Türkiye’de kimseler çekmedi, öğrenci milletinin çektiği kadar! İlkokul-ortaokul-lise, imam hatip, üniversite, üniversiteye giriş için çift sınav, yok olmadı tek sınav, usulsüzlük oldu yeniden sınav, kredili sistem, tutmadı normal sistem, 8 yıllık temel eğitim, beğenmedik çift kademeli eğitim derken, yavrucağızlar yıllardır bir perende iki ters takla şeklinde, yapbozlar içinde seriyi tamamlamaya çalışmaktalar.
Ben liseyi kredili sistemle okudum. Şimdi, çoğu okur “o hangisiydi yahu” diye düşüncelere dalmıştır, ki haklısınız. Benden önceki 2 dönem, ardımdan da 1 dönem bilir sadece, kredili sistemin ne olduğunu. Daha alıştık hah tamam demeye kalmadan, jet hızıyla değiştirmişlerdi çünkü...Üniversite gibi seçmeli derslerin de olduğu, sınıf yerine ders geçme esasına dayanan, yeterli mezuniyet kredisini tamamlarsanız 2.5 yılda liseyi bitirme şansınızın bulunduğu bir sistem vardı hani, işte ondan söz ediyorum.
Daha sonra iki aşamalı üniversite sınavına girdim, ki şimdiki zamanın öğrencilerine “ÖSS’nin ardından ÖYS’ye girmiştik” desem, “Helefötçat’tan sonra girizgahpat’a girmiştik” demişim gibi anlamlandıramayan bir yüz ifadesiyle karşılaşabilirim! Şimdikilerin sistemi aradan 14 yıl yerine 58 yıl geçmişçesine bambaşka...
Geçtiğimiz gün 18. Milli Eğitim Şûrası toplandı. (Bu şuuuraaağ sözcüğü de pek sevimsiz, Danışma Kurulu filan desek, mazallah milli değerlere karşı mı çıkmış oluruz hocam?!)
“İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi Komisyonu”nda 8 yıllık kesintisiz eğitimin fiziki olarak iki kademeye ayrılması, öğrencilerin, yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınarak ilk 5 yıl ayrı, son 3 yıl ayrı mekanlarda eğitim görmesi önerileri benimsendi.
Bu öneriler, başta temel eğitimin 8 yıldan yeniden 5 yıla indirileceği, imam hatip okullarının ortaokul kısımlarının canlandırılacağı şeklinde yorumlansa da, komisyon aksi yönde karar aldı.
Zorunlu eğitim süresi lise dahil 13 yıla çıkarıldı. Bu kısım son derece olumlu. Zorunlu temel eğitim süresi ne kadar uzatılırsa, küçücük yaşta işe koşulan yavrulara, minicikken, daha büyümeden evlendirilen kızlara çocukluklarını o denli armağan etmiş olurlar.
Ayrıca, bizim kredili sistem dönemlerinden sonra kaldırılan, sınıf geçme yerine ders geçme sistemi, yeniden kabul edilmiş.
Her seferinde benzeri değişiklikleri yaparken, “bir model denedik olmadı, eski modele dönüyoruz” demek yerine, adeta bin yıllık kabak yemeğini yeni keşfetmişçesine bir tavır içinde duyurmaları da bir acayip değil mi?
Yeni verilen kademeli kararın da bundan birkaç yıl önce kaldırılan ortaokullarla farkını anlayabilen, “ikinci kademeye vermiyorum çocuğumu kardeşim” ile, “ortaokula göndermiyorum, ilkokul neyine yetmez” diyecek bilinçsiz ebeveyn arasındaki nüansı çözebilen var ise, bir zahmet bana da anlatabilirse çok mutlu olurum.
***
Komisyon sadece zorunlu eğitim süresi ve öğretmen sözleşmeleri konusunda kararlar almakla kalmamış, farklı önerilerde de bulunmuş.
Üniversitedeyken pek keyifli, final dönemlerinden hemen önce kurtları ne de güzel dökmeli bahar festivallerimiz olurdu. Çimlere yayılır, tıkabasa yemek yer, konserlere gider, eğlenirdik. Son Milli Eğitim Şûrası’na bunları beğendirememişiz. “Üniversitelerdeki mezuniyetler ile bahar şenlikleri milli ve manevi değerlere uygun olarak yapılmıyor, değiştirilmeli” diye buyurmuşlar.
Milli ve manevi değerlere uygunluk’dan kılıç kalkan ekibi ile mehter takımını anlayan bir zihniyet ile karşı karşıyaysak; ya da haremlik-selamlık düzenler içinde çimlere yayılmamız bekleniyorsa eğer, ben istemem, almayayım mezuniyet töreni, bahar festivali filan!
“Kızlarla erkekler çimlerde elele oturuyor, mezuniyet balolarında yanak yanağa dans ediyor, vay halimize” gibi bir kaygı varsa, “size mi düştü efendim, herkesin inancı, duruşu, yaşama biçimi kendine” diyeceğim, ama öyle de değilmiş.
Neymiş? “Değerler Eğitimi Komisyonu”nda, öğrencilere aktarılacak değerlerin temelinin “Allah inancı” olması, değerler eğitiminin İslami terminoloji ile anlatılması, mezuniyet balolarının manevi değerlere uygun olarak yapılması önerileri getirilmiş.
Pek güzel...Hatta aferin 5 pekiyi.
Örtmenim, rica etsem, daha iyi anlayabilmem için İslami terminoloji ile anlatmak suretiyle bana Allah inancı aşılar mısınız? 7 yaşına geldim, ailem bana hiçbir değeri aşılamadı, ikinci kademeye de göndermeyip hızlıca evlendirecekler, önümüzdeki 5 yıl içinde ne öğrensem yanıma kâr...Hem madem eğitim düzeyi arttıkça oy oranı da düşüyormuş, sonra mazallah sayın başbakanım bize dehşet kızar!