08 Eylül 2022

Çin'in bilimle imtihanı: 3 haftada 300 milyon kişi daha karantinada

Bütün dünya artık neredeyse Covid'i unutmuşken Çin tecritten neden vazgeçmiyor?

Artık "vaka-i adiye" olarak algılandığından mıdır nedir Çin'deki karantina uygulamaları pek ilgi çekmiyor, gündeme gelmiyor. Oysa Covid salgının başlangıcından bu yana dozu giderek artan bir şekilde devam ediyor bu uygulamalar. Sadece 20 Ağustos'tan bu yana 74'ten fazla şehirdeki tecrit uygulamalarından etkilenenlerin sayısı 313 milyonu buldu. Genellikle kısa süreli ve bölgesel olarak uygulanan karantinalar bunlar. Örneğin geçen hafta sonunda elektronik endüstrisinin merkezi 13 milyon nüfuslu Shenzhen'in büyük bölümü karantinadaydı. Sokağa çıkma yasağı cuma gece yarısından pazar gece yarısına kadar devam etti. Shenzhen'in yanısıra Sichuan eyaletinin başkenti 21 milyon nüfuslu Chengdu'da da geçen perşembe akşamı itibarıyla tecrit uygulanmaya başlandı.

İki şehirde neredeyse 40 milyon kişiyi etkileyen bu karantina uygulamalarına sebep olan vaka sayıları aslında son derece az. Shenzhen'de sadece 112, Chengdu'da ise 766 yeni vaka söz konusuydu! [1]

Tecrit kararları genellikle son anda bildirildiğinden daha söylentiler çıkar çıkmaz ahali yiyecek istiflemeye başlıyor. Bunda 7 haftalık karantina süresince Shanghai'da yiyecek temininde yaşanan sıkıntıların etkisi var.

Tahmin edileceği üzere karantina uygulamaları toplum tarafından pek sempatik karşılanmıyor. Bu nedenle olsa gerek yönetim son derece yaratıcı bir jargon geliştirmiş durumda. Örneğin asla izolasyon (隔离) ya da tecrit (封闭管理) kelimeleri kullanılmıyor, bunun yerine "sessiz durum yönetimi (默管理)" ve "statik yönetim (静态管理)" var.

 Ama Covid'e karşı mücadele dinamik: "Dinamik sıfır tolerans (动态零冠)" politikası uygulanıyor!

Tecrit ihtimali belirir belirmez "stokçuluk" başlıyor.

Bilimle imtihan!

Peki bütün dünya artık neredeyse Covid'i unutmuşken Çin tecritten neden vazgeçmiyor?

Vaka sayıları çift hanelere ulaştığında mahallenin hatta semtin üç haneli sayılara ulaştığında ise tüm şehrin tecrit edilmesini içeren sıkı tedbirler neden hâlâ sürüyor?

Basit bir açıklaması var: Gurur.

Karantina altındaki kentlerden manzaralar. Ve Shanghai'da karantinanın sona ermesini kutlayan gençler.

Çin, bütün dünyada kullanılan mRNA teknolojisiyle üretilen Biontech ve Moderna'nın Covid aşılarına onay vermemiş tek ülke. Yetkililer bu aşılara onay vermek için hâlâ "incelemelerini" sürdürüyorlar. Kısacası Çin'de bu aşılar yapılmıyor.

Her gün ya da her iki günde bir test yaptırmak zorunlu. Aksi halde oturduğunuz siteye bile girmeniz mümkün değil. 

Çin'deki ilaç üreticileri 7 farklı Covid aşısı geliştirmiş, ülkede hızlı bir aşılama kampanyasına girişilmiş ve ürettikleri aşıları pek çok ülkeye ihraç etmişti. Hem yönetimin hem de Çin teknolojisinin başarısını ortaya koyan bir nevi gurur abidesiydi bu durum

Lakin Delta ve Omicron varyantları bu "parlak başarı"ya gölge düşürdü. Konvansiyonel teknolojilerle üretilen Çin aşılarının bu varyantlara karşı koruma oranı yok denecek kadar azdı.

