Nâzım Hikmet bu şiirini 1938’de yazmış, tam seksen sene evvel. Şiir yazıldığı yıl ve 1946’da yayımlanmış. Nâzım Hikmet’in kendisi de sağlığında, SSCB’de 1957 yılında yayımlanan kitabında ve 1961 yılına kadar olan kırk yıllık şiir seçmeleri arasında, İtalya’da basılan kitabında (1960) bilhassa yer vermiş. 1970 ve 20o3’te Türkiye’de Türkçe olarak yine yayımlanmış.
Ama nedendir bilinmez, bu seçilmiş şiir ısrarla şairin Türkiye’de yayımlanan kendi kitaplarına alınmamış.
Bu şiiri, 2013 yılında sosyal ve yazılı medyada gün ışığına çıkarmama rağmen şiirlerinin yeni basımlarına dahil edilmemektedir.
Şiirin yayınlanma hikâyesini bir başka yazıya saklayıp, şiirin sekseninci senesinde, şairimizinse 116. doğum yıldönümü hatırına; hatırlamak ve bilmek adına, unutturulmaya ve unutturanlara inat bir kez daha okuyalım:
Sana fevkalâde mühim
bir fikir söyleyeyim:
Yerine göre değişiyor insanın huyu.
Ben burada dehşetli seviyorum
Kapımın sürgüsünü açıp
duvarlarımı yıkan uykuyu.
Sanki bir dost elinin itişiyle
-hani o beylik benzetişiyle-
girer gibi rahat
ılık bir suya
bırakıyorum kendimi uykuya.
Rüyalarım mükemmel:
Hep dışardayım.
Kâinat güneşli, kâinat güzel.
Rüyalarımda daha bir kerre bile hapis olmadım,
bir kerre bile dağdan
yuvarlanmadım uçuruma.
“Uyanışların korkunç oluyor ama”
diyeceksin.
Hayır, karıcığım,
rüyanın payını rüyaya verecek kadar
cesaretim var.