Bir grup yüksek lisans öğrencisiyle beraber “crowdsourcing” (bu kelimeye Türkçe Vikipedi’de “Kitle kaynak” karşılığı öneriliyor, Ekşi Sözlük’teki crowdsourcing maddesinde de bazı öneriler var) yöntemiyle yeni anayasa yazılabilir mi diye düşünmeye başladık. Yazının sonunda bir takım bağlantılar vereceğim okurlara ama öncelikle Türkiye dışında neler oluyor ona bakalım:
Kitlesel anayasa yazımı bilebildiğim kadarıyla ilk kez İzlanda örneğiyle gündeme geldi. Yaşadıkları ağır ekonomik krizden sonra yeni bir anayasa yazımını girişen İzlanda yöneticileri Facebook gibi sosyal ağlar üzerinden fikir ve öneri toplamaya başladılar İzlanda vatandaşlarından. Bir taraftan rastgele seçilmiş 1000 İzlanda vatandaşı bir forumda fikirlerini belirtirken, bir taraftan da milletvekilleriyle aynı miktarda maaş alacak 31 vatandaş seçilip bir anayasa konseyi içinde faaliyet gösterecekti. Bu arada proje için bir web sitesi, Twitter hesabı, Facebook sayfası, fotoğraf paylaşımı için Flickr hesabı ve YouTube kanalı açıldı.
2011 Nisan’ında hazırlanan anayasa taslağı Facebook’a kondu ve vatandaşların tepkileri beklendi. Temmuz ayında taslağın son haline parlementoya sunuldu ve burada bürokrasi devreye girdi. Şubat 2012’ye gelindiğinde ise bu anayasa çalışmasından ne çıkacağı hala belli değildi. University of Iceland öğretim üyelerinden Skúli Magnússon bir hukuk uzmanı olarak yeni anayasa taslağının tek bir referandumda halkın oyuna sunulamayacak kadar kapsamlı olduğunu, vatandaşların mantıklı ve adil bir karar vermesinin beklenemeyeceğini söyledi. (bkz) Böylece zaten bürokratik yollarla tıkanan süreç uzmanların da köstek olmasıyla iyice duraklamış oluyor.
Mısır’da ise yeni anayasa yazımı sürecine katkıda bulunmak için iki farklı dijital deneme var. Birisi bir Google Grup üzerinden tartışmalar şeklinde ilerliyor. Diğeri ise IdeaScale adlı bir “crowdsourcing” yazılımı üzerinden yapılıyor. Burada önerileri beğenip beğenmeme ya da öneri altına yorum yapma şeklinde bir üretim söz konusu.
Siyasi blogcuların güçlü olduğu Tunus’ta da yeni anayasa çalışmaları sürüyor. Ancak ilk üç madde konusunda anlaşma sağlanamayıp da süreç kilitlenince Mohamed Ali Charmi adlı bir blogcu bir ilk 3 madde önerisi yaparak kamusal tartışma başlattı. Diğer iki ülkeye göre Tunus’taki anayasaya katılım sürecinin daha dağınık olduğu söylenebilir.
İspanya’da da Mısır’dakine benzer bir proje var. Siteye üye olduktan sonra teklifte bulunabiliyorsunuz. Teklifleri belli kategorilerin altında sınıflamanız gerekiyor. Sonra yorum ve oylamaya açık hale geliyor.
ABD’de ise Sunlight Foundation Public Markup adlı sitede Kongreye sunulmadan önce yasa tasarılarını tartışmaya açıyor. Vakfın amacı yasama sürenin daha şeffaf hale getirmek ama görebildiğim kadarıyla vatandaşların doğrudan yasa hazırlaması beklenmiyor.
Son olarak da Finlandiya’dan bir kitle kaynaklı yasama haberi geldi. Açık Bakanlık (The Open Ministry) adlı web sitesinde Fin vatandaşları yeni bir yasa teklifi önerebiliyor. En az 50 bin imza toplayan yasa önerileri de Finlandiya Parlementosu tarafından dikkate alınıyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans programından 10 kişi olarak biz de Türkiye’deki yeni anayasa çalışmaları için ne yapılabilir diye kafa yormaya başladık. Yukarıdaki denemelerden biraz daha ötesine geçip acaba doğrudan Wikipedia tarzı bir anayasa yazılabilir mi diye soruşturuyoruz. Projemizin adını “Açık Anayasa” koyduk. Önümüzdeki günlerde bir tür lansman yapacağız ve projenin doğası gereği her türlü katkı ve öneriye açık olacağız. Internet ortamında yapacağımız her türlü açılımı bu yazının yorumlar kısmına ekleyeceğim. Bu arada benimle de konuyla ilgili temas kurabilir: [email protected]
Kısa not:
* Bu arada 14 Nisan’da Bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) sektörü, yeni sivil anayasa çalışmaları kapsamında sektörün doğru tanımlanması ve gerekli katkının sağlanması için “Yeni Anayasa’da Bilişim ve Haberleşme Özgürlüğü Sempozyumu”nda 14 Nisan’da Abant’ta bir araya gelecekmiş.
* Konda Araştırmanın anketine de bakmakta fayda var. Burada.
* Yeni Anayasa süreciyle ilgili her türlü haberi EFD’de topluyorum.
Türkiye siber aleminden haberler
* Doğrudan Türkiye siber alemiyle ilgili değil ama Türkiye’den de epey kullanıcısı olan Instagram’ın Facebook tarafından satın alınması buralarda da epey yankı buldu. Webrazzi 3 yazıyla konuyu aydınlatmaya çalışıyor. Instagram satışından çıkarılacak dersler, Facebook niye satın aldı ve Facebook’un satın almasından hoşlanmayanlar hangi alternatif uygulamaları kullanabilir...
* Ümitvar olduğum web girişimlerinden Democratus.com StartupLabs’dan yatırım alan projelerden biri olmuş. Democratus “Politik bir sosyal ağ olarak kullanıcılarının çeşitli konularda fikir paylaşımı yapmasını ve gündem konularına katılmasını sağlıyor. Democratus, 200 karakterlik konuşmalarla fikir meclislerinde online bir güç oluşturmak istiyor ve mümkün olduğunca site içi yönetimi kullanıcıların eline bırakmayı düşüyor.” Haberi burada.
* Engin Güller tarafından geliştirilen bir Twitter takipçi borsası oyunumuz var artık: TwitStreet
* Üniversiteler arasında en çok tweet mesajını Yeditepe Üniversitesi atıyormuş.
* Medya Derneği ve İstanbul Şehir Üniversitesi tarafından düzenlenen Medya Okulu devam ediyor. Twitter derlemelerini buradan görebilirsiniz.
* İstanbul’daki Yunanistan konsolosluğundan sosyal medya atağı var.
* Türkiye Interneti 12 Nisan 2012’de 19. yılını dolduracak. Internet Haftası etkinlikleri buradan takip edilebilir.
* Son olarak İnternet Kullanıcı Hakları kampanyasından bahsedeyim. İmzaya açılan bildiriyi buradan görebilirsiniz.