03 Mart 2021

İktidarın retoriği güzel ama fiiliyatı berbat!

19 yıldır iktidarda olan bir liderin "hukuk reformu kapsamında insan hakları eylem planı" açıklamasının anlamı ne?

Allah için söylemleri çok iyi. Hemen her konuda, belagat güçlü, içerik dolu, etkileme gücü on numara...

Tayyip Erdoğan'ın iktidar sahibi olarak yaptıklarına bakma, kişi olarak dinle aşık olursun. Helal olsun dersin, devrimci adam dersin, gönül verirsin, alkışlarsın…

Söyledikleri güzel sözlerdir, hoş sözlerdir, kitaba uygun sözlerdir ama maalesef yürekten söylenen, inanılarak söylenen sözler değildir.

Siz okurken duyuyor gibiyim, "Bu savını ispatla" diyeceksiniz.

Kolay.

19 yıldır iktidarda olan bir liderin "hukuk reformu kapsamında insan hakları eylem planı" açıklamasının anlamı ne?

İnansaydı zaten yapardı. Elinde o güç vardı, halen var. 2017 yılında Anayasa'yı değiştirdiler, rejimi /sistemi değiştirdiler, söylediklerini yapacak güçleri mi yoktu?

Vardı…

İsteseydi yapardı, muhalefette destek verirdi, kendisine muhalif olanlar da alkışlardı. Yapmadı, çünkü yapmaya niyeti yok.

Çünkü inanmıyor.

Yüreğiyle söylemiyor.

Ne dediğine bakalım:

"Hiç kimse, düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz."

Bunu söyleyen devlet başkanı, yürütmenin yegane temsilcisi, Meclis'teki çoğunluk partisinin genel başkanı, Cumhur İttifakı'nın lideri.

Ve 19 yıldır iktidarda.

Sanki iktidara dün gelmiş gibi, düşünceleri nedeniyle yüzlerce insan kendi döneminde hapse atılmamış gibi konuşuyor.

Retorik muhteşem!

Bir başka sözü.

"İfade ve basın özgürlüğünde gazeteci güvenliğinin esas olmasına yönelik tedbirler alınacak."

Demek ki 19 yıllık AKP iktidarı döneminde basın özgürlüğü kalmamış, gazetecilerin güvenliği sınırlanmış ki Cumhurbaşkanı bize bunu vadediyor.

Basına özgürlük getireceğim, diyor. (İktidarı kaybedeceğini anladı mı ne?)

Gelelim bir başka açıklamasına:

"Katalog suçlarında, somut delile dayanma şartı getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz."

Dinlerken içimden dedim ki; söyleyeceğine yap, yapsaydın.

Binlerce kişi terörle iltisaklı suçlamasıyla tutuklandı. Kayyım rektörü istemiyoruz diyen öğrenciler terörist ilan edildi. Tweet atan tutuklandı.

Bu ülkede tutuklamanın cezaya dönüştürülmesi uygulamasını FETÖ'cüler başlattı. Baktılar ki ceza veremiyorlar, davaları uzatarak beş yıla varan tutukluluklarla insanlara ceza kestiler.

AKP onlardan öğrendiğini uyguluyor.

Artık ilk karar tutuklama!

Delil var mı yok mu sonra bakılıyor, tutuklama bu ülkede ceza oldu.

19 yıllık iktidar sahibi bize tutuklama artık istisna olacak vaadinde bulundu.

İnanalım mı?

Cumhurbaşkanı bir de geç gelen adaletten yakındı. Yani hakimlerin elinin ağır davranmasından. Fiiliyata bakalım mı?

Kaç davada karar verilmesin diye veya iktidarın hoşuna gitmeyen karar çıkmasın diye hakim değiştirildi?

En somut örnek; Enis Berberoğlu davası.

İktidar Berberoğlu'ndan nefret ettiği için hakimler ne yapacağını bilemedi, hakim değiştirme rekoru kırıldı.

Demem şu:

Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları güzel, yerinde, anlamlı ama geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz ki, onların söylemi iyi, hoş, güzel ama fiiliyatı, icraatı yok.

Çünkü söylediklerine inanmıyorlar, bizi oyalamak için söylüyorlar. 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.