04 Haziran 2015

HDP barajı geçecek mi?

'HDP nasıl olsa barajı geçti' demek doğru değil, ancak bunu söyleyebiliriz; bu kadarı da risk almak için yeterli değil

Cevabı baştan söyleyeyim: Belli değil.

İstatistik şöyle bir bilimdir: Siz kocaman bir nüfusu azıcık bir insanla konuşarak anlarsınız. Nasıl yaparsınız bunu? O kocaman 73 milyonluk nüfustan “rastgele” 3 bin kişi seçersiniz, sonra artık o büyük nüfusu anlamak için koca 73 milyona gitmeye gerek kalmaz, 3 bin kişi ile işinizi halledersiniz. Maliyeti düşürür, zaman kazandırır. Ama buradaki sorun, bu anket size hiçbir zaman tam kesin sonucu vermez, der ki şu partinin oyu yüzde 10 diyorsam, aslında bu, o partinin oyunun yüzde 8 ile 12 arasında olduğunu gösterir. Sadece belli bir aralık verir size. Bu seçimlerin talihsiz yanı da şu ki, en kritik parti olan HDP’nin oyları, barajın etrafında bir sağa bir sola gidiyor, ama tam da bu hata payının sınırları içinde gidip geliyor.

Ortalıkta onlarca anket dolaşıyor, bazıları saygınlığı yüksek kuruluşların, bazıları da yanlılığı meşhur olanların. Ve Türkiye’de hemen her şeyde olduğu gibi yapılan bir işin kalitesini anlamak için o işin nasıl yapıldığını değil, kim tarafından yapıldığını anlamaya çalışıyoruz. Ancak aslında, bir araştırma şirketinin güvenirliğini belirleyen en önemli şey onun ideolojisi değil, kullandığı araştırma yöntemi. Bir şirket hükümete aşırı yakındır ama örneklemini öyle zekice yaratmıştır, anket sorularını öyle mantıklı bir şekilde dizayn etmiştir ki, en doğru sonucu o verir. Bir başka anket firması ise ne sağcıyım ne solcu, futbolcuyum futbolcu diyordur, ama örneklem almada yeteneksizdir, en çarpık sonucu size o verir.

İşte dolayısı ile anket sonuçlarını gerçek sonuçlardan uzaklaştıran hem ideolojik yanlılıklar hem de yöntemsel hatalar olabilir. Ama istatistik yine de çok güzel bir bilim, çünkü bütün bu siyasi ve teknik hata paylarının etkisini de hesaplayıp doğru sonuca yaklaşabilen bir yöntem de sunuyor bize. Bu güne kadar onlarca anket yapıldı, anket firmaları da belli siyasi ve teknik hata paylarına sahipler, tamam. Ama bu hata payları her firma için çok fazla değişmiyor. Dolayısı ile bütün anketlerin istatistiksel (ekonometrik) analizi de sizi hakiki sonuca yaklaştırabiliyor. Yani şöyle hayal edelim: siz anket şirketleri sahiplerine bir anket yapıyorsunuz ve şunu soruyorsunuz: “Sizce hangi parti yüzde kaç oy alacak?” Verilen her yanıtta tabi ki her birinin bir yanlılığı veya hata payı var, ama bütün yanıtların istatistiksel eğilimi, hakiki sonuca yaklaşıyor.

New York Şehir Üniversitesi (CUNY) Ekonomi Bölümü’nden Onur Altındağ ve New School Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü’nden Bert M. Azizoğlu yaklaşık üç hafta önce Research Institute on Turkey (Türkiye Üzerine Araştırmalar Enstitüsü–RIT) bünyesinde tam da bu amaçla çok kıymetli bir çalışma yayınladılar. Analizlerinde, “2011 seçimlerinden bugüne kadar sonuçları kamuoyu ile paylaşılmış toplam 91 anketin sonuçlarını istatistiki yöntemler ile derleyip, seçim sonuçlarına dair bir öngörüde” bulundular. Bu analize göre, HDP o zaman yüzde 9.8-10 bandında, barajın hemen altında görünüyordu. Şimdi bu analizlerini en son yayınlanan anket verilerini kullanarak güncelleyen Altındağ ve Azizoğlu, HDP’nin oy oranının şu anda barajın “hemen üzerinde” olduğunu bulmuşlar, ama gerçekten “hemen üzerinde” (seçim yasaklarından ötürü tam rakamı veremiyorum ama seçimden sonra kendileri analizlerini açıkladıklarında görme şansınız olacaktır).

Yani, HDP’nin barajı geçip geçemeyeceği hâlâ muğlak, bıçak sırtında deniyor ya, hakikaten öyle. Anketlerin hata payları var, seçmenin git-gel’leri var, trafoya giren kediler var, bunları da hesaba katınca her şey daha da belirsizleşiyor. Stratejik, emanet oy verecek birçok seçmenin de bugünlerde kafası iyice karışık, anketler de bu karışıklığı gideremiyor. Bu seçmenlerin iktidardan şikayetleri onları HDP’ye itiyor, ama “HDP nasıl olsa barajı geçti” cümleleri ise onları geri çekiyor. Ancak yukarıda bahsettiğim analiz gösteriyor ki “HDP nasıl olsa barajı geçti” demek doğru değil, geçmesi ihtimali geçmemesinden daha fazla, ancak bunu söyleyebiliriz. Bu kadarı ise risk almak için yeterli değil. Dolayısı ile eğer stratejik, emanet seçmen “HDP nasıl olsa barajı geçti” derse, HDP baraj altında kalabilir. Belki de kesin olan tek şey, bu.

 

 

@yorukerdem

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Özgür Özel’e çağrımdır: Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı ilan edin

Ekrem İmamoğlu, Erdoğan ile yarışırsa kazanır. Hem anketler hem kamuoyu algısı hem de kendisinin siyasi enerjisi bir siyaset sosyoloğu olarak bana bunu söylüyor

Karşı propaganda başladı: Muhalefet ne yapmalı?

Karşı propaganda kampanyasına karşı, karşı-karşı söylem geliştirmek muhalefetin işi. Burada ne denmeli üzerine bazı önerilerim olacak

Anksiyete ve eleştirellik krizinde bir muhalif seçmen

Seçimlere 3 ay kala, muhalif seçmenin bir anksiyete krizi yaşamakta olduğunu düşünüyorum. Ve bu da, seçimi muhalefetin kazanacağı gerçeğini görmemizi engelliyor

"
"