21 Ocak 2021

MHP "delileri"ni tutabilecek mi?

Bahçeli ne düşünüyor?

MHP erozyona uğrayan tabanını toparlama derdinde. İki görüş var. Kabul etmeseler de MHP karnıyarık gibi ortadan bölünmüş halde.

Kimi toparlanmanın sert söylem, iğneleyici dil, gerekirse dozunda tehdit amaçlı şiddetle, tabanı aktif hale getirerek sağlanacağı görüşünde.

Kimi de yıllardır kullanılan dilin, yumuşak söylemin, yapıcı uyarıların terk edilmemesi gerektiğini söylüyor.

Sert söylem yanlılarının başını MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ile Devlet Bahçeli'nin basın danışmanı Yıldıray Çiçek çekiyor.

İkinci görüşü savunanlar ise şimdilik susmuş, hatta sinmiş halde.

Basın danışmanı "Üç yumruk için ortalığı ayağa kaldırıyorlar" diyerek illegalite cephesine güç verdi, destek verdi.

Genel Başkan Yardımcısı'nın da söylemi farklı değildi:

"Toplumda huzur ve sükûn olmadığından, hukuksuzluktan şikâyet edenlere bir bakın. Hepsi huzurun düşmanı, kaosun ve fesadın tellalı…

Şedit üsluptan ve şiddet eylemlerinden şikâyet edenlere bakın; alayı eline, beline, diline sahip olamayıp her fırsatta ölçüsüz ve ayarsız kelam eden hadsizler…"

Bu sözleri kimin için söyledi?

Kendilerini eleştiren, "Allah'ıma hamd olsun, eli sopalı adamlarım yok, hiç de özenmedim. Elimde kalemim var sadece; kitaplarımı, belgesellerimi, yazılarımı yazdığım kalem." diyen gazeteci için. (O gazeteci Karar gazetesi yazarı Taha Akyol.)

Bu dil ne dili?

Bu dili kullanan siyasetçi dozunda şiddetin yanlısı mıdır, yoksa yumuşak barışçı yol izlenmesi taraftarı mıdır?

Yorum yapmayayım.

Kararı siz verin.

Aynı kişi, bir siyasetçi, iki gazetecinin dövülmesinden sonra şöyle demişti: "Bu hareketin delisi çok."

Sorum şu: O hareketin delisi çoksa, ya karşı hareketin de delisi çoksa ne yapacağız?

12 Eylül öncesine mi döneceğiz?

Demokrasi yaşayacaksa, bizler yaşayacaksak, nefes alacaksak, bu ülke huzur ülkesi olacaksa…

Herkes kendi delisini zapt etmek zorunda.

En başta MHP.

MHP Genel Başkan Yardımcısı "Bizim hareketin delisi çoktur" diyerek olan biteni sıradanlaştıramaz.

Peki, bu üslubu, bu tavrı, bu politikayı beğenmeyen MHP içindeki öteki kanat ne yapıyor diyeceksiniz?

Dedim ya; susmuş sinmiş haldeler. Bahçeli'den net tavır bekliyorlar.

O zaman bir soru daha:

Bahçeli ne düşünüyor?

Bana göre kafası karışık. Gazetecileri, yazarları hedef göstermesinden, son zamanlarda bunu sık sık yapmasından genel merkezdeki şahin grubun etkisinde kaldığı belli.

Son soru da şu:

İllegaliteye göz yumacak mı yummayacak mı? Bütün mesele bu.

Eskiden olduğu gibi (benim değil Yalçın'ın ifadesiyle) o hareketin delilerini dizginleyecek mi, yoksa artık serbest mi bırakacak?

Yol mu verecek...

MHP'de karar günleri!

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.

"
"