Bunun sonucu olarak Çin aşı üreticileri Sinopharm, Sinovac, Biotech ve Cansino Biologies'in geçen nisan ayında yaptığı aşı ihracatı en yüksek düzeyine ulaştığı Eylül 2021'e göre yüzde 97 oranında azaldı

Yönetim Biontech ve Moderna'nın aşılarını onaylayıp bunlarla yeni bir aşılama kampanyasına girişmeyi muhtemelen "ulusal çıkarlara" uygun görmüyor. Bu aşıları kullanmak bir anlamda Çin'in teknolojik gelişmişlik seviyesinin henüz batı ile aynı düzeyde olmadığının kabulü anlamına gelecek, bu yüzden Çin hastalığın yaygınlaşmasını engellemek için ilk günden beri uyguladığı karantina tedbirlerini sıkılaştırarak devam ettirmeyi tercih ediyor, aksi halde salgın alıp başını gidebilir.

Çin'de sağlık sistemi batı ülkelerindeki kadar gelişmiş değil. Örneğin yüz bin kişiye düşen Acil Servis yatağı ABD ve Almanya'da 30'un, belli başlı Avrupa ülkelerinde 10'un üzerindeyken bu rakam Çin'de sadece 3.5

Nitekim Çin ve Amerikalı bilim insanları tarafından ortak yapılan ve Nature Medicine dergisinde mayıs ayında yayınlanan bir çalışmada [2] tecrit uygulanmaması durumunda vaka sayısının 112 milyona ulaşacağı, bunların 5 milyonunun hastanelerde tedavisinin gerekeceği ve toplam ölümlerin 1 milyon 550bini bulabileceği belirtiliyor. Zirve noktasında mevcut yoğun bakım ünitelerinin 15.6 katı bir ihtiyacın ortaya çıkması anlamına geliyor bu.

Tabi ki bu yönetimin alabileceği bir risk değil bu. Ancak salgını önlemek için seçilen tecrit yolunun halkın ve ülkenin çıkarlarına ne kadar uygun olduğu son derece tartışmaya açık.  

Bu arada eski bir Moderna çalışanı olan bir bilim adamı tarafından 2019'da Çin'de kurulan Suzhou Abogen adlı firma özel bir ilaç firması Walvax adlı başka bir firma ve Çin Askeri Tıp Bilimleri Akademisi ile iş birliği yaparak ARCoVax adlı yerli mRNA aşısı geliştirmeye çalışıyor.

Tersine mühendislikle geliştirilmeye çalışılan yerli mRNA aşısı hâlâ faz üç aşamasında. Oysa 2021'in ekim ayında seri üretimin başlanabileceği öngörülüyordu. [3] 2022 Şubat'ında üçüncü evre için Çin'de yeteri kadar denek bulunamadığından Endonezya ve Meksika'da 28 bin kişiyle testlerin yapılacağı açıklandı. Daha önce Çin'de insanlar üzerinde yapılan ilk deneylerde ARCoVax'ın hem yan etkilerinin fazla hem de Omicron varyantlarına karşı koruyuculuğunun düşük olduğunun görüldüğü yolunda rivayetler de yok değil. [4]

ARCoVax dışında 8 yerli firma daha mRNA aşısı geliştirmek için çalışma yapıyor, ama bunlar da henüz üçüncü fazı geçebilmiş değil.  

Konunun uzmanlarına göre Çin firmalarının mRNA aşıları konusunda kısa zamanda başarılı sonuçlar alması zor gözüküyor. Bu aşılarda kullanılan moleküler tasarım ve iletim sistemleri batılı ilaç firmaları tarafından patentlenmiş durumda. [5] Bunların alternatifini geliştirmek de ciddi zaman gerektiriyor.  

