10 Şubat 2020

Demirören pazar payı azalan Total’i OYAK’a nasıl daha pahalıya sattı?

Konuştuğum sektör kaynakları Demirören tarafından satın alındıktan sonra Total’in çok istasyon kaybettiğini, gidenlerin yerine kârsız istasyonların konulduğunu, bunun sonucunda sadece pazar payının değil kârın da gerilediğini söylüyorlar

Yazıya 10 puanlık bir işletme sorusuyla başlayalım:

Soru:

A şirketi akaryakıt sektöründe faaliyet göstermektedir. Şirketin 2016 yılında yüzde 5.62 pazar payı vardır. Sahibi o yıl şirketi 358 milyon dolara başka bir girişimciye satar. Aradan 4 yıl geçer. A şirketinin pazar payı yüzde 5.05’e iner. Kârı da azalır. Yeni sahibi de şirketi satmaya karar verir. A şirketi 2020’de bazı kaynaklara göre 360 milyon dolara, bazı kaynaklara göre ise 400 milyon dolara yakın bir rakama satılır. Bu olayla ilgili aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi doğrudur? 

1. Pazar ve kârı daralan şirketi daha pahalıya sattığına göre söz konusu girişimci ticaretten iyi anlamaktadır.

2. Şirketi son satın alanın harcayacağı çok parası vardır.

3. Bu işin içinde bir iş vardır.

Konumuz, Demirören’in Total ve M Oil markalarını 450 milyon dolara (2.65 milyar TL) OYAK’a satışı ve Milangaz’ı da OYAK’a satmaya hazırlanması.

Total aslında bir Fransız şirketi. Dünya genelinde 200 milyar dolardan fazla cirosu, 100 binden fazla çalışanı var. 2016’da Türkiye’deki işlerini 325 milyon euro, yani 358 milyon dolara Demirören’e satıp çıktı.

2016 sonunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun verilerine göre Total’in akaryakıtta yüzde 5.62 pazar payı bulunuyordu.

Demirören 2018’de 1.2 milyar dolara Aydın Doğan’ın Hürriyet, Posta, Kanal D, CNN Turk gibi medya işlerini de satın aldı. Demirören bu satın alım için Ziraat Bankası’ndan kredi kullandı. Ziraat tarafından verilen kredinin miktarının 675 milyon dolar olduğu ve 2 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeyle sağlandığı öğrenildi

2 yıl geri ödemesiz dönem 2020’de doluyordu.

2020 yılına kısa süre kala Demirören Total’i ve kendisine ait küçük akaryakıt şirketi M Oil’i OYAK’a 450 milyon dolara satıp rahat bir nefes aldı.

Total’e 360 milyon dolar, M Oil’e ise 90 milyon dolar fiyat biçildiği yazıldı. Yani Demirören Total’i aldığının 2 milyon dolar fazlasına sattı.

Ama bazı sektör kaynakları, pazar payı Total’dan çok daha küçük olan ve ciddi bir varlığı bulunmayan M Oil’in 90 milyon dolar değil etse etse 40-50 milyon dolar edeceği görüşünde. Bu görüş doğruysa Total 360 milyon dolardan da yüksek bir rakama satıldı.

360 veya 400… Her durumda Total’in 4 yıl önceki fiyatın üzerine satıldığı açık.

Oysa EPDK’nın verilerine göre Total’in pazar payı aradan geçen 4 yılda yüzde 5.05’e inmişti.

Ocak 2019 pazar payları

 

Kasım 2019 pazar payları

(İkinci tablodaki Güzel, Total’in yeni adı.)

Bu dönemde pastanın büyümediğini, akaryakıt sektörünün yerinde saydığını da belirtelim. Zira 2018 ve 2019 kriz yılıydı. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre 2019 yılında akaryakıt satışlarından elde edilen ciro bir önceki yıla göre yüzde 11.3 arttı. Enflasyonun yüzde 11 civarında olduğunu düşünecek olursak sektörün reel olarak büyümediğini söyleyebiliriz.

Üstelik dediğim gibi konuştuğum sektör kaynakları Demirören tarafından satın alındıktan sonra Total’in çok istasyon kaybettiğini, gidenlerin yerine kârsız istasyonların konulduğunu, bunun sonucunda sadece pazar payının değil kârın da gerilediğini söylüyorlar.

OYAK'ın açılımı Ordu Yardımlaşma Kurumu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emeklilik fonu.

T24 yazarı Metin Münir, 2016 yılında OYAK’ta ordu döneminin bittiğini, AKP döneminin başladığını yazmıştı.

OYAK demir çelik (Erdemir Ereğli) ve çimento (OYAK Çimento) şirketleriyle biliniyor. Yani sanayici. Türkiye’nin kasası en dolu şirketlerinden biri olduğu sır değil. Zaten buna dayanarak kısa süre önce İngiltere’nin çelik devi British Steel’i almaya kalkmıştı. Ama o satın alma yarım kaldı.

OYAK pazar payı daralmış Total’e neden 4 yıl öncesinden daha fazla para verdi?

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?