03 Ekim 2024

Komedi iyilik inşa edebilir mi: Will Ferrell ve Ellen DeGeneres vakaları

Sosyal bir eşitsizliği sevdiğiniz bir komedyenin gözünden görmek, en çok güldüğünüz komedyenin ayrıcalıklarını kötülüğün değil iyiliğin yararına kullandığını ve bunu üstten bakmadan, bir lütufmuş gibi yapmadığını bilmek sizin de içinize iyilik tohumları ekebilir. Bunu ne yazık ki yapamayan Ellen DeGeneres ve iyi ki yapabilen Will Ferrell bize bir şeyler öğretebilir

Bu hafta, arka arkaya, iki çok ünlü komedyenin işlerini izledim: Ellen DeGeneres’in sahnelere veda ettiği stand up gösterisi For Your Approval ve Will Ferrell’ın prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yapan belgeseli Will &Harper. Bu iki birbirinden çok farklı gibi gözüken işin ortak bir noktası vardı aslında. Biri, kariyerini “kötü bir insan olduğu” iddiaları yüzünden bırakmak zorunda kalan Ellen DeGeneres’in günah çıkarma gösterisiydi. Diğeri Will Ferrell’ın en yakın arkadaşı trans Harper Steele ile Amerika’yı gezip birbirimize karşı duyduğumuz iyilik kırıntılarının izini sürdüğü bir belgesel. Peki komedi iyilik inşa edebilir mi? Veya şöyle soralım: İyiliğin peşine düşmek, komedyenin işi midir? Gelin beraber düşünelim.

Will Ferrell ve en yakın arkadaşı Harper Steele

Ellen’ın Yükselişi ve Düşüşü

Ellen DeGeneres, 30 Emmy ödüllü bir komedyen. Kariyerine 80’lerin “daha da” erkek egemen ortamında başlamış, 1997’de gay olduğunu açıklayarak ana akım popüler kültürde çığır açmış bir isim. LGBTQ+ hakları mücadelesindeki yeri, ona ABD’nin en büyük onurlarından Özgürlük Madalyası’nı kazandıracak kadar büyük. Ellen, kendi adını taşıyan talk şovunu da bu prensiplerin üstüne kurdu. Her daim pozitif, tatlı ve iyiliğin peşinde… 2010’da, zorbalık gören gay üniversite öğrencisi Tyler Clementi’nin intiharından sonra “Birbirinize iyi davranın” sloganını benimseyen Ellen, bu iyiliğin üzerine son derece kârlı bir endüstri inşa etti. “İyilik” damgalı ürünler ve sponsorluklarla Hollywood’da gün geçtikçe büyüyen bir etki alanına bina dikti.

Ama zaman geçtikçe kendi mottosuna pek de uymadığı ortaya çıktı. 2020’de çalışanları Ellen Show’u ırkçılık, sindirme ve cinsel tacizle suçladı. Ellen’ın “yaşayan en kötü insanlardan biri olduğu” iddiaları sosyal medyada yayıldı. Ojesini beğenmediği bir servis elemanını işten kovdurttuğu, gözünün içine bakılmasını yasakladığı, çalışanları zorbaladığı yazıldı. Programın sadık bir izleyicisi olarak çok da şaşırdığımı söyleyemem. Ellen, yirmi yıllık şovunun sonlarında artık sadece kendini eşiti gördüğü A-Liste ünlülere iyi davranan, diğer konuklara üstten bakan, hediye veya para ödülü verdiği seyircilere “Bana ne kadar minnettar olduğunuzu kanıtlayın” edasıyla davranan bir ego canavarına dönüşmüştü. 2022’de şovu yayından kaldırıldı. Ellen ciddi bir sorumluluk almadı. “Haberim yoktu ama pardon” tadında bir özür diledi, köşesine çekildi.

