15 Ocak 2025

Güle güle Justin Başkan, yolun açık olsun

Kanada'yı gözüme “çok uzaklardaki, refah ve özgürlük içindeki kara parçası” olarak göstererek, Kanada’ya göç etmemde etkisi olan Justin Trudeau, dokuz yıllık görev süresinin ardından istifa etti. Peki bu sürece giden yolda neler oldu?

Justin Trudeau

İtiraf ediyorum, Kanada’ya göç edişimin önemli nedenlerinden biri Justin Trudeau’dur. Adamın  gülen gözleri, şıklığı, gençlik karizması, sağ elini kalbine götürüp Metin Oktay gibi selam vermesi, "feministim" diye tweet atması, kadın-erkek eşitliğini dikkate alarak kabinesini kurması, LGBTQ haklarını savunması, onur yürüyüşlerinde en önde yer alması, iklim krizi ile savaşması, yerli halklarla barış sürecini başlatması ve onlardan tarihi özürler dilemesi, “Güneşli günler” sloganıyla ilerici bir politika izlemesi, çocuklu ailelere maddi destek programı başlatması, basın mensuplarına, dillere, dinlere, etnik kökenlere saygısı bundan 8 yıl önce Kanada'yı gözüme “çok uzaklardaki, refah ve özgürlük içindeki kara parçası” olarak göstermişti. O tarihlerde memlekette halkın yüzüne biber gazı sıkıldığı, üstüne Toma ile su fışkırtıldığı için Justin Başkan’ın altı çok da dolu olmayan ve tribünlere oynayan liderliğinin gözümü boyamasını anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.

Güneşli günler geride kaldı

Kanada etliye sütlüye pek bulaşmayan bir ülke. Bugünlerde adından en çok Amerika’nın 51’inci eyaleti olma ihtimaliyle bahsettiriyor.  Trump sağolsun, Justin başkanımın karizmasını çizdi. Ama o karizma çizilmeden önce, popülaritesinde önlenemez düşüş başlamıştı. İlerici politikalarından, Davos'ta giydiği çoraplardan, yıllar evvel yardım kampanyası için yaptığı striptizden, gençlik yıllarında çekilen üstü çıplak fotoğraflarından artık kimse bahsetmiyordu. Güneşli günler çoktan geride kalmıştı.

Kanada’nın en uzun süreyle görev yapan başbakanı

Dokuz yıl görevde kalarak, Kanada tarihinin en uzun süreyle hizmet veren başbakanı olan Liberal Parti lideri Justin Trudeau, seçmenlerin azalan desteğine, anketlerde her geçen gün oy kaybetmesine ve parti içinden yükselen “istifa et” çağrılarına artık daha fazla kulaklarını tıkayamadı ve geçtiğimiz hafta "Bu ülke, bir sonraki seçimde gerçek bir şansı hak ediyor. Eğer iç çatışmalarla mücadele etmek zorunda kalırsam en iyi aday olamayacağımı fark ettim” diyerek istifa etti. Peki bu sürece giden yolda neler oldu, kısaca hatırlayalım.

Skandallarla dolu ilk 5 yıl

1. Aga Khan Vakfı ile çıkar çatışması: 2015’te göreve gelen Trudeau’nun, 2017’de Aga Khan’ın Bahamalar’daki özel adasında ailesiyle yaptığı lüks tatiller ve Aga Khan Vakfı’ndan hediyeler kabul etmesi itibarını sarsan ilk olay oldu. Etik Komisyonu başbakanın ailesi olarak gördüğü Aga Khan ile olan ilişkini sorguladı, durumu Kanada hükümeti ve bir yardım kuruluşu olan Aga Khan Vakfı arasındaki bir çıkar çatışması olarak gördü. Kanada tarihinde ilk kez bir başbakan etik ihlaliyle suçlandı.

 2. Jody Wilson-Raybould’un istifası: 2019’da Aga Khan skandalını, SNC-Lavalin skandalı takip etti. Montreal merkezli mühendislik firması SNC-Lavalin'in eski yöneticilerinin, Libya'da ihale alabilmek için 2001-2011 yılları arasında Kaddafi hükümetine 48 milyon dolarlık rüşvet verdiği iddia edildi. Trudeau, SNC-Lavalin'in soruşturulmasını engelleyecek ve bunun yerine para cezası verilmesini sağlayacak bir karar alması için dönemin Adalet Bakanı Jody Wilson-Raybould'a, baskı yapmakla suçlandı. Wilson-Raybould istifa ettikten sonra, parlamento komisyonuna bir ses kaydı ve bazı belgeler sunarak Trudeau’yu yolsuzlukla suçladı. Bu Trudeau’nun ikinci etik ihlali oldu.

