28 Mart 2022

Z nesline önlem mi? Yeni abonelikler mecburi filtreli açılıyor

BTK "aile profili" adı verilen filtrenin, yeni kullanıcılara uygulanması için karar aldı ve operatörlere talimat gönderdi

2010 yılında Internette Sansüre Karşı Ortak Platform” tarafından düzenlenen ve Taksim'de 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen "Sansüre Karşı Yürüyüş" eyleminin nedeni BTK'nın altındaki TİB tarafından zorunlu olarak uygulamaya alınmaya çalışılan "İnternet filtreleriydi".

TİB'in birden bire ortaya sürdüğü ve tüm vatandaşlara mecburi uygulanacak olan "internet filtreleri", o zaman düzenlenen toplantılarda enine boyuna tartışılmış ve "sansür" olduğu kararına varılmıştı. Bu nedenle de 2 tane büyük protesto yürüyüşü düzenlenmişti[1].

O günlerde "güvenli internet" diye sunulan filtreler, kullanıcının hangi siteye girebileceği, hangisine giremeyeceğini, operatörlerdeki yazılımlar sayesinde tek bir merkezden düzenlemeye çalışıyorlardı. Protestoların sonucunda sadece isteyenlere uygulanması kararına varılmıştı[2].

Bugün ise, "aile profili" şeklinde, filtre olduğunu göstermeyen sempatik bir adı var ama mesela seçim döneminde kullanılması, çok sayıda abonenin "muhalif sitelere girilmesinin engellenmesi"nin, tek bir merkezden yönetilmesi anlamına gelebilir.

BTK, gizlice operatörlere "mecburi aile filtresi" talimatı verdi

Şimdi bu "aile profili" adı verilen filtrenin BTK tarafından, yeni kullanıcılara  uygulanması için karar aldığı ve operatörlere talimat yazıldığı görülüyor. Üstelik bu tebligatın, tüm operatörlere değil, bazılarına gönderildiği anlaşılıyor[3].

8 Haziran 2021'de alınan BTK kararına göre, uygulanması için 3 ay süre verilen talimatlar şu şekilde;

14/02/2019 tarihli ve 30686 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan T.C. Cumhurbaşkanlığı'nın 13/02/2019 tarihli ve 2019/2 sayılı Genelgesi ile kurulan Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu'nun 26 Ocak 2021 tarihli ve 2021/1 karar numaralı kararı içeriğinde yer alan 21 numaralı karar ile "Dijital Bağımlılıkla Mücadeleye Yönelik Kararlar" başlığı altında "Tüm erişim sağlayıcılarının yeni abonelikleri, aksi abone tarafından talep edilmedikçe, güvenli internet "aile profili" olarak başlatılmasına" şeklinde karar verilmiştir.

Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu'nun 26 Ocak 2021 tarihinde vermiş olduğu işbu 21 numaralı kararda Kurumumuz sorumlu Kurum olarak gösterilmiş olup, Kurulumuzun 08.06.2021 tarih ve 2021/DK-İD/152 sayılı kararı ile:

"1- Yeni aboneliklerde aksi abone tarafından talep edilmedikçe, abonenin "Güvenli İnternet Hizmeti Aile profilinden ücretsiz olarak istifade edeceği şekilde abonelik sözleşmesi tesis edilmesi,

2-Abonenin abonelik süresince "Güvenli İnternet Hizmeti" tercihini değiştirebilmesine imkân sağlanması,

3- İş bu Kurul Kararı'nda yer alan gerekli çalışmaların 3 (üç) ay süre içerisinde tamamlanması hususlarına oy birliği ile karar verilmiştir" şeklinde karar alınmıştır.

BTK görev alanına giren tüm operatörlere değil, bazılarına gönderilmesi hayli ilginç. Bazı şeyler düşündürüyor. Ayrıca gördüğünüz gibi bu sefer "Dijital Bağımlılık" gibi bir neden kullanılmış. Acaba ilk kez oy kullanacak olan Z nesline karşı bir önlem mi? 

Aile filtresinin geçmişi

Filtre, evlerde bilgisayarların yaygınlaşması öncesinde yani 2010'lardan önce internet kafelerin yaygınlaştığı dönemde hayatımıza girdi.

İnternet kafelerde topluma uygun olmayan (seks, uyuşturucu, alkol, kumar vs) içeriklerin izlenebildiği iddiaları yoğundu ve kafeler sürekli polis baskınına uğruyordu. O dönem önce telefon dinlemeleri, sonra da internetin düzenlenmesi için görevlendirilen ve BTK altında kurulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından internet kafelere "filtre" uygulaması getirildi. Bu uygulamada, kafeler ancak onaylı programları kullanabiliyorlardı. 9 kadar program onay aldı. Bu onaylı programlar ise TİB tarafından kendilerine bildirilen siteleri filtreye koyuyor. Böylece internet kafe kullanıcıları, --merkezi olarak uygulanan filtre sayesinde-- sakıncalı kabul edilen sitelere giremiyorlardı. Polis baskınlarında da kafe sahipleri bu programları ibraz etmek zorundaydılar.

