15 Aralık 2019

Küçük Joe'nun sihirli polenleri

Film günümüzün mutsuz ve yalnız insanına, afişinde de yer alan bir soruyu soruyor: Mutluluk laboratuvarda üretilir mi?

"Küçük Joe" (Little Joe), ilginç konusu ve kurgu bilimsel nitelikleriyle Başka Sinema'nın dağıtımcılığında vizyona girdi. Bitki üreticisi bir firma olan Plant House (Sera), çiçek fuarı için farklı ve etkili kokusu olan "Küçük Joe" isimli bir çiçekle kalıcı bir çıkış yakalayacağını düşünmektedir. Genetik mühendisi olan Alice (Emily Beecham), oğlu Joe'dan (Kit Connor) esinlenerek ismini "Küçük Joe" koyduğu bitkiden sorumludur. Laboratuvar ortamında genetik deneylerle yaratılan bu kırmızı, farklı bitki, etkileyici kokusuyla insanları ele geçirir ve mutluluk verir: Tıpkı uyuşturucuların verdiği yapay mutluluk gibi... Küçük Joe'nun polenini soluyan insanlar, bir daha aynı insan olmazlar. Küçük Joe etkisini önce uzman olarak çalışan deneyimli araştırmacı Bella'nın (Keery Fox) köpeği Bello üzerinde gösterir ve üremesi engellendiği için, diğer canlıların beynini polen allerjenleriyle enfekte ederek hayatta kalmaya çalışır.

Lovely Rita (2001) ve Lourdes (2009) filmleriyle bilinen yazar ve yönetmen Jessica Hausner'ın son filmi "Küçük Joe", günümüz dünyasının ve kapitalizmin yarattığı defolu yaşamın ipuçlarını ve eleştirisini içinde barındıran bir film. Laboratuvar ortamında üretilen bir çiçeği odak noktasına koyan film, neyin ya da aslında kimin laboratuvar deneği olduğu sorusunu da seyircinin aklına takıyor. Diğer yandan günümüzün mutsuz ve yalnız insanına, afişinde de yer alan bir soruyu soruyor: Mutluluk laboratuvarda üretilir mi?

Küçük Joe, bir laboratuvar ortamının tekdüze, sıkıcı, disiplinli ve soğuk ışıkla aydınlatılan mekanlarına seyirciyi davet ederken; bilim dünyasının mesafeli ilişkileri ve araştırmacılar arasındaki kısa ve donuk diyaloglarıyla, atmosferine ilişkin yansıtmalar da içeriyor. Bu dünyanın kalıplarının dışında kalan Bella'nın farklılıklarına karşın...

Yönetmen Jessica Hausner filmiyle, Alice'in ergen oğlu Joe'yu, Küçük Joe ile özdeşleştiren bir sinematografik eğretilemeyle, aynı zamanda annelerin ergen erkek çocuklarıyla ilişkilerine bir rehber de sunuyor sanki: Küçük Joe, ideal sıcaklıkta, uygun bir beslenme ve düzenli şekilde kendisiyle konuşulduğunda insanlara mutluluk vermektedir. Hausner, bize sağlıklı bir iletişime sahip olmak için, laboratuvar ortamında yetiştirilecek insanları mı beklememiz gerektiğini ya da zaman varken neden birbirimizle "insan" gibi ilişki kurmuyoruz diye soruyor...

Filmin görsel dünyası, özellikle laboratuvar ortamını başarıyla yansıtan görüntü yönetmenliği, laboratuvar ortamında genetik marifetlerle üretilen Küçük Joe'ların plonje (üst açı) ve panoramik görüntüleriyle perdeye yansıyan "suyu çıkmış dünyanın" laboratuvar çiçekleriyle özdeşleştirilen alternatif atmosferi, geleceğin (ve bugünün) dünyasına hükmedecek ilişkileri erken dönemde deşifre eden George Orwell'ın "1984" isimli romanını ve ondan uyarlanan filmini de anımsamamıza aracılık ediyor.

Başarılı aydınlatma tasarımı, filmin özünün gereksinmelerine cevap veren çerçevelemeler ve kamera kullanımı, yönetmen Hausner'in genleriyle oynanan dünyanın güncel versiyonları hakkında "nükleer transfer süreci kullanılarak yetişkin somatik bir hücreden klonlanan ilk hayvan olan koyun Dolly"yi anımsatırcasına, post truth (gerçek sonrası) dünyanın ipuçlarını da içeriyor. 

Film müzikleri, Küçük Joe'nun öne çıkan sinematografik unsurlarının başında geliyor. Müziklerin özellikle dikkati çeken egzotik ezgileri, filmin özüyle çelişen bir armoni oluşturur gibi görünse de; müzik sinematik olguların kimi durumlarını, özellikle gerilim unsuru taşıyan kimi yükselişlerini Mickey Mousing kreşendolarıyla karşılıyor; Küçük Joe'nun zaman zaman düştüğü temposuzluğa bu kreşendolar ve onlara korku sinemasının kullandığı trükler de eşlik ederek sinematografik anlatımın etkisini güçlendiriyor. 

Olayların içyüzü, Alice'in henüz izin verilmemiş R-virüsü vektörünü daha etkili koku almak için Küçük Joe'da kullandığı ve bunu çalışma arkadaşlarına söylemediği anlaşıldığında ortaya çıkar. Hausner'in filminin finalinde ortaya çıkan bu dramaturjik çözümleme, filmin etkisini zayıflatarak zorlama bir final etkisi yaratırken; enfekte olmaktan kurtulamayan Alice'in içine sıkışıp kaldığı disiplinli, kuralcı dünyasından sıyrılmasına da katkı hazırlıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Burası cennet olmalı

Filistin’in anayurdu ile gittiği yerler arasında beklenmedik benzerlikler olduğunu gözlemleyen ana karakter, bumerang gibi ülkesine geri dönerken nerenin gurbet, nerenin ise memleket olduğu sorusunu da tartışmaya açıyor

Uzaylı "Kirpi Sonic"

Film, dinamik sinematografik anlatımı ve masalsı karakterleriyle öncelikle küçük seyircilerin ilgisine mazhar olabilecek keyifli bir seyirlik

92. Oscar Ödülleri'nde geri sayım başladı

Oscar töreninde kimlerin şansı olduğu hakkında görüşlerimizi paylaşmadan önce, adayları ve kategorilerini okuyucularımıza anımsatalım