27 Nisan 2019

Fransız usulü bir kara mizah zirvesi

Hikâye öylesine ustalıkla kurulmuş ki, bir türden öbürüne kolayca geçiyor; düzeyli ve kaliteli biçimde güldürmeyi başarıyor

SENİNLE BAŞIM DERTTE
X X X
(En Liberte!)

Yönetmen: Pierre Salvadori
Senaryo: Benjamin Charbit, Benoit Graffin, P. Salvadori
Görüntü: Julien Poupard
Müzik: Camille Bazbaz
Oyuncular: Adèle Haenel, Pio Marmaï, Audrey Tautou, Damien Bonnard, Vincent Elbaz

Fransız filmi

 

Fransız usulü mizahın en düzeyli örneklerinden biri. Üstelik bir gangsterlik öyküsünün sınırları içinde... Ama hikâye öylesine ustalıkla kurulmuş ki, bir türden öbürüne kolayca geçiyor; düzeyli ve kaliteli biçimde güldürmeyi başarıyor. Hem de neredeyse sürekli biçimde...

Film Fransız Riviera’sında geçiyor. Bir soygunda öldürülen polis şefi Santi’nin dul karısı Yvonne, kızına hep başarılarını masallarla anlattığı eşinin aslında bir rüşvetçi ve dolandırıcı olduğunu öğreniyor. Öyle ki, yıllar önce bir kuyumcu soygununda malı cebine atıp masum birisini suçlu göstermiş ve onun tam sekiz yılını hapiste geçirmesine neden olmuştur. Yvonne artık hapisten çıkan o adamı, Antoine’ı bulup kocasının suçunu affettirmek ister. Nasıl yapacaksa!..

Popüler Fransız yazar-yönetmen-oyuncusu Pierre Salvadori’nin filmi keskin ve uçarı bir polisiye komedi; eski deyimiyle bir kara komedi zirvesi. Birbirinden aşırı ve abartılı espriler, groteskin ardında gerçek komedinin sınırlarını zorluyor. Oyuncular da ayni biçimde abartılı, ama etkileyici oyunlar veriyorlar.

Ve seyirci acımakla öfkelenmek arasında duraksıyor. Filmin belki temel bir kusuru, iki baş erkek oyuncunun şaşılacak ve şaşırtacak kadar birbirlerine benzemeleri!.. Fizikleri daha farklı iki oyuncu bulunamamış mı? Ama ikisi de öylesine iyi ki...

Kadınlarsa bir başka alem. Audrey Tatou’yu bunca zaman sonra yeniden bulmak başlı başına bir keyif. Genç oyuncu Adele Haenel ise doruklara çıkıyor.

Fransız usulü bir mizahın tadına varabilenler çok, ama çok eğlenecek. Öbürlerini bilemem!..

 

Yazarın Diğer Yazıları

Roma tarihine ‘Güç ve Onur’ sloganı eşliğinde yolculuk

Film, belki çok uzun (148 dakika), çok karmaşık, aşırı dramatik gözüküyor. Ama yine de görmeye değer...  

İstanbul güzellikleri önünde özel bir motorla tanışmak

Rahat ve olgun bir kamerayla çekilmiş, müziğe başvurmayan bir film. Belki çok akışkanlığı olmayan, sakin ve özgün bir yapım. Ama bu özgünlüğün birçok sinefili çekeceğine inanıyorum

Din üzerine söylenebilecek ne varsa

Rüya görmek bir anlamda kelebek görmek midir? Tek gerçek varsa, o nedir? Ve sonunda acaba din bir kontrol sisteminden başka bir şey değil midir?

"
"