Valla işleri zor. İktidara yakın duranlar düne kadar ıkına sıkına çoklu baro sistemini savunmaya çalışıyorlardı bugün sosyal medya yasakları da eklendi.
Youtube, Twitter, Netflix gibi platformların kapatılmasını nasıl savunacaklar merak ediyorum.
Diyeceksiniz ki, çoklu baroyu nasıl savundularsa öyle savunacaklar.
Geçen akşam izledim, Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk baroların parçalanmasını öngören yasayı bi savundu ki; aman Allah! İfadesinden, ses tonundan söylediklerine kendi de inanmadığı belliydi.
Çık ekrana savun, bir şeyler söyle demişler o da çıkmış.
Efendim bu barolar özellikle İstanbul Barosu 28 Şubat’ı desteklemişmiş! 28 Şubat’ın üzerinden 23 yıl geçti. 23 yıl önceki tavırları nedeniyle mi iktidar boraları bölme/parçalama yasası çıkarıyor?
Mantık sıfır.
Daha bitmedi, Müslümanlar baroların yönetiminde yer alamıyormuş! Kendilerinden başkasını veya siyasal İslamcıların dışındakileri Müslüman görmedikleri için herkesi bu şekilde yaftalıyorlar.
Dediğini anlıyorum ama açık açık söyleyemiyor. AKP’li avukatlar yönetimi ele geçiremediği için çoklu baro sistemine geçiliyor. İslamcı veya AKP’li avukatlar kendi barolarını kuracaklar diyemediği için lafı kıvırttı durdu.
Sözün sonunda "o zihniyetteki bir yönetime tabi olmak zorundayız" demez mi? Sözünün ne manaya geldiğinin farkında değildi.
Türkiye’yi 18 yıldır Erdoğan yönetiyor. O zaman CHP de çıkıp biz bu zihniyetteki yönetime tabi olmak zorundayız derlerse ne olacak?
Veya İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nu beğenmeyen AKP’liler için paralel belediye mi kurulacak?
Bugünlerde tartışma programlarını izlemenizi öneririm. Eğlenceli oluyor!
Çoklu baro sisteminin amacı belli: İstanbul, Ankara, İzmir hedef. Yasa çıkınca iki bin AKP’li avukat bir araya gelecek hemen kendi barolarını kuracak. Güçlü görünmek için belki iki, belki üç baro kurarlar. Bu yeni barolar ana gövde olan İstanbul Barosu ile mücadele edecek.
Görevleri bu.
İktidar sahaya onları sürecek.
İçinden üç, dört yeni baro çıktı diye İstanbul Barosu’nun sesi kısılmayacak ama karşısına yandaş barolar dikilecek.
Hak arama, hukuk arama mücadelesi barolar arası savaşa dönüştürülecek.
İktidar o baroları muhatap alacak. O barolar tüm avukatların gerçek temsilcisiymiş gibi kabul görecek.
Peki iktidarın eline ne geçecek?
Şu: Diyelim ki İstanbul Barosu bir eylem yaptı, yandaş barolar anında karşı eylem yapacaklar. Diyelim ki İstanbul Barosu bir açıklama yaptı, yandaş barolar anındı karşı açıklama yapacak.
Gezi protestolarında olduğu gibi. Hatırlarsanız, AKP Gezicilere karşı "milli iradeye saygı mitingleri" düzenlemişti ya... Halka karşı halkı dikmişti ya... Onun gibi...
Bu sefer köklü baroların karşısına uydu baroları dikecekler. Amaç bu, plan bu.
Ambalajları da şu:
Baroların vesayetine son veriliyor!