Endüstri 4.0'a hazırlık ve adaptasyon eğitimini sadece eğitim çağındaki kuşaklar ile sınırlandıramayız. Endüstri 4.0'ın getireceği yeni yaşam biçimimiz (Toplum 5.0) her yaştan insanın sürekli öğrenme, kendini geliştirme çabası içinde olmasını gerektirecektir. Dolayısıyla eğitimi sadece okul eğitimi ile kısıtlamamalıyız. Bu konuya gelecek haftalarda yayınlanacak olan Toplum 5.0 yazılarımda detaylıca değineceğim.
Endüstri 4.0'ı oluşturan tüm öğelerin, tüm bileşenlerin mutlaka yeni eğitim sistemi içinde yer alması gerekmektedir. Şimdi bu öğelerin ve bileşenlerin yeni eğitim sistemi ile ilişkilerini gözden geçirelim:
Hızlı İnternet: Bundan önceki yazılarımda, "Büyük Veri, Endüstri 4.0'ın motoru, internet ise yakıtıdır" benzetmesini yapmıştım. Yakıtın bitmesi demek tüm sistemin durması demektir. Dolayısıyla Endüstri 4.0'ın aksamadan sürdürebilmesi için hızlı ve hatta çok hızlı internete ihtiyaç vardır.
Eğitim açısından baktığımızda ise, hem öğrencilerin hem de tüm bireylerin hızlı internet erişimine ihtiyacı vardır. Tüm bireylerin, hızlı internete, mali olarak en uygun (hatta ücretsiz), en hızlı ve en yaygın koşullarda erişiminin sağlanması hayati önem taşımaktadır.
Endüstri 4.0'ın hazırlık ve adaptasyon aşamalarında tüm toplumun, bugün kullandığımız hızın çok üstünde bir internet hızına ihtiyacı olacaktır. Bugün ülkemizde, evlerde kullandığımız maksimum indirme (download) hızı 100 mbps'dir. Bu hızdaki internet bağlantıları ile ne eğitim ne de bilimsel çalışma yapmak mümkündür.
Tüm okullarda ve tüm eğitim düzeylerinde, ücretsiz ve hızlı internet erişimi ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur.[1] Avrupa Birliği Dijital Eylem Planı'nda, AB'nin 2020 hedefleri içerisinde, tüm okullarda ve kamuya açık alanlarda gigabit düzeyinde ücretsiz internet erişimi sağlamak yer almaktadır.
Büyük Veri: Geleceğin eğitim sistemi içerisinde büyük verinin rolünün son derece önemli olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. İhtiyaç duyacağımız her türlü bilgi büyük verinin içerisinde yer alacaktır.
Büyük Veri'den yararlanmak, ihtiyaç duyduğumuz bilgileri bu veriler arasından bulup, çıkartmakla sınırlı olamaz. "Endüstri 4.0 ve İstihdam" başlıklı yazımda, geleceğin en gözde mesleklerinden biri olarak Veri Uzmanlığını tarif ederken, "Veri uzmanı demek, ihtiyaç olan veriyi tanımlayıp, üretildiği yerden, raporlandığı yere kadar; tasarlamak, analiz etmek, incelemek, keşfetmek, birleştirerek yönetmek demektir" diye yazmıştım. İlkokullardan üniversiteye kadar tüm eğitim kurumlarında öğrencilerin büyük veriyi bu standartlara uygun olarak kullanmaları öğretilmelidir.[2]
Nesnelerin İnterneti: Bu konuyu sadece endüstriyel üretim araçlarının kendi aralarında yaptıkları veri alışverişi olarak düşünmek doğru olmaz. Aklınıza gelebilecek tüm akıllı cihazların birbirleriyle veri iletişimi söz konusu olabilir. Bu iletişim bazen normal internet üzerinden, bazen nesnelerin kendi aralarında oluşturduğu ağlar (nesnelerin interneti) üzerinden bazen ise aynı anda her ikisi üzerinden gerçekleşmektedir.
Günümüz gelişmiş toplumlarında, bireylerin önemli bir kısmı günlük yaşamlarında birden fazla elektronik akıllı cihaz kullanmaktadırlar. Bu akıllı cihazların bir kısmı birbirleri ile iletişim içindedirler. Bu iletişim ise genellikle nesnelerin interneti üzerinden gerçekleşmektedir. Örneğin, akıllı evlerde yaşayan bireylerin, evlerindeki aydınlatma ve ısıtma sistemlerini, güvenlik alarmlarını, garaj kapılarını vs. nesnelerin interneti üzerinden çalıştıracakları bir gerçektir. Dolayısıyla, akıllı cihazları kullanan bireylerin minimum düzeyde nesnelerin interneti konusunda bilgisi olması zorunluluk olacaktır.
Öğrenciler ise, eğitimde kullanacakları bilgisayarları, tablet ve telefonları, 3D yazıcıları, VR gözlükleri gibi aletlerini birbirleri ile ilişki içinde çalıştırmaları gerekecektir. Bu ise yine önemli ölçüde nesnelerin interneti üzerinden yapılacaktır. Nesnelerin internetinin eğitim dünyasında çok önemli bir kullanım alanı bulacağını şimdiden söyleyebiliriz.[3]
Bulut Bilişim: Endüstri 4.0'ın hayatımıza getirdiği yeniliklerden biri de bulut bilişim teknolojileridir. Bilgisayar, laptop, akıllı telefon gibi cihazlar kullanan bireylerin önemli bir kısmı bulut bilişim teknolojilerini kullanmaya başladılar bile. Kimse artık elektronik dosyalarını, e-postalarını, güvenlik kamerası kayıtlarını, fotoğraflarını, müziklerini vb. yedekleyip harici disklerde saklamıyor. Bu verilerin büyük çoğunluğu, çeşitli firmaların sunduğu bulut bilişim cihazlarında depolanıyor ve bulut bilişim aracılığı ile paylaşıma açılıyor. Her geçen gün bulut bilişim teknolojilerine daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Buna karşın bireylerin büyük çoğunluğu bu teknolojiyi kendi başlarına öğrenmeye çalışıyorlar. Toplumun bu teknolojiyi daha verimli kullanabilmesi için sistemli bir eğitime ihtiyaç duyulmaktadır.[4]
Geleceğin eğitim sisteminde kitaplar, defterler, kalemler, kara tahtalar olmayacak. Bunların yerini bilgisayarlar, tabletler, telefonlar alacak. Öğrenciler her türlü kitaba internet üzerinden e-kitap olarak ulaşabilecekler. Kitaplarını, defterlerini, her türlü ders materyalini ve ders notlarını elektronik ortamda saklayacaklar. Bu elektronik ortam dediğimiz yer elbette bulut bilişim teknolojilerinin tam kendisidir. Gelecekte öğrencilerin bu teknolojiyi etkili kullanabilmeleri için bugünden eğitimlerinin bir parçası olması gerekmektedir.
Önümüzdeki hafta diğer enstrümanlardan; Yapay Zeka, Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik, 3D ve 4D Yazıcılar, Blockchanin, Siber Güvenlik ve Kripto Para teknolojilerinin eğitimi ile ilişkilerini tartışacağız.
[1] Endüstri 4.0'ın bileşenleri: Hızlı internet
[2] Endüstri 4.0'ın bileşenleri: Büyük veri
[3] Endüstri 4.0'ın bileşenleri: Hızlı internet
[4] Endüstri 4.0'ın bileşenleri: Bulut Bilişim