Karantinaların kısa ve uzun vadeli etkisi…

Bilindiği gibi pandemi bütün dünyada gerek gemilerde gerekse limanlarda çalışanların tam kadro olarak işbaşı yapamamalarına yol açmış ve deniz taşımacılığı büyük ölçüde etkilenmişti. Seferlerin azalmasının sonucu olarak navlun fiyatları 3-4 kat artmıştı. Öyle ki hacmi büyük ama fiyatı düşük ürünlerde taşıma maliyeti malın değerinden daha pahalıya gelir oldu. Seferlerin azalıp navlun fiyatlarının artması Çin'in ihracatını olumsuz yönde etkiledi, etkilemeye de devam ediyor.

2021 Aralık ayında yaşanan elektrik kısıntıları da fabrikalarda üretimi ciddi şekilde etkilemişti.

Shenzhen, Shanghai, Yiwu gibi sanayinin yoğun olduğu şehirlerde yaşanan tecritler fabrikalardaki üretimi ciddi şekilde etkiliyor. Karantina tedbirleri nedeniyle yurtiçi karayolu ulaşımı da zaman zaman sekteye uğradığından fabrikalar hammadde ve ara malı temininde sorunlar yaşıyorlar. Sipariş edilen malların üretimi tamamlandığında bunların limanlara ulaştırılması, çıkış işlemlerinin yapılmasında sorunlarla karşılaşılıyor.

Bu durumun sadece kısa vadeli değil uzun vadeli olumsuz etkileri var. Kısa vadedeki üretim ve ihracat kayıplarının yanı sıra Çin'deki bu belirsizlik nedeniyle pek çok uluslararası firma üretimlerinin bir kısmını şimdiden Vietnam, Endonezya, Hindistan gibi ülkelere kaydırmış durumda.

Bunların bir bölümü muhtemelen o ülkelerde kalacak ve bir daha Çin'e geri dönmeyecek. Örneğin Hindistan'da yapılan iphone üretimi bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 arttı. Hindistan'da daha fazla iphone üretimi yapılabilmesi için bir fabrika daha gündemde.

Avrupa Topluluğu Çin Ticaret Odası'nın son yaptığı bir ankete göre Avrupalı firmaların yüzde 23'ü Çin'de var olan ya da yapmayı planladıkları yatırımlarını başka ülkelere kaydırmayı düşünüyorlar. Bu yılın başındaki durumla karşılaştırıldığında böyle düşünen firma sayısı yüzde 50'lik artmış durumda.

Karantinaların ekonomi üzerindeki yakıcı etkisini görmek için birkaç rakama göz atmak yeterli olur:  

Mart ayında Shenzhen'de önce mahalle ve semt bazında karantina uygulamaları başladı. Ardından tüm şehir bir hafta karantinaya alındı. 2021 verilerine göre Shenzhen'in yıllık GSMH'sı 3.066 trilyon RMB (yaklaşık 482 milyar ABD doları). Dolayısıyla haftalık kayıp yaklaşık 9.24 milyar ABD Doları.

Nisan-Mayıs aylarında 7 hafta karantinada kalan Shanghai'daki kayıp ise çok daha dramatik. 2021 verilerine göre GSMH'sı 4.32 trilyon RMB (680 milyar ABD Doları) olan şehrin ekonomisi yılın ilk altı ayında bir önceki yıla göre yüzde 13.7 küçüldü.

Çin'de maske takma zorunluluğu devam ediyor.

Ama bütün bu rakamlar gerçek insanların durumlarını tam olarak yansıtmıyor tabii.

Çin'de devlet karantinalardan kaynaklanan ekonomik kayıpları pek karşılamıyor. Örneğin dükkanı ya da küçük işletmesi olan bir müteşebbisin karantina sırasında satış geliri sıfırlanırken kira vb. yükümlülükleri devam ediyor. Hemen her şehirde mahalle, semt bazında kapanmalar yaşandığından bütün bir yıla bakıldığında bazen işletmenin kapalı olduğu süre toplamı 6-8 haftayı bulabiliyor.

