22 Mart 2020

65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı hakkında: Türkiye, İtalya ve demografi

65 yaş üstü nüfusun yüzde 17’si de tek başına yaşıyor, yani eşleri de yok, ve bu insanların, gündelik maddi ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor

Koronavirüs salgının 10. gününde vaka sayısının 670’e ulaşması ile birlikte, 21 Mart gecesi itibariyle 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmasına yasak getirildi. Bu karar hakkında birkaç noktaya dikkat çekmek çekmek istiyorum.

Aralık ayında KONDA birlikte bir anket gerçekleştirdik ve sokağa çıkma yasağı kararından sonra bu anketin verilerini inceledim. Aklımda iki soru vardı: 65 yaş üstü nüfusun yüzde kaçı çocukları ve torunları ile yaşıyor ve yüzde kaçı çalışıyor?

65 yaş üstü nüfusun yüzde 42,6’sı çocukları ve torunları ile yaşıyor

Elimizdeki veriye göre, 65 yaş üstü nüfusun yüzde 42,6’sı çocukları ve torunları ile birlikte yaşıyor. Bu demek oluyor ki, sokağa çıkma yasağı getirilen bu yaşlı nüfus evlerinde otursalar bile, çocukları ve torunları sokağa çıktıkları takdirde bu yaşlı nüfusa virüs bulaştırma riski taşıyacaklar. Türkiye, bir Akdeniz ülkesi olan İtalya ile bu açıdan çok benziyor, Mehmet Fatih Uslu dikkat çekmiş, "Torunlara nine-dedenin baktığı ve ailenin farklı nesillerinin hâlâ bir arada yaşadığı bir demografik yapıda salgın çok daha hızlı yayılmış." Genç ve yaşlı nesiller arasında toplumsal ilişkilerin çok yakın olduğu Türkiye, İtalya gibi ülkelerde, bu demografik durum virüsün yayılımını çok daha hızlandırıyor. Dolayısı ile, yaşlıları eve kapattık, ve sorun büyük ölçüde çözülecek diye düşünmemek gerekiyor. Yaşlılarla aynı evde yaşayan aile fertlerinin izolasyona önem vermesi, dış dünya ile temaslarını minimuma indirmesi, risk almaması ve virüsü eve taşımaması gerekiyor.

Maddi destek sağlanmalı

Ancak, bu toplumsal duyarlılık ve sorumluluğun dışında, hükümetin birtakım adımlar atması gerekiyor. Yaşlıların çocukları ile yaşadığı bu geniş ailelerin üçte ikisinden fazlası alt ve alt orta sınıf aileler ve bu ailelerdeki diğer fertler de beyaz yakalılar gibi evden çalışabilen insanlardan oluşmuyor. Dolayısı, yaşlılarla beraber yaşayan bu fertlere yönelik ücretli izin bir çözüm olabilir. Ayrıca, 65 yaş üstü nüfusun yüzde 17’si de tek başına yaşıyor, yani eşleri de yok, ve bu insanların, gündelik maddi ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor.

İkinci sorumun yanıtı da şu: 65 yaş üstü nüfusun yüzde 13.4’ü şu anda bir işte çalışıyor. Yani sokakta olduğu için bugünlerde oldukça tepki çeken yaşlıların 8’de biri aslında para kazanmak için dışarıda -ve tahmin edileceği gibi bunların çoğu da düşük gelirli insanlar. Dolayısı ile, bu insanlar evde kalıp çalışamadıkları zaman ihtiyaç duyacakları maddi destek devlet tarafından sağlanmalıdır.


Doç. Dr. Erdem Yörük, Koç Üniversitesi

emw.ku.edu.tr

Yazarın Diğer Yazıları

Karşı propaganda başladı: Muhalefet ne yapmalı?

Karşı propaganda kampanyasına karşı, karşı-karşı söylem geliştirmek muhalefetin işi. Burada ne denmeli üzerine bazı önerilerim olacak

Anksiyete ve eleştirellik krizinde bir muhalif seçmen

Seçimlere 3 ay kala, muhalif seçmenin bir anksiyete krizi yaşamakta olduğunu düşünüyorum. Ve bu da, seçimi muhalefetin kazanacağı gerçeğini görmemizi engelliyor

Covid-19 önlemlerine kimler uymuyor?; Türkiye'de bir kamu sağlığı tehdidi olarak erkekler ve ataerki

Hepimiz etrafımıza baktığımız zaman, bazı insanların önlemlere daha çok uyduğunu, bazılarının ise bunları ciddiye almadığını görüyoruz. Covid-19 önlemlerini umursayıp umursamamak neye göre değişiyor? Bu soruya cevap bulabilmek için, istatistiksel bir analiz gerçekleştirmeye karar verdik