14 Aralık 2009

Sırada İspanya mı Var?

Ekim 2007’de 2 milyon olan işsiz sayısı bu yıl Ekim ayında 3,9 milyona ulaştı.

Ukrayna, İzlanda, Letonya, Dubai ve Yunanistan. Bu ülkeler küresel krizin en büyük mağdurları arasında. Tetikleyen küresek kriz olsa da, her birinin krizden, ağır etkilenmelerine neden olan ülke bazlı sorunları var.
Dubai ve Yunanistan’ın art arda gelmesi nedeniyle, gözler şimdi sıranın hangi ülkelerde olduğunu arıyor. Sıradaki ülke İspanya mı bilinmez fakat, bu ülkenin ekonomik görünümünde ciddi bozulma var.
İspanya’da işsizlik bundan tam on beş yıl önce yüzde 24’tü. Tarihi rekor olan bu oran İspanya ile diğer AB ülkeleri ile arasında tam bir uçurumdu. Daha sonra başlayanı inşaat atılımıyla, hem yüksek büyüme oranlarına ulaşmış, hem de işsizlik oranında ciddi iyileşme sağlamıştı.
1997-2007 döneminde yıllık ortalama yüzde 3 gibi Avrupa için yüksek bir büyüme oranına sahip olsa da, İspanya ekonomisinin önemli sorunlarından biri olan cari açık, ülkenin giderek daha fazla borçlanmasına neden oldu. Şu anda İspanya Avrupa kıtasında kişi başına düşen borç miktarının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Başka bir açıdan bakıldığında ortada şöyle bir durum var: Yıllar boyunca İspanya dışarıdan alınan borcu içeride kullandıran ve bu yolla ekonomiyi destekleyen bir  yapıya dönüştü.
İspanya konut sahipliği oranının yüksek olduğu bir ülke. Nedenini bilmiyorum fakat İspanyolların kendi evlerinin sahibi olma isteği bir hayli yüksek. İspanyolların yüzde 85’inin ev sahibi olduğu tahmin ediliyor. Bu bakımdan doksanlı yılların ikinci yarısında, hükümet tarafından bilinçli olarak başlatılan  inşaat atılımı zamanla bir furyaya dönüştü. Bir taraftan konut fiyatları hızla yükselirken diğer taraftan talep de artıyordu. 1990-1996 arasında yıllık ortalama 240 bin konut inşa edilen İspanya’da bu sayı 2006 ve 2007’de 650 bin’e yükseldi. Sayı 2008’de 360 bine düştü. 2005-2007 döneminde bankalarca verilen konut kredisi aylık ortalama 13 milyar euroya ulaşmıştı. Şu günlerde ise 5 milyar euro düzeyinde.
Son yıllarda Avrupa’nın diğer ülkelerinden de buraya gelip ev alanların sayısı hızla artmıştı. İspanya’da yılda ortalama 100 bin evin yabancılara satıldığı düşünülüyor. Fakat öyle çok konut inşa edildi ki; şu anda en az 3 milyon evin boş olduğu tahmin ediliyor.
Krizin başlamasıyla hem kendi vatandaşlarının hem de yabancıların konut alımlarını kesmesi, İspanya’da konut balonuna batan çuvaldız oldu. Böylece, 2007 ortalarına doğru ABD’de başlayan sub-prime mortgage krizinin ABD’den sonra etkilerinin en ciddi gösterdiği ülke İspanya, Avrupa’da inşaat sektörünün en hızlı daraldığı ülke oldu.
Ekim 2007’de 2 milyon olan işsiz sayısı bu yıl Ekim ayında 3,9 milyona ulaştı.
Son verilere göre İspanya’da işsizlik oranı yüzde 19,3. Bu, Euro kullanan ülkelerdeki işsizlik oranının iki katından daha yüksek bir düzey. Euro Bölgesi’ndeki her on işsizden üçü İspanya’da yaşıyor. Hükümet, 400 bin iş yaratmak için 8 milyar euro tutarından bir paket açıklasa da, işsizliğin 2010’da yüzde 22’yi geçmesi bekleniyor.
Bütün bunlara bir de çığ gibi büyüyen borç ve kırılganlık eklenince İspanya Avrupa’daki en zayıf ekonomilerden biri olarak görünüyor. Zira artan işsizlik, daha az talebe; daha az talep ise işletmelerin daha az üretim yapmalarına, ellerinde  stok biriktirmelerine ve nakit akışlarında dengesizliklere neden oluyor. Bu süreçte devlet, bir taraftan işsizliğe çare bulmaya çalışırken, diğer taraftan da daha düşük vergi tahsil edebiliyor.
İspanya ekonomisini nasıl günler beklediğini birlikte göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"