05 Şubat 2024

Tanıdık bir İstanbul mu?

"Galatada’dan Tophane’ye kadar olan caddenin hemen her iki tarafında binalar ve gelir getiren mülkler geçen zamanın içinde Hırıstiyanların ve yabancıların eline geçmiş bulunmaktadır"

1900'lerde İstanbul

Yıldız Sarayı Hümayunu Baş kitabet Dairesi:

Gazetelerde ayet ve hadislerin yayınlanması, bu tür kutsal ibarelere hürmetsizlik olacağından daha önce yasaklanmıştı. Buna rağmen İzmir’de çıkan Münteşir-i Hidmet gazetesinde, mübarek Kadir gecesi münasebetiyle bazı Ku’ran ayetlerinin yayınlandığı zat-ışahanelerine duyurulmuştur. Bu konuda yasağın titizlikle devam ettirilmesi ve bundan sonra gazetelerde ayet-i kerime ve hadis-şerif yayınlanmaması Padişahımız efendimiz hazretlerinin emir ve iradeleri gereğindedir.

                                                                                                            Saray Başkatibi Tahsin

                                                                                                            12 Aralık, 1904

***

Heybeliada’da ikamet eden bazı İslam hanımlarının örtünme kuralına riayet etmeyerek, açık saçık, şurada burada ve gazino ve otel bahçeleri gibi yerlerde oturdukları, bazı memurların alenen içki içtikleri, bazı Müslüman kadınlarının da Yeşilköy’de Ponti namında birinin dükkanında içki alemi yaptıkları haber alınmıştır. Müslüman kadınların örtünme kurallarına riayet etmeleri padişah fermanı gerektiğinden olup, içki kullanmanın da yasak olduğu bilindiği halde, İslam şiarına külliyen muhalif olan şeylerin bu aralık meydana gelmesi zat-ı şahanelerince teesüfle karşılanmıştır.  Cenab-ı Hak varlığını her daim devam eylesin, Osmanlı Devleti’nin bekası İslam dini ile mümkündür ve onun gereklerine uymaya itina göstermenin ehemmiyetini beyan etmeye gerek yoktur. Bu sebeple içki yasağının devam etmesi ve Müslüman kadınlarının İslam’ın adap ve şiarına uymayan kıyafette bulunmaları hakkındaki kararın muhafaza edilmesi Padişah efendimiz hazretlerinin emir ve iradeleri gereğindedir.

                                                                                                          Saray Başkatibi Tahsin,

                                                                                                          2 Temmuz, 1904

***

Malumat Gazetesi sahibi Tahir Bey’in Heybeli Ada’da bir otel açarak Pazar günleri ve bazı geceler oyunlar ve balolar tertip ettiği ve bir nüshası ekte sunulan ilanı dahi dağıttığı haber verilmiştir. Böyle şeylerin gazetecilikle ilgisi olmadığı gibi, izin alınmaksızın faaliyete geçilmesi de güvenliğe aykırı bulunmuştur. Bu sebeple icap edenlerin yapılması Padişah efendimiz hazretlerinin emir ve iradeleri gereğindedir.

                                                                                                          Saray Başkatibi Tahsin

                                                                                                          12 Temmuz, 1903

***

Galatada’dan Tophane’ye kadar olan caddenin hemen her iki tarafında binalar ve gelir getiren mülkler geçen zamanın içinde Hırıstiyanların ve yabancıların eline geçmiş bulunmaktadır. Bu durumun meydana getirdiği sakıncalara binaen artık daha ileri gitmelerine izin verilmeyerek bir sınır getirilmesi ve öncelikle Tophane’den Beşiktaş’a doğru olan hanelerin yabancılara kiralanmamasının kayıt altına alınması Padişahımız hazretlerinin emir ve iradeleri gereğindedir.

 

                                                                                                         Saray Başkatibi Tahsin

                                                                                                         14 Ocak, 1899

Yıldız Sarayı, 1900'ler

 

Yazarın Diğer Yazıları

"Bize güçlü lider lazım"

Korkum; genel seçimlere kadar zaman diliminde, iktidarla muhalefetin seçmeni hayal kırıklığına uğratmasıyla, toplumun "Bize güçlü lider lazım," şartlanması sonucu, bu günlerde başka ülkelerde de gördüğümüz gibi, "Aradığınız benim" diyen birinin, iktidar ve muhalefetin arasından sıyrılıp popülizm dalgasında başımıza bela olacağı

Zekeriya Sertel'in dramı

Sol kimliklerini "kahraman - mağdur" diye tarihe iz bırakma endişesiyle sahneleyenler, Türkiye'nin yeni kuşakları için "tarihten bana" ne dedirtecek kadar çok. Tarihin küllerinde kıvılcım arayan rejimlerin kaçınılmaz olarak zamana karşı kendi mezarlarını kazdıkları gibi, özeleştirilerini yapamayanlar da ülkelerini aynı akibete mahkûm ediyor

Gezegenimizde yol ayrımı

Yaptığımız, yapmadığımız her hareketle, söylediğimiz söylemediğimiz her sözle biziz türümüzün tarihini yazan