3. Blackface: Trudeau’nun 2001’de öğretmenlik yaptığı okulun Cadılar Bayramı partisinde yüzünü siyaha boyayarak Aladdin kılığında katıldığı fotoğraflar, 2019 yılında gündeme bomba gibi düştü. Ardından gençlik yıllarında çekilen benzer fotoğrafları ortaya çıktı. Kanada’yı göçmen ülkesi olarak tanıtan, çok kültürlülüğün savunucusu, dillere, dinlere, renklere her fırsatta saygılarını sunan Trudeau bir anda samimiyetsizlikle ve hatta ırkçılıkla suçlanır oldu. Skandalın ardından, o yıllarda genç olduğunu, kötü bir niyeti olmadığını söyleyerek özür diledi.

4. We Charity skandalı: Blackface skandalını ise WE Charity skandalı takip etti. Trudeau hükümetinin öğrenci gönüllülük programını yönetmesi için WE Charity Canada’yı seçerek, onlara 5 milyon dolara kadar gelir sağlaması, daha sonra bu kuruluşla Trudeau ailesinin yakın ilişkilerinin ortaya çıkması, Trudeau’nun beşinci görev yılında suçlandığı üçüncü etik skandal oldu. Bu olayın ardından Maliye Bakanı Bill Morneau istifa etti. 2019 genel seçimlerinde Trudeau çoğunluk hükümeti kurmayı başaramadı.

5. COVID-19: Trudeau hükümeti, hızlı kararlarla işlerini kaybeden, iş yerlerini kapatan Kanadalılara maddi destek sağlayan programlar açıkladı. O dönem verilen bütçe açıkları ile birlikte bugün yaşanan ekonomik kriz ve enflasyonun tohumları atılmış oldu.

6. Aşı karşıtları ile çatışma: 2022’de kamyon şöförlerinin COVID-19 aşı zorunluluğuna karşı başlattığı “Özgürlük Konvoyu” protestosu Trudeau’yu zorlayan bir diğer olay oldu. Kamyon şoförlerine diğer aşı karşıtları eklenince, ülkenin dört bir yanında protestolar çığ gibi büyüdü. Parlementonun bulunduğu başkent Ottawa sokaklarında, hatta savaş anıtlarında vandallık başlayınca Trudeau Acil Durum ilan etti. Bu karar birçok Kanadalı tarafından fikir özgürlüğüne darbe olarak görüldü ve anayasaya aykırı bulundu.

7. Konut krizi, gıda krizi: Enflasyonun artmasıyla satılık ve kiralık emlak fiyatlarının ve gıda fiyatlarının rekor seviyelere ulaşması Trudeau’nun sonunu hazırlayan en önemli etkenler oldu.

8. Göç: Trudeau’nun yine COVID sırasında oluşan işgücü açığını desteklemek için ülkeye kontrolsüz bir şekilde göçmen kabul etmesi, ekonomik çöküşün bir diğer önemli nedeni oldu. Trudeau geçtiğimiz aylarda göç kaynaklı nüfus artışını dengelemeyi ve sistemi sömürüye açık hale getirerek, konut, altyapı, işsizlikve kamu hizmetleri üzerinde baskı yaratan politikaların önüne geçeceklerini ​​duyursa da birçok Kanadalı önlem almak için çok geç kalındığını düşünüyor.

9. Trump tehditi: Trudeau’nun başbakan olarak son günlerine damga vuran olay, Amerikan Başkanı Trump’ın yüzde 25’lik gümrük vergisi tehditi ve Kanada’yı 51’inci eyalet yapma teklifi oldu. Bu durum Kanadalılar’a, Trudeau’nun ciddiye alınmayan bir lider izlenimi verdiğini düşündürdü. Ekonomik endişeler sonrasında Maliye Bakanı Chrystia Freeland istifa etti. Trudeau’ya yakınlığı ile tanınan Freeland’in istifası, Trudeau’nun istifasını kaçınılmaz kıldı.

Gelişi kadar, gidişi de görkemli oldu

Justin Başkan’ın gelişi kadar, gidişi de görkemli oldu. Ama, bak ben buraya yazıyorum. Gelen gideni aratır. Bu Kanadalılar başlarına bir diktatör gelince Justin’i mumla arar. Dünyadaki yükselen lider trendine bakılırsa, o demokratik diktatör de eninde sonunda gelecektir. Hele de Trump’ın Kanada’yı küçümsemesi, tehdit etmesi, bir göçmen ülkesi olan ve milliyetçilik duygusu bulunmayan Kanada halkının bile milliyetçilik damarlarını kabartmışken...

Ekim 2025’te gerçekleşecek olan Kanada Genel Seçimleri’nin şu anda en kuvvetli adayı, sosyal medya paylaşımlarında faşizmi, komünizmi ve sosyalizmi aynı kefeye koyan, Trudeau’nun otoriter bir sosyalist olduğunu söyleyen, karbon vergisi gibi çevreci politikalara karşı çıkan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını eleştiren Konservatif Parti lideri Pierre Poilievre. Poilievre, durgun ekonomiden, konut krizinden bıkan Kanadalılar için bir alternatif olabilecek mi göreceğiz? Kendisinde faşist lider potansiyeli görmesem de muhafazakâr bir Kanada’nın kapısını aralayacağı kesin.

Justin Başkan’a gelince... Sayende buraları ev eyledik. Güle güle, yolun açık olsun. Mavi gözlerinden sen suçlusun.

Ayşe Acar kimdir?

Ayşe Acar 10 Ağustos 1974'de doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra 1996 yılında Sabah Gazetesi'nin reklam departmanında işe başladı. Sonraki yıllarda NTV ve Vatan Gazetesi'nin reklam departmanlarında yönetici olarak çalıştı. 

Kariyerini değiştirmesine yol açan olay, 2004 yılında ikizlerine hamile kalmasıyla gerçekleşti. Yazı işlerindeki arkadaşlarına hamilelik maceralarını anlatırken, kendini hafta sonu eklerinde köşe yazarı olarak buldu. 

Ayşe'nin İkizleri'nin ilk yazısı Vatan Gazetesi'nde 11 Eylül 2004'de yayımlandı ve çocukları Defne ile Ege'nin ilkokula başladığı 2011 yılına kadar sürdü. 

Nisan 2009'da "Anneee! Anne oluyorum!" isimli ilk kitabı yayımlandı. Bu süre zarfında Vatan Gazetesi'nin hafta sonu eklerinde spor, sanat, siyaset, iş, moda dünyasının etkili isimleriyle röportajlar yaptı. 

Ayşe 2017'de, ikizleri ve dört ayaklı çocuğu Mişka ile Kanada'nın Vancouver şehrine göçtü. Kanada'nın iklimine, kültürüne ve farklı bir dilde yaşamaya alışırken ortaya göç sürecinde yaşadığı zorlukları ve düştüğü gülünç durumları esprili bir dille anlattığı ikinci kitabı "Kanadalılaştıramadıklarımızdan mısınız?" (2019-Kara Karga Yayınları) çıktı. 

2019 yılında T24'te Göç Hikâyeleri köşesini yazmaya başladı. Yeniden başlamanın gücünü anlattığı ve Kanada'da yaşam ile ilgili ipuçları verdiği yazıları, birçok yeni göçmen için rehber niteliğinde oldu. 

Ayşe Acar aynı zamanda Oksijen Gazetesi için yurt dışında yaşayan başarılı göçmenlerle röportajlar yapıyor ve Vancouver'da çok dilli kampanyalar yürüten bir reklam ajansında müşteri ilişkilerini yönetiyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Ayna ayna söyle bana...

Bu hafta basit gözüken ama son derece rahatsız edici olabilen beş dakikalık bir ayna egzersizinin öz sevginizi nasıl besleyebileceğinden bahsedeceğim. “Ayna ayna söyle bana!” dediğinizde yüzünüzde güller açsın, gözbebeğinizin siyahından içinize ulaştığınız tünel ışıkla dolsun

2024’ün öğrettiği 24 hayat dersi

Bu hafta sizlerle 2024’ün bana verdiği hayat derslerini paylaşmak istiyorum. Bu derslerden geçemezsek, hayat bizi tekrar tekrar aynı sınavlara tabi tutuyor. Ta ki mezun olana kadar. 2025, hayat okulundan en iyi derecelerle mezun olduğumuz bir yıl olsun. Yeni yılınız kutlu olsun

Yeşil Defne’m ve Mavi Ege’me mektup

Hayatın inişli çıkışlı yollarında birlikte yürümeye devam edin. Bu dünyaya kutsal Defne ağacı gibi köklenin, Ege Denizi’nin sakin, şifalı sularında yıkanın. Ben her nerede olursam olayım, sizi daima bekliyor, izliyor, destekliyor, alkışlıyor olacağım canlarım. 20’inci yaşınız kutlu olsun

"
"