09 Aralık 2020

Milli Piyango'da Demirören dönemi (3): Peki Sisal kim?

Milli Piyango Genel Müdürü Yunus Uçar'ın ilginç bir kimliği var. 1980 ve 1990'lı yıllarda vaazlarıyla ünlenen Timurtaş Hoca'nın oğlu. Milli Piyango'yu kumar olarak gören Timurtaş Hoca'nın oğlunun Milli Piyango genel müdürü olmasına kaderin garip bir cilvesi diyelim, geçelim

Milli Piyango'da Ağustos'ta başlayan Demirören-Sisal dönemini incelediğimiz yazı dizisinin son bölümüne geldik. Bugün Demirören'in İtalyan ortağı Sisal ile Milli Piyango genel müdürü Bekir Yunus Uçar'a yakından bakacağız.

Yazı dizisinin ilk bölümünde Demirören-Sisal'in, 9 milyar 320 milyon TL taahhüt ettiği 2020'yi 3 milyar liranın altında hasılatla kapatacağının tahmin edildiğini belirtmiştim. Sözleşmeye göre ilk yıl ceza yok. Ama Demirören-Sisal gelecek yıl taahhüdün altında kalırsa Türkiye Varlık Fonu'na 1 milyar TL'ye varabilecek büyük bir ödeme yapmak zorunda.

İlk yazıda belirttiğim gibi hasılatın beklenenin altında kalmasının 3 nedeni var: Bilme ihtimalinin çok zorlaştırılması, oyun kolon fiyatlarının aşırı oranda artırılması ve bayilerin küstürülmesi... Piyango konusunda Demirören'in bir tecrübesi yoktu ama İtalyan ortağının vardı. En azından olduğu söyleniyordu. Buraya nasıl gelindi?

Sisal, İtalya'da SuperenaLotto isimli oyun lisansına sahip. (Zaten, Çılgın Sayısal Loto da bu oyunun Türkiye'deki klonlanmış hâli.) Bu oyunda 6 tutturma ihtimali 622 milyonda bir. Aşağıdaki tablo, İtalya'daki şans satışlarında elde edilen hasılatı gösteriyor. Sisal'in İtalya'da işletmecisi olduğu loto oyunlarında ciddi bir gerileme var.  

Kaynak: La Flaur's World Lottery Almanac

Sisal'in İtalya'daki asıl işi loto değil. Asıl uzmanlık alanı, cirosunun yüzde 79'unu oluşturan ödeme sistemleri. Piyango işi, toplam ciro içinde sadece yüzde 11 paya sahip. Zaten İtalya'da kazı-kazan ve piyango satmıyor, sadece loto oynatıyor...

Milli Piyango Genel Müdürü Yunus Uçar'a gelince... Uçar'ın ilginç bir kimliği var. 1980 ve 1990'lı yıllarda vaazlarıyla ünlenen Timurtaş Hoca'nın (Timurtaş Uçar) oğlu. Milli Piyango'yu kumar olarak gören Timurtaş Hoca'nın oğlunun Milli Piyango genel müdürü olmasına kaderin garip bir cilvesi diyelim, geçelim. (Cübbeli Ahmet Hoca'nın, "Millî Piyango fetvâsından yargılanan Timurtaş Hocamızın mahdûmunun piyangonun başına getirilmesi" başlıklı ilginç bir vaazı var.)

Yunus Uçar, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'la aynı liseden mezun. Ve tıpkı Türk Telekom CEO'su Ümit Önal gibi o da İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Bir dönem Spor Toto Teşkilat Başkanlığı yapan Uçar, 1 Mart 2019 tarihinde "geçici görevli" olarak Milli Piyango'nun genel müdürlüğüne getirildi. Bu görevi halen (Yani Milli Piyango Demirören-Sisal'e geçtikten sonra da) sürdürüyor.

Uçar'ın aynı zamanda Motosiklet Federasyonu Başkanı olduğunu da belirtelim.

Milli Piyango'ya genel müdür olduktan sonra imza attığı en önemli işlerden biri, sayısal oyunları dijitale taşımak oldu. Milli Piyango'nun Arita Türk adlı şirketten aldığı yazılım 1 Haziran 2020'de devreye girdi. Devreye girdiği tarihte birçok eksiğinin bulunduğu ve bu nedenle dönemin daire başkanları tarafından buna ilişkin bir tutanak dahi tutulduğu anlatılıyor. Demirören ve Sisal, yola kendi sistemleriyle devam etmek isteyince bu yazılım iki ayda devre dışı kaldı...

"Milli Piyango'da Demirören dönemi" yazı dizisinin sonuna geldik. Bu kadar kadar büyük bir kuruluşun yakından incelenmesinde kamu yararı olduğu konusunda benimle hemfikirsinizdir diye düşünüyorum. İzlemeyi sürdürelim...

Milli Piyango'da Demirören dönemi (1): Hasılat taahhüdün çok altında, 2021'de ceza gelebilir

Milli Piyango'da Demirören dönemi (2): Piyangoda KDV sessiz sedasız sıfırlandı

 

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?