Ellen Show, 2022'de yayından kaldırıldı

İşte For Your Approval, bu olaylardan 2,5 sene sonra ekranlara geldi. Ne ki Ellen’ın ilk ve son kez iddiaları yanıtlayacağı söylenen stand-up şovu, seyirciyi evine eli boş gönderecekti. “Kötü bir insan olduğum için şov dünyasından kovuldum. Çünkü kötü bir insansanız şov dünyasında var olamazsınız” diyerek başladı şovuna Ellen. Ve kadın bir patron olduğu için çifte standarda tabii tutulduğunu söyleyerek devam etti. Keskin bir gözlem, ama altını doldurabilirseniz. Ellen dolduramadı. Bedel ödemeden kötülük yapamamış olmanın kızgınlığıyla yakınır, “Bana neden kötü olmam için alan açmadınız?” diye sorar gibiydi. Bu soruyu sormak “iyilik” markasından milyonlar kazanırken aklına gelmemiş olmalıydı. Ellen, şovun hiçbir yerinde suçlamaları yapan çalışanlarına, onların yaşadığı zorluklara değinmedi. Sanki mesele ırkçılık, cinsel taciz ve yarattığı korku kültürü değil de, safi onun başına gelenlermiş gibi davrandı ve perdeyi kapattı.

Ellen DeGeneres'in yeni stand-up özel gösterisi (Netflix(

Will & Harper: Bir Yol Filmi

For Your Approval’dan üç gün sonra, yine Netflix’te gösterime giren Will &Harper’ın başrolünde Ellen ile aynı yıllarda starlaşan ve Ellen Show’a defalarca konuk olan Will Ferrell var. Ferrell, hakkında yazılan çoğu profil ve röportajda “Hollywood’un en iyi insanı” diye tanımlanan, bugüne kadar adını herhangi bir negatif haberde görmediğimiz, “problemsiz” starlardan. Elbette beyaz, cis erkek bir komedyen olması ve komedisinin politikadan uzakta dalgalanması onu Ellen’dan daha avantajlı bir başlangıç çizgisine koyuyor. Yine de bu Ferrell’ın belgeselini daha değersiz yapmıyor. Aksine, Ferrell’ın sağ tandanslı hayranlarından gelecek tepkileri göz ardı ederek bu filmi çekmiş olması ona gözümde daha çok puan kazandırıyor.

Will &Harper, Ferrell ve Saturday Night Live yıllarından beri en yakın arkadaşı olan, birlikte bir çok projeye imza attığı yazar Harper Steele ile çıktıkları bir yolculuğun filmi. Harper, 1,5 yıl önce, 61 yaşındayken, yakınlarına bir email atarak cinsiyet uyum sürecine girdiğini ve hayatına trans bir kadın olarak devam edeceğini açıklıyor. Harper kötü biraları, ucube barları, cis-hetero bir erkekten başka herkes için tehlikeli olabilecek ara sokakları seven bir insan. Yeni kimliğiyle öyle bir Amerika’da var olabilecek mi bilmiyor. Ferrell, arabaya atlayıp denemeyi öneriyor. New York’tan Indiana’ya, Texas’tan New Mexico’ya varan bir yolculuk yapıyor ve birbirlerine merak ettikleri her şeyi soruyorlar. Normal şartlarda trans bir insana sormanın sınır aşımı sayılacağı soruları iki komedyen ve en yakın arkadaş olmanın rahatlığıyla cevaplıyorlar: Memelerini ilk gördüğünde ne hissettin, daha fazla ameliyat olmayı düşünüyor musun, hangi cinsiyetten biriyle çıkmak istersin, peki hiç intiharı düşündün mü?

Sonuncu sorunun cevabı evet. Hem Harper’ı hem Will’I gözyaşlarına boğan anlarda, bu dünyada trans olmanın ne demek olduğunu, her an karşı karşıya kalınan tehdit, küçümseme ve hayati tehlikeleri görüyoruz. Will Ferrell’ın ününü ve Amerikan halkının kalbindeki kredisini arkadaşına siper etmeye hazır oluşunun güzelliğini de. “Dünya nefretle dolu” diyor Ferrell bir röportajında. “Translar için bir çok durum son derece tehlikeli. Ama benim gibi bir cis erkek için bir transın neden tehdit edici olduğunu anlayamıyorum… Harper nihayet kendisi. Neden birinin mutluluğu sizin için tehdit olsun?”