Tecritler sadece üretimi etkilemekle kalmıyor, iç tüketimi de olumsuz yönde etkiliyor.

Sonuçta ekonomik büyüme yılın ilk altı ayında hedeflerin çok gerisinde sadece yüzde 2.5 olarak gerçekleşti. Tabii bu durum işsizliği özellikle de genç işsizliğini hayli etkilemekte. Genç işsizliği (16-22 yaş) Temmuz ayında yüzde 19.9'a ulaştı. [6]

* * *

Öte yandan yoğun olarak yapılan nükleik asit testleri yerel yönetimlerin bütçelerine hatırı sayılır derecede yük oluyor. Bu testlerin birim fiyatın 24-48 RMB (3.7-7.4 ABD Doları) arasında. Hemen herkesin yılda 50-100 arasında test yaptırmak durumunda olduğu düşünülürse maliyetin büyüklüğü daha net anlaşılabilir. [7]

* * *

Ancak ödenen bu ağır bedellere rağmen Çin'in tecrit uygulamalarından vaz geçmesi mRNA aşılarıyla yaygın bir aşılama yapılmadan pek mümkün gözükmüyor. Muhtemelen ilk yerli mRNA aşı hazır olunca Biontech ve Moderna aşılarına da onay verilecek ardından yerli ve yabancı mRNA aşıları kullanılarak yeni bir aşılamaya girişilecek.

Görünüşe göre o zamana kadar "sessiz durum yönetimi"ne devam…


[1] 33 Cities in China Are Under Some Sort of Lockdown, Caixin Global, 5 Eylül 2022

[2] Modeling transmission of SARS-CoV-2 Omicron in China, https://www.nature.com/articles/s41591-022-01855-7

[3] China's first self-developed mRNA vaccine to enter mass production in October with annual capacity of 200 million doses, Global Times, 9 Eylül 2021

[4] China has rejected the world's top mRNA vaccines. Now, it's making its own, Fortune, 26 Ocak 2022

[5] China's Covid-19 mRNA Vaccine Challenge, Caixin Global, 19 Nisan 2022

[6] https://t24.com.tr/yazarlar/cevdet-kadri-kirimli/cin-de-genc-issizligi-rekor-kirdi-z-kusagi-sirt-ustu-yatmanin-erdemini-kesfediyor,36491

[7] China's zero-covid policy pushes cash-strapped local government to the brink, South China Morning Post, 19 Mart 2022

Cevdet Kadri Kırımlı kimdir? 

İzmir'de doğdu.

Yurtiçinde ve yurtdışında farklı şirketlerde yöneticilik yaptı.

Çin'de ve Hong Kong'da yaşadı.

Yazarın Diğer Yazıları

Asya Pasifik’te ittifak peşrevleri: Yankees taraftarı Japon Başbakanı, Kuzey Kore ile dostluk yılı…

80 yıl önce Asya Pasifik’te boğaz boğaza savaşan ABD, Filipinler ve Japonya ortak dostluklarında yeni bir dönemin başladığını duyururlarken Çin ise hemen ertesi gün ilişiklerinin 75. yılı vesilesiyle Kuzey Kore ile dostluk yılını ilan ediyordu

Üç Cisim Problemi ve Xi Jinping

Kültür Devrimi'nin parasal ve insan sermayesi anlamında muazzam bir maliyeti olmuştur. 1979'da Merkez Komite başkan yardımcısı Li Xiannian, o on yıldaki kaybın Çin devlet sektörünün 1949'dan 1979'a kadar biriktirdiği tüm sabit varlıkların değerinden daha fazla olduğunu söylemişti

Üç Cisim Problemi ve Kültür Devrimi

Diziyi Çin'de izlemek mümkün değil. Resmi olarak hiçbir platformda yer almıyor. Ama kaçak göçek yollarla izleniyor. Dizinin Netflix'te yayına girdiği ilk gün olan 21 Mart'ta BitTorrent'ten indirilme sayısı 90.618'e, ertesi gün ise 72.764'e ulaştı