08 Kasım 2012

Yaş tashihleri (düzeltmeleri) emeklilik hesabında dikkate alınır mı?

Yaş tashihi ise “kişinin nüfus kütüğüne geçen yaşını doğrulaması durumu, yaş küçültme veya büyültme hali”ni ifade etmektedir...

Tashih, kelime anlamı itibarıyla “durumu belirleme ve düzeltme” anlamına gelmektedir.

Yaş tashihi ise “kişinin nüfus kütüğüne geçen yaşını doğrulaması durumu, yaş küçültme veya büyültme hali”ni ifade etmektedir.

Öncelikle belirtelim ki yaş tashihi (düzeltmesi) yapılabilmesi için dava açılması gerekmektedir.

Yaş düzeltmesi için dava açılması ve bunun mahkeme kararıyla olması zorunluluğu, bu durumun keyfi olmadığını, ancak ve ancak zorunlu ve kabul edilebilir şartların mevcudiyeti halinde söz konusu olduğunu göstermektedir.

Bunun nedeni, kanunlarla bazı hakların ancak belli yaşa erişildiğinde kullanılabilmesine ve belli yaşın altında olanların ise bazı hak veya yükümlülüklerden kısıtlı olmalarına dayanmaktadır.

Sosyal güvenlik mevzuatında özellikle de emekli olabilmek için belli yaş şartının yerine getirilmesi zorunluluğu bulunduğundan, her yaş düzeltmesi sosyal güvenlik mevzuatında dikkate alınmamaktadır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Yaş” başlıklı 57 nci maddesinin birinci ve fıkralarında;

İş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınır.

Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının ise nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır.” hükümlerine yer verilmiştir.

Bu maddenin birinci fıkrasının değerlendirilmesi açısından, iş kazası ve meslek hastalıkları nedeniyle kişinin kendisine sürekli iş göremezlik gelir bağlanırken yaş şartı aranmadığından, yaş tashihinin de bir önemi bulunmamaktadır.  

5510 sayılı Kanun öncesinde de kişinin kendisine sürekli iş göremezlik geliri bağlanırken yaş şartı aranmamakla birlikte, bazı durumlar da sürekli iş göremezlik geliri peşin olarak ödenebildiğinden, bu durumda kişiye gelir bağlanmasında yaşın önemi bulunmakta ve iş kazası veya meslek hastalığının tespit tarihinden sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmamaktaydı.

5510 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin ilk fıkrasında her ne kadar “gelirlerin hesabında” ibaresi kullanılmış olsa da burada asıl kasdedilenin “sürekli iş göremezlik geliriyle ilgili peşin sermaye hesabı” olduğu anlaşılmalıdır.

Buna göre, kişinin iş kazası veya meslek hastalığından dolayı, işveren ve üçüncü kişilerin kusurları söz konusu ise, kusur oranında SGK tarafından yapılan masrafların bu sayılan kişilerden alınması için peşin sermaye hesabı yapılmakta ve kısacası; iş kazası ve meslek hastalığına maruz kalan kişiye yapılan ödeme dışında, ölümüne kadar, hatta ölümünden sonra hak sahiplerine yapılacak muhtemel sosyal güvenlik giderleri de dikkate alınmaktadır. İşte burada, ortalama ömür hesabında “yaş” önem kazanmakta ve iş kazası ve meslek hastalığının tespitinden sonra gerek sigortalının kendisi ve gerekse de hak sahiplerince yapılan yaş düzeltmeleri dikkate alınmamaktadır.

Örneğin, çalışan bir kişi iş kazasına uğradıktan sonra yaş düzeltmesi yapmış olsa dahi peşin sermaye ve ortalama ömür hesabında bu yaş düzeltmesi dikkate alınmadan hesaplama yapılacaktır.

Kanunun 57 nci maddesinin ikinci fıkrasına gelince burada da; gerek kişilere yaşlılık ve malullük, gerekse de bunların hak sahiplerine ölüm aylığı ve geliri (sürekli iş göremezlik gelirinin hak sahiplerine intikal etmesi) bağlanmasında, kişilerin ilk defa sigortalı olduktan, hak sahiplerinin de sigortalının (anne-babalarının) işe girdikten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmamaktadır.

Anayasa Mahkemesinin konuyla ilgili bir içtihadında da (19.11.2008 tarihli RG’de yayımlanan 2008/64 Esas ve 2008/129 Karar) ‘ilk defa sigortalı olunduktan sonra yapılmış yaş düzeltmelerinin emeklilik hesaplarında geçerli sayılmamasının Anayasaya aykırı olmadığı” belirtilmiştir.

Örneğin, 1/7/1980 tarihinde doğmuş, 1/1/2000 tarihinde de ilk defa işe girmiş olan erkek sigortalının mahkeme kararıyla 15/2/2015 tarihinde (ilk sigortalılık başlangıcından sonra)  yaşını iki yaş büyütmüş, yani doğum tarihini 1/7/1978 tarihi olarak düzelttirmiş olması durumunda, kişi bu yaş düzeltmesi nedeniyle 1/7/1938 tarihinde değil, yine 1/7/2040 tarihinde emekli olacaktır. Başka bir ifadeyle, sosyal güvenlik açısından emeklilik yaşınının hesabında ilk sigortalılık başlangıcından sonra yapılan bu yaş düzeltmesi dikkate alınmayacaktır.

Örneğin, babası ilk defa 1/6/2002 tarihinde işe girmiş olan erkek çocuğunun, nüfus cüzdanında 1/9/2003 olan doğum tarihini, 30/9/2007 tarihinde yaş düzeltmesi yaptırarak doğum tarihini 1/9/2004 olarak değiştirdiğini (yaşını bir yaş küçülttürdüğünü) ve babasının da 25/5/2021 tarihinde vefat ettiğini varsaydığımızda, bu erkek çocuğuna yükseköğrenim görmemesi halinde en fazla 1/9/2023 tarihine  (20 yaşına) kadar ölüm aylığı verilecek, başka bir ifadeyle babasının ilk defa sigortalı olduğu tarihten sonra çocuğun yaptırmış olduğu yaş düzeltmesi dikkate alınmayacaktır.

Sonuç olarak; sosyal güvenlik mevzuatında sürekli iş göremezlik gelirinin peşin sermaye hesabında iş kazası ve meslek hastalığının tespit edildiği tarihten, kişilere yaşlılık ve malullük aylığı bağlanmasında ilk defa işe girdiği tarihten, hak sahiplerinin ise, anne ve babalarının ilk defa işe girdikleri tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmamaktadır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

BES’e prim ödenmesi engelli aylığının kesilmesine yol açar mı?

SGK tarafından 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunu’nun ilgili maddelerince bağlanan aylık,kamuoyunda genellikle...

10 soruda kısmi süreli çalışanların borçlanma hakkı

Yazımızda, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanların sosyal güvenlik hizmet borçlanmasına ve dikkat edilmesi gereken hususlara değinilecektir

Nikâhsız eşe ve evlilik dışı çocuklara SGK aylık bağlar mı?

Ölüm olayı, geçimleri sigortalı veya emekli tarafından sağlananlar açısından güvence sağlanması gereken riskler arasında yer almaktadır

"
"