27 Temmuz 2019

60’ında bir kadının bitmeyen mutluluk arayışı

Son derece yumuşak biçimde akıp giden, hiçbir şeyin abartılmadığı, melodram kadar kolayca güldürme çabasının da semtine uğramadığı bir kadın-erkek ilişkileri öyküsü

GLORIA BELL
X  X  X

Yönetmen: Sebastian Lelio
Senaryo: Alice Johnson Boher, S. Lelio
Görüntü: Natasha Braier
Müzik: Matthew Herbert
Oyuncular: Julianne Moore, John Turturro, Rita Wilson, Sean Astin, Sarah Lowe, Michael Cera, Brad Garrett

Şili-ABD yapımı

Son dönemde -özellikle son İstanbul festivalinde- orta yaş ve üstü kadınlara moral vermek için yapılmışa benzeyen filmler öylesine arttı ki... Bunların en ilginçlerinden biriyse Şilili yönetmen Sebastian Lelio’nun 2013’de çektiği -benim anlaşılan görmediğim- Gloria adlı filmin yeniden çevrimi olan Gloria Bell.

Bu Gloria yine 50’sini geçip 60’lara merdiven dayamış bir kadının öyküsü. Özel hayatında mutsuz, işindense keyif almayan Gloria, teselliyi gecelerde aramaktadır: loş kulüplerde insanların dans ve içki aracılığıyla kurdukları ilişkilerde...

Bu kez başkadınımız öyle gencecik biriyle değil, yaşı yine ortanın üzerinde, entel görünüşlü ve kirli sakallı Arnold’la yakınlaşır. Bu adamı bir önemin en ‘entel’ filmlerinin bir süredir unutulmuş oyuncusu John Turturro’nun oynadığını söylemem, belki sinefillere daha iyi bir ışık tutar!...

Ama Arnold’un da kendi sorunları vardır. Bitmiş, ama kalıntılarından kurtulamadığı aile ilişkileri, geride kalan çocuklar, çeşitli kompleksler...

Erkeğin tüm bunları yenip geç kalmış bir mutluluğu yakalaması kolay mıdır, hatta mümkün müdür?

Son derece yumuşak biçimde akıp giden, hiçbir şeyin abartılmadığı, melodram kadar kolayca güldürme çabasının da semtine uğramadığı bir kadın-erkek ilişkileri öyküsü. Çok yenileyici değil, ama belli bir tazeliği var. 

Julianne Moore öncelikle o denli formda gözüküyor ki, şaşmamak elde değil. O da perdenin yaşlanmayan kadınlarından sanki...Bu yılın Juliette Binoche veya Isabelle Huppert’i gibi...

Ve yaş faktörüne yalnızca meydan okumakla kalmıyor, aynı zamanda onu, yani uzun bir hayatı perdede gerçek anlamda bir yaşanmışlığa dönüştürerek, seyircisine daha büyük bir keyif sağlıyor.

John Turturro ile beraberlikleri sanki bir tür bale izler hissi veriyor. Ve filme tam bir akışkanlık getiriyor. Yine de filmin özellikle hanımlar için olduğu söylenmeli!...

Kariyerinde ayrıca yakın zamanın ilgi çekici Una Mujer Fantastica- Muhteşem Kadın filmi bulunan Şilili yönetmen Lelio, bir önceki filmi Disobediance- İtaatsizlik’de Rachel Weisz, Rachel McAdams, Alessandro Nivola’lı kadrosuyla merak uyandırıyor. Keşke onu da görebilsek...

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

İngiliz siyahileri üzerine hayli özgün bir film

Acı Gerçekler, siyahi ırka radikal biçimde farklı bir bakış denemesidir. Sonuç olarak bir başyapıt değilse de kendi içinde tutarlı ve farklı bir filmdir bu... Bir eleştirmenin dediği gibi, “Bu film, her şeye sakin kalmanın sonucu olarak, son aşamasına ulaşmış bir yıkılış portresidir”

İngiliz usulü bir duygusal komedi, görülmeye değer...

Film kadın cinselliği üzerine çok ilginç yaklaşımıyla özellikle kadınların ilgisine açık duruyor. Ayrıca İngiliz toplumundan genel bir yansıma da sayılabilir

Acaba her yaştan insana seslenebilir mi?

Kaptan America: Cesur Yeni Dünya, sanki ABD’nin geçmişte bu ırka karşı işlediği günahları hatırlatıyor, onların hesabını soruyor! Nitekim İsaiak adlı bir siyahi nedenini pek kavramadığım biçimde, çok önemli biri sayılıyor. Filmin sonuna dek... Ayrıca kadınlar da görece az...

"
"