Durum ciddi. Durum yargının nasıl çalıştığına, nasıl karar verdiğine somut örnek. İddia şu; AKP eski milletvekili, TBMM eski Anayasa Komisyon Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Anayasa Profesörü Burhan Kuzu'nun hâkimleri arayarak İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti'yi tahliye ettirdi.
Haber patladı. Günlerce konuşuldu tartışıldı.
Cumhuriyet Savcılığı soruşturma açtı veya açmak zorunda kaldı.
Peki, iddia sahibi kim?
Zindaşti'yi tahliye eden hâkimler Burhan Kuzu bize baskı yaptı dediler. Zindaşti'yle Kuzu'nun ilişkisine dair fotoğraflar yayınlandı. Yemek masalarında resimleri sosyal medyanın baş konusu oldu. Sonunda Kuzu ifade vermek zorunda kaldı.
Gelelim ifadesine.
Efendim uyuşturucu ticareti yapan Zindaşti'nin avukatı Burhan Kuzu'nun eski öğrencisiymiş. Bu sebeple Kuzu'ya dava hakkında hukuki mütalaasını sormuş.
Kuzu da eğer delil yoksa tutuklamanın bir tedbir olduğunu, serbest bırakılması gerektiğini söylemiş.
Uyuşturucu baronunun avukatı da 'hocam bu mütalaanızı hâkimlere de söyler misiniz' demiş.
O da herhalde hay hay demiş olacak ki, hâkimleri aramış.
Mütalaasını söylemiş.
Baskı yapmamış.
Hâkimler de Zindaşti'yi tahliye etmiş!..
Savcı itiraz etmiş. Dosya 6. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gitmiş. Burhan Kuzu o mahkemenin de hâkimini aramış.
Tabii baskı kurmamak için, hukukçu olduğu için mütalaasını söylemek için!..
Hâkim biz kararı çoktan verdik, şahıs hakkında tutuklama kararı çıkardık demiş.
Bu karar üzerine Zindaşti tutuklandı mı? Cezaevine gönderildi mi?
Hayır.
Zindaşti iki karar arasında toz oldu. Kaçtı gitti, ülkeyi terk etti.
Amaç da buydu zaten. Zindaşti'nin ara kararla kaçmasını sağlamaktı!
Bu yazdıklarım açık bilgiler, Kuzu'nun ifadesinde yer alan sözler.
İnandınız mı?
Bakalım yargı ne karar verecek.
Yeri gelmişken demek ki, memlekette yargı düzeni böyle yürüyor, böyle yürütülüyor desem sınırları zorlar mıyım?
Sizce işin içinde milyon dolarlar var mıdır?
Kuzu yok diyor, o telefonları insaniyet adına açmışmış!.. 'İnsanların mağduriyetlerini giderecek talepleri idari makamlara iletmek istemiş.'
Vay vay vay.
Burhan Hocam, Osman Kavala 870 gündür hapiste. Hem de yok yere. Hakkında bir beraat, bir tahliye kararı varken görüşmediği adamla (Henri Barkey) casusluk ilişkisine girdi diye yeniden tutuklandı.
Hakkında tek bir delil yok.
Burhan Hocam, Kavala'yı akşam 21.00'de hapishanede kitap okurken sorguya alıp tutuklayan hâkimi de aramayı düşündünüz mü?
Hoca, iki Barış hapiste. Dört arkadaşımız daha kodeste.
Yayınlanmış haberi haber yapmaktan, herkesin bildiği siyasetçilerin de davet edildiği cenaze merasimini haber yapmaktan tutuklandılar.
Onları tutuklayan hâkimleri de aradınız mı?
O hâkimlere de mütalaanızı ilettiniz mi? Tutuklamanın gereksiz olduğunu serbest kalmaları gerektiğini söylediniz mi?
Eskiden FETÖ'cüler vardı. Savcılar, hâkimler yargı imamlarından direktif alarak karar verirlerdi.
Anlaşılan o ki FETÖ'ler gitti, Kuzu'lar geldi.