İktidar gergin, yay gibi derler ya öyle. Cumhur İttifakı'nın iki lideri Erdoğan ve Bahçeli'nin grup konuşmalarını dinledim, yan yollara sapıp ,Türkiye'nin gündeminde olmayan meseleler üzerinden sert vuruşlar yapmaya çalıştılar.
Türkiye'nin gerçek mevzuna giremediler. Türkiye'nin gerçek sorunları için altı çizilecek sözler edemediler.
Ama…
Nasıl etsinler ki; dış güçlerin dolar/enflasyon/faiz atağı dediler, bu sarmalı kıracağız dediler, bir adım mesafe alamadılar. Son üç ayda yaşadıklarımız dış güçlerin oyunu olmadığını gösterdi. Sorun bizdeymiş, ekonomi yönetimindeymiş.
Nasıl etsinler ki; faizi yüzde 15'e çıkardılar zannettiler ki dolar/Euro gevşeyecek, olmadı. İşin kötüsü hem faiz yükseldi hem kur eski yerine döndü.
Nasıl etsinler ki; göstergeler çok iyi, daha da iyi olacak derken yeni ekonomi politikasının mimarı bir gece "At izi it izine karıştı, Allah sonumuzu hayreylesin" diyerek köyüne döndü.
Nasıl etsinler ki; "Sana ne kardeşim dolardan, iner/ çıkar ,dolarla mı işin var" söylemi boşa çıktı. Mesela dün benzine 37 kuruş zam geldi. Litresi 7 lirayı geçti. Sebep; dolardaki yükseliş.
Nasıl desinler ki; "Virüs salgınında ayrılıyoruz, güçlenerek çıkacağız. Avrupa zor durumda biz 150 ülkeye tıbbı yardım yolladık, Almanya'nın, İngiltere'nin ABD'nin yardımına koştuk. Bize gıpta ile bakıyorlar" derken Avrupa bu işi kontrol altına aldı bizde patladı.
Nasıl desinler ki; günlük vaka sayısı 50 - 60 bin bandına çıktı. (Sağlık Bakanı günlük hasta sayasını sekizle çarpın vaka sayısını bulursunuz demişti, dünkü hasta sayasını sekizle çarpın.)
Nasıl desinler ki; iktidarın büyük ortağı hukuk reformu öneriyor, iktidarın küçük ortağı taş koyuyor. Koalisyonu bozmamak için büyük ortak sineye çekiyor.
Nasıl desinler ki; esnafa dükkanını kapat, fabrikalara üretime ara ver, hayatın akışını bir ay en alt düzeye indirelim, virüsü hapsedelim; çünkü para yok!
Nasıl desinler maddeleri uzayıp gider. Çünkü iktidar her alanda çuvalladı.
Sebebi?
Tek adam yönetiminin sırtını dayadığı koalisyon.
AKP - MHP koalisyonu.
AKP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada; "Türkiye'nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük reformu Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiştir" dedi.
Kendi penceresinden bakarsa haklı.
Bütün yetkileri eline aldı, kendisi açısında büyük reform.
Sadece devletin başı değil, sadece yürütmenin yegane temsilcisi değil, aynı zamanda kamu bankalarının, Telekom'un, BOTAŞ'ın, Çay-Kur'un, THY'nin, PTT'nin, Eti Maden'in ve daha bir çok şirketin yönetim kurulu başkanlarının yönetim kurulu başkanı! (Varlık Fonu sebebiyle. )
AKP Genel Başkanı, zaman zaman 1990'lı yıllara atıf yaparak koalisyonların kötülüğünden, ülkenin yönetilmediğinden söz eder.
Halkın memnun olmadığını söyler.
Bu konuda haklı.
1990'lı yıllarda koalisyonların en kötü örneklerini yaşadık.
Ama şimdi de yaşıyoruz.
İttifak adı altında AKP - MHP koalisyonuyla yönetiliyoruz.
Ülke yine yönetilemiyor.
Halk yine memnun değil.