İçişleri Bakanı Soylu'nun 'hesap verme' adına, 'demokrasi adına' çıktığı televizyon yayınını izlemişinizdir.
Söylediklerinden tatmin oldum diyeni görmedim. İktidar cenahı hariç, onların zaten 'tatmin olmadım' deme hakkı yok.
Soylu'nun yaklaşık iki buçuk saat süren konuşmasının en önemli kısmı tirattı.
Tiratı 45 dakika sürdü...
Belli ki kanalla anlaşmış önce ben derdimi anlatayım, sonra soruları alayım demiş.
Normal.
Yayıncılıkta olur, suçlanan kişi izin verin önce derdimi anlatayım, sonra sorularınızı yanıtlayayım diyebilir.
Yayıncı kuruluş da bu hakkı tanır, tanımalıdır da.
Soylu bu hakkını 45 dakika boyunca kullandı. Kullandı da ne anlattı?
Hiçbir şey. Hakkındaki iddialara değinmedi bile.
Peki ne yaptı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazdı. Saray'a mail attı. Saray'ın danışmanlarına mesaj yolladı.
Nasıl mı?
İzah edeyim.
Tayyip Erdoğan başbakanlıktan sıkılınca veya devlet başkanı olmak isteyince yerine Davutoğlu'nu atadı. Hem AKP'nin Genel Başkanlığına, hem de Başbakan mevkiine atadı.
Atamayla gelen Davutoğlu bir süre sonra Cumhurbaşkanı'nı ülkenin günlük işlerine, partinin yönetimine karıştırmamaya başlamış.
Başbakan ve AKP Genel Başkanı'ysam ülkeyi ve partimi ben yönetirim demiş.
Cumhurbaşkanı da Cumhurbaşkanlığı yapsın demiş.
Soylu, dönemin başbakanının bu tavrını suçmuş gibi anlattı. Uluslararası bir planın parçasıymış gibi sundu. 'Erdoğan'ı külliyeye entegre edeceklerdi' dedi.
Dönemin Başbakan'ı Davutoğlu'nun bu kahpe(!) planına ilk uyanan kimmiş?
Süleyman Soylu…
Hemen partinin üst yönetimini örgütlenmiş, durumu Cumhurbaşkanı'na arz etmiş, gereğini yap talimatı almış, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu'nu alaşağı etmiş!..
Bu sayede Erdoğan yeniden siyaset sahnesine dönmüş. Binali Yıldırım üzerinden hem AKP'yi hem ülkeyi yönetmeye başlamış.
Bir daha altını çizelim bunu sağlayan kimmiş?
Süleyman Soylu.
45 dakika boyunca bunu anlattı. Ve Erdoğan'a dedi ki; o gün ben seni kurtardım bugün sıra sende.
Yazdığı mektubun başlığı bu…
Anladım ki Soylu Saray'a gönderilmek üzere halka açık mektup yazmak için çıkmış.
Yok efendim, Davutoğlu HDP ile ortak anayasa yapacakmış…
Yok efendim, CHP ile ortaklık kurarak ülkeyi dar boğaza sürükleyecekmiş…
Yok efendim, Abdullah Öcalan hapisten çıkarılarak Suriye'de kurulacak Kürt devletin başına konulacakmış…
Yok efendim, Güneydoğu'ya özerklik verilmesi planları yapılıyormuş…
Ve evet, evet… Hepsini engelleyen Soylu'ymuş!
Youtube'da var. Girin Soylu'nun konuşmasının ilk bölümünü bir kez daha dinleyin.
Bir de bu gözle bakın.
Soylu önemli bir cümle daha sarf etti. Kendinizi yalnız hissediyor musunuz sorusuna, yarın görürsünüz dedi.
Hepimiz Saray'dan destek beklerken açıklama MHP Genel Başkanı Bahçeli'den geldi. Destek vermekle kalmadı; Soylu'yu kahraman ilan etti…
Koltuğuna onu mu hazırlıyor ne?