Her yıl bu zamanlar dünyanın güçlü siyasetçileri, bürokratları ve işadamları, İsviçre’nin Davos kasabasında buluşurlar. Liberal sistemin teorisyenleri ve karar vericileri, bu şirin ve karlar altındaki kasabada, ürkütücü güvenlik önlemleri içinde kapitalizmin bugünü ve yarınını konuşurlar. Bu küçük İsviçre kasabası, kapitalist sistemin Olimpos Dağı’dır adeta…
Ve bu yıl ilk kez o dağa çok tanıdık bir isim de tırmanacak. Bir son dakika gelişmesi olmazsa, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, dünya liderlerinin boy gösterdiği zirvenin katılımcılarından biri olacak.
Peki Barzani’nin Davos’a katılması ne anlama geliyor?
Diğer adı “Dünya Ekonomik Forumu” olan Davos Zirvesi, son yıllarda Başbakan Erdoğan’ın “one minute” krizi ile gündeme geldi ve biraz da bu yüzden Türkiye açısından popülaritesini kaybetti. Oysa birkaç yıl öncesine kadar Davos’un gündemi, zirveye katılanların kim olduğu gibi bilgiler dünya düzeninin nasıl bir seyir izleyeceğine işaret sayılırdı.
Gündem ekonomik kriz ve Ortadoğu
Bu yıl Davos eski günlerine geri dönecek gibi görünüyor. Zira bir yandan ABD ve AB’deki ekonomik kriz, diğer yandan Ortadoğu’daki gelişmeler zirveye damgasını vuracak. Zirveye bu yıl Almanya, İngiltere, İtalya, Rusya gibi ülkeler Başbakan düzeyinde katılıyor. Mısır, Tunus, Libya, Katar ve Ürdün başbakanları da zirvede boy gösterecek. O yüzden Barzani’nin “Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı” sıfatı ile zirveye davet edilmiş olması büyük önem taşıyor.
Türkiye’den ise Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı hükümeti ve devleti temsilen 22-27 Ocak günleri arasında düzenlenen Davos Zirvesi'nde olacak. Görünen o ki, Erdoğan bir yandan “Daha da gelmem” dediği Davos’a karşı kişisel mesafesini korurken, diğer yandan kabinesinin önemli bakanlarını zirveye yollayarak “bir yanım sizinle” mesajı vermeyi ihmal etmiyor.
Başta da söylediğimiz gibi, sadece liderler değil IMF, Dünya Bankası ve BM gibi kurumların başkanları da zirvede yerini alacak. Bu yıl 100 ülkeden 2 bin 500 katılımcının iştirak etmesi beklenen zirvenin ana teması ”Dirençli Dinamizm” olarak açıklandı.
İşte tüm bunlar olurken, Mesut Barzani’nin Davos Zirvesi’ne katılmasını, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin uluslararası meşruiyet kazanması açısından önemli bir adım olarak değerlendirirsek, çok mu ileri gitmiş oluruz?
Türkiye için Kürdistan ile ticaret Afrika'nın yarısına bedel
Kuşkusuz bu noktada en kritik ülke Türkiye… Irak merkezi hükümeti ile sıcak çatışmanın eşiğine gelen Kürt yönetimi, her geçen gün Türkiye ile daha da yakınlaşıyor. Kürdistan ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2012 sonu itibariyle 8 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu rakam, Türkiye’nin tüm Afrika kıtasıyla yaptığı ticaretin yarısına denk geliyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin geçen ay Time dergisine verdiği söyleşide, “Bağımsız Kürdistan’a her zamankinden daha yakınız” demesi ve ardından “Tek umut kapımız Türkiye” diye eklemesi, iki taraf arasındaki yakınlaşmanın en somut göstergesi. Öte yandan Türkiye de artık bu konudaki “kırmızı çizgi”lerini esnetmiş durumda. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e verdiği söyleşide, “Kürtlerle enerji alanındaki işbirliğimiz ABD’nin de, Bağdat’ın da hoşuna gitmiyor, ama biz ilişkilerimizi sürdüreceğiz” diyerek, yeni dönemde Türkiye ve Kürdistan yönetimi arasındaki ilişkilerin çok daha stratejik temellere oturduğunu ilan etmiş oluyor.
Kuşkusuz, Başbakan Erdoğan’ın “İmralı ile yeni süreç Kuzey Irak ile görüşmelerin de neticesidir” sözleri de yeni dönemi anlamak açısından önemli. Belli ki bölgedeki barış, her iki tarafın eşgüdümlü hareket etmesi ile sağlanmak isteniyor.
Dünyanın karar vericileri, Türkiye ile Kürdistan arasındaki yakınlaşmayı büyük bir dikkatle izliyor. O yüzden Barzani’nin Davos’ta dünya liderleri ile yapacağı temaslar çok ilgi göreceğe benziyor. Şimdiden Barzani’nin katılacağı panellerin büyük ilgi göreceğini söylemek yanlış olmaz sanırım.
Zirvede ilginç bir karşılaşma da olabilir. Yukarıda da yazdığımız gibi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da zirvenin katılımcıları arasında. Hatırlayalım, Taner Yıldız aralık ayında Petrol-Gaz Konferansı’na katılmak için özel uçak ile Erbil’e hareket etmiş ancak Irak merkezi hükümetinden iniş izni alamayınca Türkiye'ye dönmek zorunda kalmıştı.
Mesut Barzani ile Taner Yıldız’ın buluşması Davos’a kısmetmiş meğer…