Will & Harper (Netflix)

Gülmek, iki insan arasındaki en kısa mesafedir

Komedi iyilik inşa edebilir. Will & Harper ‘ın yönetmeni Josh Greenbaum’un da dediği gibi “Gülmek, iki insan arasındaki en kısa mesafedir.” Büyük komedyenlerin, etki alanı geniş isimlerin dünyaya yapabileceği en iyi şey ezenin değil ezilenin yanında durmak, gücünü ezilenin sesini yükseltmek için kullanmaktır. Sosyal bir eşitsizliği sevdiğiniz bir komedyenin gözünden görmek, en çok güldüğünüz komedyenin ayrıcalıklarını kötülüğün değil iyiliğin yararına kullandığını ve bunu üstten bakmadan, bir lütufmuş gibi yapmadığını bilmek sizin de içinize iyilik tohumları ekebilir. Bunu ne yazık ki yapamayan Ellen DeGeneres ve iyi ki yapabilen Will Ferrell bize bir şeyler öğretebilir. İnsan, bir kahkahadan daha fazla ne bekler ki?

Binnaz Saktanber Kimdir?

Ankara'da doğdu. Tevfik Fikret Lisesi ve başarı bursuyla okuduğu Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Gazeteciliğe okul yıllarında Sabah Gazetesi ve Turkish Daily News'da çalışarak başladı. 

Fulbright bursuyla gittiği ABD'de The City University of New York'ta siyaset bilimi üzerine lisansüstü eğitimini tamamladı. New York'ta yaşadığı yıllarda Türkiye'nin ilk bloglarından Loonybinsblog'u kurdu, Radikal İki, Birikim, Bant Mag. gibi yayınlarda yazı ve makaleleriyle yer aldı. Aynı zamanda The Museum of Modern Art, The Metropolitan Museum of Art, Film at Lincoln Center, Carnegie Hall gibi kurumlarla film, görsel sanatlar ve performans sanatları üzerine projeler geliştirdi ve yönetti. 

2012'de Türkiye'ye dönüşünden itibaren politika ve kültür-sanat alanındaki yazılarıyla The Guardian, CNN International, Roar Magazine gibi uluslararası yayınlar için yazdı, Witte de With Review'un İstanbul temsilciliğini yaptı. Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde popüler kültür, televizyon ve sinema üzerine yazdı. 2021-2024 yılları arasında haftalık yazı ve röportajlarıyla Gazete Oksijen 'de yer aldı. Eylül 2024'te T24 ailesine katıldı. 

 

Yazarın Diğer Yazıları

İyi kızlar RTÜK’e, esas kızlar nereye?

Esas Oğlan, cinselliği hayatın olağan akışında yaşayan ve bunun için cezalandırılmayan kadın karakterleri ve onların birbirine desteğini resmetmesiyle yasakları değil, övgüyü hak ediyor

Şahika Tekand: Yerli sinema ve dizi izlemiyorum; hiçbir dizide hiçbir partner ve yönetmenle yer almam

“Ben sinema ve televizyonu 1997’de çok kesin bir karar vererek bıraktım. Hiç özlemiyorum ve merak etmiyorum”

The Substance: Kim korkar hain yaşlılıktan?

Performansları da, renkleri de, müziği de, vahşeti de maksimal bir film The Substance, kadınlık hissiyatını ele geçirmeye çalışan bir film. On beş dakika dayanamadığınız şiddeti bir hayatla çarpın şimdi. Bir kadının büyün hayatı boyunca yaşadığı korku, endişe, zorbalık ve vahşete dayanabilir miydiniz?

"
"