlili gazeteci Yaşar Tok da diğer kayıplarımız arasındaydı. Fransız şaraplarının ilk ithalatçısı Bülent Ofluoğlu ve Adana’nın ünlü kebap lokantası Onbaşılar’ın gedikli ustası İsmail Canbaş da lezzet dünyamızın adları az duyulan kahramanlarındandı.
2024’te ne yazık ki onları da yitirdik…
Türk şarapçılığının duayenlerinden Yasin Tokat'ın erken ölümü, şarap dünyasını yasa boğdu
Mehmet Yalçın kimdir?
Türkiye'nin ilk "içki yazarı" Mehmet Yalçın, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 1984'ten itibaren haber ajansı ve dergilerde muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine uzanan görevlerde bulundu.
1997'de modern yaşam tarzı dergisi Gurme'yi, 2001'de de Türkiye'nin ilk içki kültürü dergisi Gusto'yu çıkardı. Sabah ve Milliyet gazetesinin Pazar eklerinde 17 yıl gastronomi alanında köşe yazarlığı yaptı.
"A'dan Z'ye Viski", "A'dan Z'ye Şarap" ve "A'dan Z'ye Bira" kitaplarını yazdı.
Dünyanın dört yanında sayısız şarap ve sert içki tadım ve eğitimine katılan Yalçın, danışmanlık ve eğitmenliklerini sürdürüyor, her hafta Türkiye'nin en çok okunan bağımsız internet gazetesi T24'te yazıyor.
|