TİB zamanla bunu, operatörlerin üzerinden halka "zorunlu" bir şekilde uygulamaya kalktı. Yazının başında bahsettiğimiz büyük protestolar yapıldı. Zamanın TİB ve BTK yetkilileri, internet kullanıcılarını ikna etmeye yönelik toplantılar düzenlediler[4]. Ama kullanıcılar ikna olmadı ve 2 tane çok büyük protesto yürüyüşü gerçekleştirildi[1].

Sonuçta BTK ve TİB geri adım attı. Aile filtresi ve çocuk filtresi diye 2 filtreyi ancak isteyenlere uygulama kararı alındı. Bu karardan sonra filtrelerin pek tercih edilmediği, abonelerin ancak çok küçük bir kısmının tercih ettiği biliniyor [2].

Neden bir sorun oluyor?

BTK'nın en sonuncusunu 2020 yılı için yayınladığı faaliyet raporunun 118'ci sayfasında yer alan 6.4 başlığı altındaki ilk paragraf şunu belirtiyor [5];

  • "2011 yılından itibaren Seçmek özgürlüktür” sloganıyla ücretsiz olarak sunulan Güvenli İnternet Hizmeti ile aileler, çocuklarını internetin zararlı içeriklerinden büyük oranda koruyabilmektedir. Güvenli İnternet Hizmeti, çocuk ve aile profillerinden oluşmaktadır ."

Benzer şekilde 2011 BTK Kurul Kararı da şöyle diyor[2];

  • "Güvenli İnternet Hizmeti 22 Kasım 2011 tarihinde başladı ve abone sayısı artarak devam etmektedir. Güvenli İnternet Hizmeti, altyapısı erişim sağlayıcılar tarafından oluşturulan ÜCRETSİZ, TALEBE BAĞLI, ALTERNATİF bir İnternet erişim hizmetidir."

Her 2 BTK belgesinde ne görüyoruz?

Birinde "Seçmek özgürlüktür" deniliyor, diğerinde ise "TALEBE BAĞLI" ifadesi var. Ama BTK'nın 2021 kararına bakılırsa [3] "talep" ya da "seçme" olanaklarını ortadan kaldırıp, "varsayılan" yapılması isteniyor.  Yani operatörler "Aile profili" adını taşıyan filtreyi "dijital bağımlılık" nedeniyle "varsayılan" olarak kullanıcılara verecek.

Kim dijital bağımlı olur? Gençler mi? Yani ilk defa oy verecek olan Z nesli mi?

Anlaşılan AKP, Z neslini yönlendirmek için her türlü seçeneği değerlendiriyor. Geçen yılın popüler konusu "Z nesli AKP'ye oy vermeyecek" şeklindeydi. Özellikle AKP'ye oy veren ailelerin çocuklarından ilk defa oy vereceklerin, AKP'ye oy vermeyecekleri konuşulmuştu. Anlaşılan AKP bu inanışa karşı önlem almış[6].

Filtre uygulamasını --bir kaç arkadaşıma sordum-- insanlar çoktan unutmuş bile. Dolayısıyla internet servisinde böyle bir filtre kullanıldığını kaç kişi fark edebilir?

Uygulamayı iyi bilen internet kullanıcıları belki anlayabilir ve kaldırabilir. Ama önce aldığı internette bu uygulama olduğunu, bazı sitelere ulaşılamadığını fark etmesi lazım. Ama kullanıcıların büyük çoğunluğu konudan habersiz olacaklardır ya da anlasalar bile nasıl kaldırılacağını bilemeyeceklerdir.

Mesela muhalif sitelerin seçimden 1 ay ya da 1 hafta önce kapatıldığını düşünün. AKP'nin bugün kararsız hale gelmiş ama eğitim düzeyi yüksek olmayan seçmeni için özellikle önemli bir araç olacaktır düşüncesindeyiz.

Dolayısıyla özellikle 2023 seçimleri öncesinde "dijital bağımlılık" bahanesi ile böyle bir uygulama başlatılmış olması, insanda "seçim döneminde bazı siteleri bu yolla otomatik engelleyecekler mi?" düşüncesi yaratıyor.


[1] Taksimde İnternette Sansüre Karşı Yürüyüş Düzenlendi

[2] BTK Kararı : İnternetin Güvenli Kullanımı

[3] BTK Kararı : Yeni Abonelere Güvenli İnternet Hizmeti Aile Profilinin Varsayılan Olarak Belirlenmesi

[4] 4 Gün İçerisinde BTKdan Güvenli İnternet Konulu 3. Basın Toplantısı

[5] BTK 2020 Faaliyet Raporu

[6] AKP's Paradox işliyor: Sosyal medya neden şimdi düzenleniyor?

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur