Walt Disney firması en parlak yıllarını 1940’lar civarında yaşadı. Art arda gelen Fantasia, Pinocchio, Dumbo, Bambi gibi canlandırma filmleri türün ilk başyapıtları ve izleyenlerin unutulmaz anıları arasında yer aldılar.

Şimdi, neredeyse 80 yıl sonra, Disney firması Dumbo’yu yeniliyor. Üstelik işin başına bir zamanlar Disney için çalışan, ama sonraları ayrılan Tim Burton gibi önemli bir yönetmeni getirerek... Ki onun da bu türde azımsanmayacak başarıları vardır. Fantezinin ve hayal gücünün sonlarına dek gitmiş bir yaratıcıdır.

Film 1919 yılında, sirk denen eğlencenin zirvede olduğu yıllarda başlıyor. Biri kız iki çocuk, Birinci Dünya Savaşı’ndan dönen babalarını karşılamaya geliyor. Ve onu bir kolunu yitirmiş olarak buluyorlar.

Eşini eskiden yitirmiş baba Holt, aslında bir sirk sanatçısıdır. Ama artık eskisi gibi numaralar sunamayacağı açıktır. O yokken Max Medici adlı patron, kendi adını taşıyan sirkin birçok malını satmıştır: Zor yıllara direnebilmek için… Buna atlar da dahildir. Ve bu Holt’un işini zaten imkânsız hale getirmektedir.

Ama Max onların yerine bir fil almıştır: Hem de yaşlı, gebe bir fil... Ama doğan bebek fil bir doğa harikası çıkmasın mı!.. Upuzun, dev kulaklar, alabildiğine sevimli bir surat masmavi gözler. Ve de hiç beklenmedik bir marifet: Havada uçabilen bir hayvan!..

Böylece sirkin parlak günleri yeniden başlar, herkes bu mucizeyi görmeye koşar. Olay hinoğluhin iş adamı, Melih Gökçek tarzı tema parklarının sahibi Vandevere ve onun baş artisti, uçan kadın Collette’in dikkatini çeker. Ve sirke el koyarlar.

Film Burton’un Pee-wee’s Big Adventure, The Nightmare Before Christmas, Edward Cissorhands, Corpse Bride gibi filmlerinde izlediğimiz keskin mizah duygusu kadar, çağdaş teknolojiden de yararlanıyor. Zengin oyuncu kadrosunun yanı sıra filmde gözüken tüm hayvanlar ve elbette ana-oğul filler CGİ tekniğiyle yaratılmış. Ama öylesine gerçek duruyorlar ki...Sanki gerçekten de gerçek!..

64 dakikalık klasik filmin bu uyarlaması, işin içine ilkinde olmayan insan karakterler katmış. Bu nedenle çok daha uzun... Ana mesajı hayvan sevgisi denebilir: Özellikle sirklerdeki hayvan istismarı...

Film bu haliyle biraz uzatılmış dursa da, sonuç olarak ilgiyle ve sevgiyle izleniyor. Son dönemde pek göremediğimiz Colin Farrell, Michael Keaton, Danny De Vito, Alan Arkin gibi sanatçıları bir arada görmek gerçekten keyifli. Vandevere rolündeki Keaton, Tim Burton’ın Beetlejuice, Batman, Batman Dönüyor gibi filmlerinde de oynamıştı. Sonuncusunda Danny de Vito’nun Penguen kişiliğiyle çatışmışlardı.

Burada ikisini bir arada, ama iyi-kötü konumlarını takas etmiş olarak görmek ilginç... Eva Green’in güzelliğini koruduğunu görmekse bizler için zevkli oldu.

Pazartesi: Shazam: 6 Güç

Not: Haftanın bir diğer ilginç filmi HAYVAN MEZARLIĞI ortakoltuk.com sitesinde.